Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/377 E. 2022/178 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/377 Esas
KARAR NO : 2022/178

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirket ile yaptığı ticari ilişki neticesinde muhtelif mallar satması ve teslim etmesi sonrasında icra takibine konu olan 17.07.2020 tarihinden itibaren düzenlemiş olduğu faturalardan ve 17.02.2020 tarihi öncesi bakiye miktarın da dahil edilmesi neticesinde oluşan bakiye miktara karşılık olarak düzensiz ve eksik tahsilatlar yapmasından ötürü davalı şirketin söz konusu faturaların bedelini ödemediğini belirterek, alacağın tahsili amacıyla Ankara …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı şirket aleyhine takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hüküm olunmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin kendi cari hesap özetinde bile 09.05.2021 tarihi itibariyle 21.123,33 TL olduğunu dolayısı ile icra takibindeki istemde 2.975,65 TL tutarlık kısım için haksız ve kötü niyetli icra takibi başlatılmış olduğunu, ayrıca davalı şirketin ödeme emri tebliğinden önce 6 adet ödeme işlemi ile toplam 5.000,00 TL ödemelerin davacı şirketin banka hesabına yapılmış olduğunu, buna göre 2.975,65 + 5.000,00 = 7.975,65 TL tutarlık alacağının reddinin gerektiğini, davalı şirketin temerrüte düşürülmediğini, dolayısı ile işlemiş faiz isteminin yasal bir dayanağı olamayacağını belirterek, davanın 7.975,65 TL için reddi ile birlikte, haksız ve kötü niyetli alacağından fazla olan 2.975,65 TL üzerinden %20 si olan 595,13 TL’den az olmamak üzere kötü niyet tazminata hüküm olunmasını talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden alınan 14/12/2021 tarihli raporda özetle; “Usulünce düzenlenmekle sahipleri lehine delil olma vasfına haiz olduğu anlaşılan ve 09.05.2021 olan icra takip tarihine kadar birbirlerini doğrulayan her iki yana ait ticari defter ve kayıtlara göre, 09.05.2021 olan icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 21.123,33 TL bakiye alacağının bulunduğu, davalı şirketin takip tarihi sonrası ticari defterlerine kayıt ettiği ve dosya kapsamına ödemeyi tevsik edecek nitelikte herhangi bir belge sunulmamış olduğu anlaşılan 13 adet toplam 7.623,33 TL bedelli ödeme işlemlerinin takip alacağından mahsup edilip edilemeyeceği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Tarafların itirazı üzerine mali müşavir bilirkişiden alınan 07/02/2022 tarihli ek raporda özetle “Kök raporumda yer alan tespitlerinde değişikliğe sebebiyet verecek nitelikte herhangi bir itiraz veya belgenin dosya kapsamında yer almadığı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı davalıya açık hesap usulünce satılan mallara ilişkin olarak taraflar arasında satım sözleşmesi olduğunu, davalının takibe konu faturaları ödememesi nedeniyle başlatılan takip sonrasında ödemeler yaptığını takibin devamı ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise davaya konu edinilen anaparanın 24.098,98 TL olduğunu, takip tarihinde ise bu miktarda borcun bulunmadığını, davacının kendi defterlerinde bile alacak kaydının 21.123,33 TL olduğunu, takip sonrasında toplamda 5.000,00 TL ödeme yapıldığını davalının temerrüte düşürülmediğini ve davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 09.05.2021 tarihli ödeme emrinde 24.098,98 TL asıl alacak, 12.05 TL işlemiş faiz yönünden takip başlatıldığı anlaşılmıştır, taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle muaccel/istenebilir bir alacak olup olmadığı, takipten sonra ödenen kısmi ödemelerin asıl alacaktan mahsup edilip edilmeyeceği ve takibe davalı borçlunun neden olup olmadığı noktasındadır.
Alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; usulüne uygun tutulan ve birbirini doğrulayan taraf defterlerinin incelenmesi sonucunda, davacı şirket tarafından toplamda 257.918,86 TL bedelli satış faturasının düzenlendiği, takip tarihi itibariyle bakiye davalı borcunun 21.123,33 TL olduğu, takip sonrası ve dava öncesinde toplamda 5.123,00 TL ödeme yapıldığı, dava tarihi sonrasında ise yine toplamda 2.500,00 TL ödeme yapıldığı, takip sonrası ancak dava öncesi yapılan ödemeler yönünden dava açılmasında hukuki yarar olmadığı anlaşılmakla bu miktarın asıl alacaktan minhasıyla davanın kabulüne karar verilmiş, yine dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin ise infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği ve de alacağın takip tarihi itibariyle likit olması nedeniyle dava tarihi itibariyle hesaplanan alacak miktarı olan 16.000,00 TL üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara …İçra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 16.000,00 TL üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
2-Dava tarihinden sonra yapılan 2.500,00 TLödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
3-Dava tarihinde üzerinden alacak üzerinden 3.200,00 İİT , davalıdan tahsiline davacıya verilmesine,
4-Davalının kötü niyet tazminatının reddine,
5-Alınması gereken 1.092,96 TL harçtan peşin alınan 291,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 801,76 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 875,96 TL’sinin davalıdan 444,04 TL’sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 291,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 350,50 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 67,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 867,50 TL’nin davanın kabul red oranına göre 575,68 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 04/03/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.