Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/365 E. 2021/584 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/324 Esas
KARAR NO : 2021/560

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın karıştığı kaza akabinde ilgili mevzuatlar uyarınca müvekkil seçimlik hakkını kullanarak tarafsız bir ekspertiz hizmeti almış ve aracının tamiratını yaptırdığını, hak sahibi aracını dilediği onarım merkezinde onarılmasını talep edebildiğini, yine 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 29456 sayılı Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği uyarınca eksper tayini hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilerek, ekspertiz hizmeti tamamlanmasına müteakip rapor tanzim edildiğini, huzurdaki davanın bilirkişi incelemesine sevk edilmesi halinde tarafsız bir bilirkişi atanmasını talep ettiklerini, iskonto oranlarının uygulanmasının yasak olduğu bilinen bir gerçek olduğunu, sigorta şirketleri bu anlaşmaları kendi adlarına yaptığını, mağdur araç sahibinin bu gibi iskonto ile parçaları alma zorunluluğu bulunduğunu, sigorta şirketleri yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulaması sigortalıyı bağlamayacağını, bu durumda Yargıtay’ın kararları ile de sabit olduğunu, hasar giderilmesine ilişkin yapılan onarım hizmetlerine sadece KDV eklenerek hesaplama yapılmasını gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte şimdilik 10,00 TL hasar bedelinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak, davanın görevsiz mahkeme açıldığını, huzurdaki davanın davanın belirsiz alacak davası olarak açılması hukuken mümkün olmadığını, esasa ilişkin olarak; davacı yanın tanzim ettirdiği eksper raporu iş bu yargılamaya esas alınamayacağını, davacı yan iyi niyete aykırı şekilde anlaşmalı serviste aracının onarılmasını kabul etmediğini, yalnızca daha fazla tazminat alma amacıyla hareket ettiğini, bu noktada müvekkil şirket basiretli

GEREKÇE:
Dava; kaza nedeniyle kendi kasko sigortacısına karşı açılmış hasar bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı adına kayıtlı olan … plakalı aracın karıştığı trafik kazasındaki hasarın ekspertiz raporu da alınarak yaptırıldığını ancak bedelinin başvuruya rağmen davalı Kasko sigortacısı tarafından ödenmediğini , anlaşmalı servis ve eksper incelemesinin dayatılamayacağını KDV eklenip iskonto yapılmaksızın değerin belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; davacının tüketici olması nedeniyle Tüketici Mahkemesinin görevli dolduğunu, belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının anlaşmalı serviste onarım kabul etmediğini, davacı yanın ekspertiz raporunun esas alınamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.11.8.2021 tarihli Arabuluculuk son tutanağının ön inceleme duruşması öncesinde sunulduğu,davanın 4.6.2021 tarihinde açılmış olması nedeniyle dava öncesi arabuluculuğa baş vuruda bulunulmadığının anlaşıldığı görülmüş ise de; davacı vekili beyanından davacı asilin tacir olmadığı, aracın hususi olup, kiraya verilme durumunun bulunmadığı, davacının Tüketici konumunda olup 6502 sk 3/k , 83/2 ve 73 maddeleri gereği Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu ,uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun 4/5 maddesindeki Tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Her ne kadar davadan önce arabuluculuğa gidilmemiş ise de; davacı asilin tacir olmadığı ve aracın kiralık bulunmadığı bildirildiğinden Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeni ile 6502 sayılı kanunun 3/k, 83/2 ve 73 maddeleri uyarınca HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca görev yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine, karar kesinleştiğinde süresinde başvuruda bulunulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
HMK.’ nun 330 ve 331/2. maddesi gereğince yargılama harç ve giderleri ile avansın görevli mahkemece dikkate alınmasına, tarafların HMK.’ nun 20/1. maddesinde öngörülen sürede başvurmaması halinde bu hususun mahkememizce dosya üzerinden karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 27/10/2021

Katip …

Hakim …