Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/391 E. 2022/466 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/391 Esas
KARAR NO : 2022/466

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 06/07/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı …-… Yapı Malz. İnş. Hafr. Nakl. Emlak Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalana Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalıların da müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, GKS’nin 29, 30 ve 31. sayfaların kefalet bölümünün düzenlendiğini, 40. sayfasında davalıların 7.500.000-TL bedel ile müşterek ve müteselsil kefil olarak sorumlu olduklarının belirtildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Ankara …İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla icra takibinin başlatıldığını, davalı borçluların haksız itirazları sonucunda takibin durduğunu, takibe konu borç ile ilgili olarak asıl borçlu …-… Yapı Malz. İnş. Hafr. Nakl. Emlak Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin kredisinin teminatında yer alan taşınmazların satıldığını, bu bağlamda Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan tahsilatların risklere yansıtıldığını, eldeki davada ise 06/07/2021 tarihi itibari ile müvekkili bankanın bakiye faiz ve BSMV toplamı olan 207.886,68 TL alacak yönünden itirazın iptali isteminde bulunma zorunluluğunun doğduğunu bildirerek, müvekkili bankanın bakiye kalan alacak tutarı olan 207.886,68 TL üzerinden davalılar tarafından Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, itirazlar nedeni ile davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİLMESİ VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celbolmuş incelenmesinde alacaklı … Bankası A.Ş. borçlular …, …, …, …, …, … Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama Ltd Şti, …, … hakkında başlatılan ilamsız takipte 1.588.012,94 TL asıl alacak, 100.106,55 TL işlemiş %48,10 faiz, 4.942,20 TL temerrüt faizinin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 1.693.061,69 TL alacak talebi ile ilamsız takip yapıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Davalılar tarafından davaya cevap verilmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 128. maddesi hükmünce dava dilekçesindeki vakıaları inkar etmiş bulunduğu nazara alınarak, mahkememizce öncelikle genel kredi sözleşmesi ve ekleri bakımından davalılara HMK’nın 169. vd. maddeleri kapsamında isticvap davetiyesi gönderilip usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı tarafından bir beyanda bulunulmayıp, duruşmalara iştirak edilmemiş, isticvaba icabet edilmediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ile gerektiğinde davacı banka şubesi kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle “Ankara …İcra Müdürlüğünün mevcut … Esas kapsamındaki ödeme emirleri konusu asıl alacak, işlemiş faiz ve %5 gider vergilerinin davacı bankaca tahsil edildiği, asıl alacak tutarına takip tarihinden tamamen tahsil tarihine kadar işlemiş faiz tutarlarının tahsil edilmiş olduğu, davacı bankanın anapara alacağı olarak 1.571.034,23 TL’sının tamamını, temerrüt faizi olarak 949.663,99 TL’sının tamamını, %5 Gider vergisi BSMV tutarı olarak 47.483,21 TL’sının tamamını olarak toplam 2.568.181,43 TL’yi tahsil etmiş olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın, bakiye işlemiş faiz ile BSMV toplamı olan 207.886,68 TL bakımından iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; yanlar arasında imzalanan 17/12/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin 12. maddesi, “müşterinin temerrüdü halinde Banka, vadesinde ödenmeyen ana para (nakde dönüşen gayri nakdi krediler dahil) ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen faiz, komisyon ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri ister tahakkuk ettirildikleri hesapta, isterse ayrı bir hesapta takip edilsin, bunlardan oluşan meblağa, Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın % 50’sinin (yüzde ellisinin) ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir.” hükmünü haiz olduğu, Yargıtay uygulamasında ise bankaların TCMB’ye bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınamayacağı, banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak uygulanan akdi faiz oranının belirlenmesi gerektiği kabul edilmiş olup (Emsal: Yargıtay HGK’nın 02/05/2019 tarih ve 2017/19-1650 Esas, 2019/507 Karar sayılı ilamı), yanlar arasındaki sözleşmede ayrıca bir temerrüt faizinin de belirlenmediği anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilen bilirkişi raporunda davacı banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, nakdi krediler için hesabın kapatıldığı tarih olan 09/10/2018 tarihi itibariyle davalının kullandığı ticari krediye bankaca uygulanan akdi faiz belirlenmiş, uyuşmazlık konusu olmayan temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilmiş, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar ise yanlar arasındaki sözleşmenin 12. madde hükmü ile davacı tarafından gönderilen kat ihtarnamesindeki taleple bağlı kalınarak temerrüt faizi, bankaca uygulanan akdi faizin %30 fazlası, somut olarak %32×1,30=%41,20 olarak esas alınmış, kredi kartı alacağı bakımından da benzer şekilde değerlendirme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak temerrüt faizi %33,00 olarak esas alınmış, buna göre takip tarihi itibariyle alacak miktarı belirlendikten sonra davacı tarafından yapılan ve uyuşmazlık konusu olmayan tahsilatlar düşülerek hesaplama yapıldığında davacının davaya konu edilen işlemiş faiz ile BSMV yönünden bakiye alacağının bulunmadığı tespit edilmiş olup bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaların, dosya kapsamı ile Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu ve bu bağlamda davacı bankanın bilirkişi raporlarındaki faiz oranlarına yönelik itirazlarının da yerinde olmadığı değerlendirilerek, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiş ve buna göre; davacı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Davacı banka harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5- Talep halinde davacının artan avansının iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
07/06/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸