Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/39 E. 2022/32 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
… MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/39 Esas
KARAR NO : 2022/32

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 26/02/2012 günü saat 01:00 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken hafif virajdan çıktıktan sonra aracın direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, daha sonra yoldan çıkarak banket dışında ilerlediği yola çıkmak için gidiş istikametine göre sola doğru ani manevra yaptığı, devamında aracın sağa doğru birden fazla takla atması sonucu davacıların desteği …’ın vefat etmesine neden olan tek taraflı ölümlü yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza ile ilgili olarak Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının … numarasıyla soruşturma başlatıldığını, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek şimdilik davacı …’a 5.000,00 TL, davacı …’a 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın zamanaaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkının ortadan kaldırıldığını, dava öncesi sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğunun getirildiğini, davacıların dava öncesi başvuru yapmadıklarını bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, müteveffanın sigortalı aracın sürücüsü olduğunu bu nedenle davalı … şirketinden tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, müteveffanın davacılara destek olduğu hususunun ispatlanmasının zaruri olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile davanın tespiti için davacı tarafından elde edilen kazanımların belirlenmesi ve aleyhe hüküm kurulacak olması halinde bu kazanımların belirlenecek tazminattan indirilmesinin gerektiğini, aktüer uzman tarafından hesaplamanın yapılması gerektiği, uzman olmayanlara dosyanın tevzi edilmemesi talep ettiklerini davalının faizlerden sorumlu olamayacağını belirterek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :

Mahkememizce alınan 29/11/2021 tarihli aktüer raporunda özetle “mahkemece alınan kusur raporu bulunmadığından hesaplamanın %100 kusur oranına göre yapıldığını, davacılar murislerinin vefatı nedeniyle talep edebilecekleri toplam maddi zararın tamamından davalının sorumlu olduğunu, davalı … plakalı araç sürücüsünün davacılar murisinin %100 kusurlu olması durumu için … Sigorta AŞ’nin kaza tarihindeki ZMMS poliçe teminat limiti olan 290.000,00 TL’den sorumlu olacağı, …’ın vefatı nedeniyle davacıların gerçek net maddi zararlarının anne …’ın maddi zararının 181.436,25 TL, Baba …’nın maddi zararının 165.180,58 TL, …’ın vefatı nedeniyle davacıların … Sigorta AŞ’den talep edebilecekleri maddi zarar miktarları 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/1 madde hükmündeki poliçe limitinin garameten paylaştırılması ilkesine göre anne …’ın maddi zararının 151.800,22 TL, Baba …’nın maddi zararının 138.199,77 TL olarak hesaplandığı, hükmedilecek tazminatta davalı şirkete başvuru tarihini takip eden 8 iş günü sonrasında Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/4443 esas, 2015/10298 karar sayılı kararı gereği yasal faiz yürütülmesi gerektiği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline ilişkidir.
Davacı davasında; 26.02.2015 tarihinde sürücü davacıların desteği …’ın sevk ve idaresinde olan ve davalı … şirketince zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın Çanakkale- Çan Devlet Karayolu üzerinde tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini beyanla destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Dava konusu kaza 26.02.2015 tarihinde meydana gelmiş ve davalı … şirketince kaza tarihini kapsar şekilde 30.06.2014 tarihinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14.05.2015 tarihinde yayınlanarak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir Genel şartlar ile yapılan değişiklerin uygulanma zamanı; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “A.1. Amaç” başlıklı maddesinin; 2. fıkrasının son cümlesinde; “Bu Genel Şartlar ekleriyle bir bütündür. Bu Genel Şartlar ve sigorta teminat limitleri kaza tarihi itibariyle uygulamaya esas alınır,” düzenlemesi 02.02.2016 tarihindeki değişiklik ile “Bu Genel Şartlar” kaza tarihi itibariyle uygulanır ibaresi çıkarılıp sadece “sigorta teminat limitleri kaza tarihi itibariyle uygulamaya esas alınır” olarak değiştirilmiş, C.11. maddesinde ise “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonraki akdedilmiş sözleşmelerde uygulanacağı” düzenlemesi yapılmıştır. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2019/756 Esas, 2021/1445 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere “…Zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği tarih itibariyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2019 tarih 2017/17-1089 E- 2019/294 K. sayılı ilamı ve 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK’nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; Yargıtay’ın sürücü ve işletenin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalanlar tarafından açılan davalarda verilen kararların temyiz incelemeleri sonunda istikrar kazanan uygulamasına göre, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … şirketinin sorumlu olacağına (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK’nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca…” desteğin kazanın oluşumunda tam kusurlu olmasının dosya kapsamı itibariyle önemi bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı itibariyle hükme esas alınan bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere davalı … şirketinin kaza tarihi itibariyle güncel tazminat limitinden sorumlu olduğu ve raporun TRH 2010 tablosuna uygun olarak iskontoya tabi tutulmaksızın hesaplandığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davacı … için 151.800,22 TL’nin, diğer davacı … için 138.199,77 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 19.809,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL, ıslah dilekçesi ile yatırılan 957,00 TL harcın toplamı olan 1.016,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 18,793,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3–6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 957,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.075,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 163,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 963,20 TL olan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 28.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/01/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.