Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/399 E. 2021/582 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/399 Esas – 2021/582
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/399 Esas
KARAR NO : 2021/582

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 05/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.11.2020 tarihinde sürücü …’in, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile sürücü … sevk ve idaresindeki elektrikli bisikletinin sağ yan kısmına çarpması sonucu çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının söz konusu kazada elektrikli bisiklette yolcu konumunda olduğunu, kaza sebebi ile ağır yaralandığını, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza öncesi davalıya başvuruda bulunulduğunu ancak cevap verilmediğini belirterek şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik, 5.900,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 6.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalıya başvuru yapıldığını belirtmiş olsa da başvurunun usulüne uygun bir başvuru olmadığını, eksik olan evrakların talep edildiğini ancak tamamlanmadığını, yetki itirazında bulunduklarını, davacının kaza nedeniyle uğramış olduğu zararları ispat etmesi gerektiğini, davalının sorumluluğunun poliçedeki limitler dahilinde sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, kazanın oluşumunda kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, ZMMS poliçesi ancak ve ancak gerçek ve doğrudan olan zarar kalemleri için teminat verdiğini, bu nedenle davacı taleplerini reddettiklerini, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kazada müterafik kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, hayır taşımacılığı indiriminin uygulanmasını talep ettiklerini, ceza dosyasının sonucunu beklenilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; davalı sigorta şirketince sigortalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle geçici/kalıcı iş göremezlik tazminatının tahsiline yöneliktir.
Dava konusu haksız fiilden kaynaklanmakta olup HMK’nın 6. Maddesi gereğince genel yetki hükümlerine göre davalının yerleşim yeri mahkemesinde (HMK m. 6), davalı sayısı birden fazla ise, bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde (HMK m. 7/I), aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMMS Genel Şartlarının C.7. Maddesinde de, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayın incelenmesinde; davalının ikametgahının dava dilekçesinden anlaşılacağı üzere İstanbul İli Sarıyer İlçesi, kaza yerinin Antalya İli Kepez İlçesi, davalı beyanından da anlaşılacağı üzere sigorta sözleşmesinin düzenlendiği yerin İzmir İli oldğu anlaşılmakla, davalı tarafından süresinde yetki itirazında bulunulduğu ve yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin mahkememizin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı yanın yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/11/2021