Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2023/243 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/389 Esas – 2023/243
T.C.

13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ … 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2023/243

HAKİM :….
KATİP :….

DAVACILAR : 1- …
2-….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı; 27/11/2017 t.li eser sözleşmesi ile davacılar ile akdettiği ihale sözleşmesine konu “…” işinin “…” işlerinin yapımını üstlendiğini, Davalıya; sözleşmesine konu işlerindeki kusurları düzeltmesi, gerekirse yeniden yapması için ihtarname gönderildiğini, davalı ihtar gereğini yerine getirmediğini, davacının 01/02/2021 tarihli yazısı ve eki fotoğrafları gönderdiğini, 05/02/2021 tarihinde durumun ikinci kez ihtar edildiğini, …, davalının yükümlülüğünde ve sorumluluğunda olan işleri 3. kişiye yaptırdığını ve davacıların davalının kusurlu işlerinin yaptırılması bedelini …’ye ödediğini, davacılar “…’nin arama hangarı, kaldırma lifti faturası”na istinaden düzenlendiğini de not düşerek düzenlediği faturası ile bedeli rücuen davalıdan talep etmişse de bedel, davalı tarafça ödememiş ve bedeli tahsil edebilmek için davalı aleyhine … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, dava öncesi yapılan arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek itirazın iptali ile takibini devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında sözleşmede makaslı platformun kapasitesi yazmamakla birlikte sözleşmede özel teknik şartnameye atıfta bulunulduğunu, Davacı firma yetkilisi … tarafından 7 Kasım 2017 tarihli mail yoluyla teknik şartname ve ekinde teknik çizimi davalı firmaya bildirdiğini, Şartnamenin 3.10.12. … Hidrolik çelik platform yapılması başlıklı bölümde platformun minimum 4.000 kg kaldırma kapasiteli olması gerektiği düzenlendiğini, Teknik şartname ve çizime göre davalı firma yetkilisi … tarafından hazırlanan teklif formu 21 Kasım 2017 tarihinde şirket yetkilisine mail olarak gönderildiğini, Bu mail ekinde teknik şartnameye uygun şekilde imal edilecek makaslı platformun teknik özellikleri yazıldığını, Konu: Makaslı platforma başlıklı teknik özellikler kısmında “Kaldırma kapasitesi” 4.000 KG olarak açıkça gösterildiğini, İşveren firma tarafından da teklif formunun onaylanması ile birlikte 27.11.2017 tarihli sözleşme imzalanarak imalat ve montaj işlemi sözleşmede öngörülen süre içinde yapıldığını, davacı işveren 19.01.2021 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile 2 adet makaslı platform imalatının çalışmadığını ihtar etmişse de bu ihtara verilen cevapta Ürün imalat hatalarına karşı 2 yıl garanti kapsamında olduğunu, Makaslı platformun taşıma kapasitesinin 4 ton kapasiteli olarak sipariş edilmesine rağmen, makaslı platformun üzerinden boş ağırlığı 25 ton, dolu ağırlığı 60-65 ton ağırlığında olan tırların geçirilmesi sebebiyle ayıplı imalat değil ayıplı kullanımın sözkonusu olduğunu, işverenin kullanım yeri gümrük kapısı olmasına ve üzerinden yüksek tonajlı araçlar geçecek olmasına rağmen davalı firmaya 4 ton kapasiteli ürün sipariş etmesi nedeniyle davalıya sorumluluk yüklenemeyeceği bildirildiğini, davalı firma teknik ekibi tarafından yerinde yapılan incelemede platformun üst sacında kaynak kopmaları-alt destek profillerinde yamulmalar tespit edilmiş olup oluşan hasarlar platforma kapasitesinin üzerinde yükleme yapılmasından yani ayıplı kullanım nedeniyle nedeniyle oluşan hasarlar olduğunu, platformun üzerine kapasitesinin üzerinde yükleme nedeniyle garanti kapsamından çıkmasına rağmen davalı firma tarafından bir kere bedelsiz olarak tamiratları yapılmasına rağmen kapasite aşımı yapılarak kullanıma devam edildiğinden hasar tekrar ortaya çıktığını, davacı ihale kapsamında yükümlendiği iş için davalıya 4 ton kapasiteli üretim yaptırmış olmakla üretilen makaslı platformun üzerine 4 tonu aşan yük çıkarılması nedeniyle oluşan hasar, ayıplı imalat değil, kapasite aşılarak ayıplı kullanım nedeniyle oluştuğunu, davacı imalatın fen ve sanat kurallarına uygun yapılmadığını, imalatın ayıplı olduğunu, üründe meydana gelen hasarın üretilen ürünün teknik kurallarına göre imal edilmemesinden mi yoksa kullanıcı hatasından mı hasar gördüğünü delil tespiti ile yerinde incelettirmek ve alınacak bilirkişi raporuna göre imalat hatası olduğunu ispat etmesi gerekirken bundan kaçınılarak hasarlı yerinden kaldırılarak yeniden yerine imalat yaptırılması hasarlı olan üründeki imalat hatası veya kullanıcı hatasının tespitini imkansız hale getirdiğini belirterek davanın reddini talep etmişir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce talimat yolu ile mali müşavir bilirkişiden alınan ….11.2022 tarihli raporda özetle; “Davalının Ticari Defterlerinin İncelenmesinde; Davalı davacıya 27.11.2019 tarihli sözleşmeye göre yaptığı imalatlar karşılığında düzenlediği, 20.05.2019 tarih seri —… nolu, 26.670,12b tutarlı ve 31.07.2019 tarih seri … numaralı 22.128,15b tutarlı faturalardan alacaklarını 120 ALICILAR HESABI D3A takip ettiği, Davacının 10.05.2019 tarihinde 26.670,12 ile 27.09.2019 tarihinde 14.000,005 toplam 40.670,12b havale ettiği davalının bu hesapta 7.538,59b ALACAKLI olduğu görülmüştür. Davalı 27.11.2017 tarihli sözleşmedeki edimini yerine getiriken davacının mevcut mal ve malzemelerinin imalatta kullanmış taraflar arasında mutabakata varılarak davacı tarafından ….07.2019 tarih seri …nolu ve 7.539.,70b tutarlı fatura düzenlenmiş olduğu bu faturanın davalının 320 SATICILAR HESABİI —…de takip edildiği davacıya 7.539,70b borçlu olduğu görülmüştür. Davacı Davalıya sunduğu hizmete karşılık VUK md. … düzenlenen ispat edici vesika verdiğini, Davalının dava içerisindeki savunma ve itirazlarının takdir ve değerlendirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu, Davacının ticari defterlerinin tasdiklerine ilişkin tespitlerde; “…Kanununun Defter tutma yükümlülüğü başlıklı 64 üncü maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca, “ticari defterler, açılış ve kapanışlarında noter tarafından onaylanır. “ Amir hükmüyle davacının defterlerinin … Muhasebe Standartlarına göre tutulduğu, açılış ve kapanış kayıtlarının noter onayından geçtiği ve kanunun aradığı özelliklere sahip olduğu, takdiri delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 09.01.2023 tarihli raporda özetle; “Dosya kapsamında yer alan tüm bilgi ve belgelere göre, Adi Ortaklık yasal defterlerinin 6102 sayılı TTK. nun 64. Maddesinin 3. Fıkrası gereğince
açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırıldığı, 6102 sayılı TTK’nun
64. maddesinde ifade edilen kanuni şartları tam olarak taşıdığından, sahibi lehine delil
niteliği taşıdığı hususu Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, … İnşaat & …İnşaat Adi Ortaklığı yasal defterlerinde takip tarihinde davalı
şirketten 39.375,29 TL alacaklı olduğu kayıtlı iken, davalı şirket yasal defterlerinde takip
tarihinde Adi ortaklığa alacak/borcunun bulunmadığı kayıtlı olup, taraf yasal defter
kayıtlarındaki uyumsuzluğun, 27.11.2017 tarihli sözleşemeye istinaden eksik, hatalı ve
ayıplı imalatlar olduğu gerekçesi ile Adi Ortaklık tarafından hata ve eksikliklerin
giderilmediğinden dolayı davalı şirkete yansıtılan 38.780,00 TL tutarlı fatura ile noter
ihtar masraflarından kaynaklandığı, Davaya konu imalatın sözleşmesine uygun yapıldığı,
…Ticaret Aş. … Hangarına yapılan
4000kg kapasiteli makaslı platformun kullanım esnasında hasara uğramasının sebebinin
taraflar arasında imzalanan 27.11.2017 tarihli sözleşmeye uygun olarak
kullanılmamasından kaynaklandığı,
İşin ayıplı sayılmasının bu durumda mümkün olamayacağı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 13.02.2023 tarihli ek raporda özetle; “Kök Raporun III-H maddesinde yer alan ve sözleşmenin satış sözleşmesi kabul edildiği ve ayıpla ilgili hatalı tespitler yapıldığı yolunda itirazda bulunduğu görülmektedir. Kök raporumuzda, taraflar arasındaki sözleşme eser sözleşmesi olarak kabul edilmiş ve … esasından hareketle çözüm ve değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir. Ayıp hususu açıklamasında sehven satış sözleşmesine dair TBK hükümleri yazılmış olsa da işin esasına dair açıklamalarımızda eser sözleşmesi ve yine … yer alan hükümler ile sözleşmelerindeki hükümlere göre değerlendir ve tespitlerde bulunulmuştur. Bu sebeple, Kök raporumuzda yer alan ve işin esasına dair değerlendirmelerimizde bir değişiklik söz konusu olmamıştır. Kaldı ki, Heyetimizce sadece konunun tespiti için Bilirkişilik Kanunu çerçevesinde mevzuat hükümlerine yer verilmektedir. Hukuki tespit ve değerlendirme tamamen Mahkemenin yetki ve görevinde olduğundan Heyetimizce hukuki bir değerlendirme yapılmamıştır. Yukarıda belirtilen hususlar ve kök raporumuzda izah olunan gerekçeler kapsamında tarafların uyuşmazlığın meydana gelmesindeki sorumluluklarının değiştirilmesini gerektirecek bir husus bulunmadığından kök raporumuzdaki tespitlerimizde herhangi bir değişiklik öngörülmediği yönünde sonuç ve kanaate varıldığını belirtir EK raporumuzdur.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı iş bedelinin tahsiline yöneliktir, davacı yüklenici davalı ise taşerondur.
Davacı davasında, taraflar arasında 27.11.2017 tarihli sözleşme akdedilerek davalının, davacı tarafından yapımı üstlenilen … işinde yükleme rampası kayar dik rampa makaslı platform işlerinin yapımını üstlendiğini, işin ayıplı ifa edildiğini, davacıya gönderilen ayıp ihtarına rağmen ayıbın giderilmediğini ve işin dava dışı yükleniciye yaptırıldığını beyanla ayıp giderim bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise taraflar arasındaki sözleşmede makaslı platformun taşıma kapasitesi yazmamakla birlikte sözleşmede özel teknik şartnameye atıfta bulunulduğunu, şartnameye göre taşıma kapasitesini 4.000 kg olduğunu ancak 25 ton boş ağırlığı, dolu ağırlığı ise 60-65 ton olan araçların platformdan geçmesi nedeniyle arızanın meydana geldiğini, garanti kapsamında eserin bir kere onarıldığını ancak taşıma kapasitesinin üzerinde araçların kullanmaya devam etmesi nedeniyle arızanın sürdüğünü, imalat hatası olmadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
… Esas sayılı takip dosyası ile davacı adi ortaklık tarafından davalı taşeron aleyhine ayıp giderim bedelinin tahsili amacıyla 38.700,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 27.11.2017 tarihli sözleşme ile davacının yükleniminde olan … İşinde kullanılmak üzere davalıya … işinin yapılması için toplam 161.683,60 TL birim fiyatlı sözleşme akdedildiği, sözleşmenin 6. Maddesinde ise “…taşeron sözleşmeyi imzalamadan önce ana sözleşme ve eklerini şartnameleri, projeleri ve çizimleri benzeri tüm ilgili ve yeterli dokumanı eksiksiz şekilde incelediğini, anladığını…” dair madde ile sözleşmenin 11.6. Maddesinde ise 2 yıl süre ile esere garanti yükümlülüğü altına girdiği, asıl iş sahibi idare tarafından işin kesin kabulünün 14.12.2020 tarihinde onaylandığı, yine davacı iş ortaklığı tarafından davalıya … …. Noterliği aracılığıyla 19.01.2021 tarih ve …yevmiye sayılı ihtarname ve aynı noterlikçe gönderilen 05.02.2021 tarih … yevmiye sayılı ihtarname ile ayıp ihtarında bulunduğu, davalı tarafından ise…. Noterliği aracılığıyla 22.01.2021 tarih …yevmiye sayılı ihtarname ile ayıp iddiasının kabul edilmediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470. vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu iş bedelinin ödendiği, sözleşmede işin yüklenici ile idare arasındaki asıl sözleşme ve eklerine uygun olarak ifa edileceği, asıl sözleşme ekinde ise kurulacak platformun minimum 4.000 kg kapasiteli olacağının kararlaştırıldığı, idare tarafından davacı adi ortaklığa araç yükleme ve boşaltma işlerinde kullanılan kaldırma liftlerinin mekanik aksamlarına ait imalatlarda ayıplı imalat olduğu gerekçesiyle ayıp ihbarında bulunulduğu, davalı taşeron tarafından eserin onarımının yapıldığı, ancak yeniden arıza çıkması nedeniyle davacı tarafından dava dışı yükleniciye onarımın yapıldığı, iş bu dava konusunun ise onarım bedelinin tahsiline yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesi “yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği” tam iki taraflı bir sözleşme olup, yüklenicinin eseri üretip teslim etme ana borcuna bağlı yan borçlarından biri de genel ihbar (uyarı) borcudur. Somut olayda, çekişme konusu; taşeronun teslim ettiği eserde ayıp olup olmadığı, teslim edilen platformun ana sözleşme ve ekine uygun yapılması durumunda dahi taşeron olan davalının eserin imalinde uyarı yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine ve onarım bedelinden sorumlu olup olmadığına yöneliktir. Garanti süresi içerisinde yüklenici tarafından teslim edilen eserde ortaya çıkan arızanın resmi bir tespit yaptırılmadan dava dışı 3. kişiye giderildiği ve dava tarihinde ayıpsız olarak kullanıldığı bu suretle de işin ayıpsız teslim edildiğine yönelik karine davalıdan yana olsa da, davalı cevabında eserin ayıplı olarak kullanıldığını beyan etmekle somut olayda bu karinenin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Bir eser sözleşmesinde yüklenici borcunu yerine getirirken sözleşmenin diğer tarafı olan iş sahibinin yararına olacak şekilde davranmak ve ona zarar vermekten kaçınmakla yükümlüdür. 6098 sayılı TBK’nın 472. maddesi uyarınca; yüklenici işin ehli olup bedele hak kazanabilmesi için, eseri fen ve sanat kuralları ile tekniğine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmesi zorunludur. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle mükelleftir. Eser, yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren emek sarfıyla gerçekleştirdiği bir sonuçtur. Eser sözleşmelerinde; yüklenici sadakat ve özen borcu gereği eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek zorundadır. Yüklenicinin genel ihbar yükümlülüğü bu zorunluluktan kaynaklanır. Başka bir deyişle akdin gereği gibi ve zamanında ifasını tehlikeye sokan her hali yüklenici, iş sahibine derhal haber vermeye mecburdur.
Tüm dosya kapsamının bir bütün halinde incelendiğinde, taraflar arasında akdedilen sözleşmede taşıma kapasitesinin minimum 4.000 kg olarak kararlaştırıldığı alınan bilirkişi raporunda ise eserde meydana gelen arızanın, eserin taşıma kapasitesi üzerinde kullanılması nedeniyle meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı taşeronun genel hükümler gereğince uyarı yükümlülüğü mevcuttur ancak, uyarı yükümlülüğü sözleşme ve eklerine uygun olarak teslim edilen edilen eserde sözleşmede kararlaştırılan taşıma kapasitesinin üzerinde bir taşıma platformunun teslim edilmesi gerektiği şeklinde yorumlanamaz. Davalının sorumluluğu eserin 4.000 kg taşıma kapasitesi ile kullanılması halinde randımanlı çalışmayacağı veya eserin imal aşamasına kadar ifasını tehlikeye atabilecek bir durumda iş sahibini uyarması yükümlülüğü altında olacağı şekilinde değerlendirilebilir. Sözleşmede teslim edilen eserdeki beklenti taşıma kapasitesinin minimum 4.000 kg olması olup, sözleşmede kararlaştırılan taşıma haddinin üzerinde kullanılması nedeniyle meydana gelen arızadan dolayı davalı sorumlu kabul edilmemiş davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Davacı vekilinin İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan toplam 468,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 288,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği … tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.360,00 TL arabulucu ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve e-duruşma sistemi üzerinden davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/04/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.