Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/364 E. 2022/973 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/364 Esas – 2022/973
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/364 Esas
KARAR NO : 2022/973

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin … Rüzgar Enerjisi Santralini işletmekte olduğunu, davalı ile rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılan başvurulara ilişkin yarışma yönetmeliği hükümlerine doğrultusunda yapılan yarışma sonucunda davacını ürettiği her bir kwh için davalıya 0673-krş ödemeyi taahhüt ederek … Havza Tm 154 kv barası üzerinden sisteme bağlantı hakkı kazandığını, bu yönetmelik hükümlerine göre davalı ile davacı arasında 17.01.2012 tarihli rüzgar enerjisi katkı payı anlaşması imzalandığını, anlaşmanın 3. maddesinde ve bu anlaşmanın dayandığı yönetmelik 9. maddesinde belirtilen esaslara göre hesaplanacak katı kayının tesisin 1 yıllık elektrik enerjisi üretimi üzerinden hesaplanan bir önceki yıla ait yıllık toplam RES katkı payı tutarının 15 ocak günü 17.00’a kadar … tarafından davacıya faturalanacağını, anlaşma ve yönetmelik hükümlerine göre hesap yapıldığında davacının 2021 ocak ayında … tarafından düzenlenecek faturaya göre ödemesi gereken katı payının KDV dahil 857.289,86 TL olması gerektiğini davalının anlaşmanın 3. maddesine ve anlaşma dayanağı yönetmeliğinin 9. maddesi aykırı olarak RES katkı payı hesaplayıp davaya konu faturayı düzenlediğini, …’ın 2015 yılında tek taraflı olarak katkı payı hesabını değiştirdiğini, anlaşma ve yönetmeliğe aykırı olarak önceki yılların kümülatif tüfe oranına 1 puan ilave etmek suretiyle hesaplamaya başladığını, davacının fatura tutarı KDV dahil 2.076.608,04 TL’yi ihtirazi kayıtla ödediğini belirterek 21.01.2021 tarihli KDV dahil 2.076.608,04 TL bedelli faturanın anlaşma ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak hesaplanan ve davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödenen KDV dahil 1.219.318,18 TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yargı yolu itirazları bulunduğunu, idari yargı görevli olduğundan davanın reddi gerektiğini, rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılan lisans başvurularına ilişkin yarışma yönetmeli çerçevesinde yarışmaya katılan ve kazanan şirketlerle … arsında imzalanan RES katkı payı anlaşması gereğince yönetmelik ve ekleri olan taahhütname, teklif mektubu formu ile anlaşma hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda RES katkı yapı faturasının hesaplandığı, teklif mektubunun hesaplamada göz önüne alınmamasının hukuk mantığına aykırı olduğunu, tüm içeriği ile bir bütün olarak yarışma yönetmeliği ve eklerinde yer alan düzenlemede yapılan yarışmalar sonucu kapasite kazanan RES’ler tarafından tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten başlamak üzere 20 yıl boyunca …’a ödeme yapılması ve ödenecek bedelin değer kaybına uğramaması adına da verilen teklif bedelinin teklif yılımdan itibaren her yıl tüfe oranında güncellenerek artırılmasının açıkça ön görüldüğü belirterek davanın görev ve zaman aşımı yönünden usulden reddine ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine tabi İktisadi Devlet Teşekkülü olan davalı ile tacir olan davalı arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklandığı anlaşılmakla davalı yanın yerinde görülmeyen yargı yolu itirazı ara kararla reddedilmiştir.
Davalı vekilinin 01.12.2021 tarihli dilekçesi ile 2247 sayılı yasanın 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılarak görevli yargı merciinin idari yargı olarak belirlenmesi için uyuşmazlık mahkemesine başvurulması ve dosyanın Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi talebimde bulunduğu, davalı vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ilişkin dilekçe ve ekleri davacı vekiline tebliğ edilerek 7 günlük cevap süresi verilmiş davacı vekilinin 18.02.2022 tarihli dilekçesinin sunulması akabinde 2247 sayılı yasanın 12/3 maddesi uyarınca dosya muhtevasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığına gönderilmiş, Danıştay Başsavcılığının 13.04.2022 tarihli cevabi yazısında 2247 sayılı yasanın 10. ve devamı maddeleri hükümleri uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığının bildirildiği görülmüş nihayetinde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığının 2022/219 esas 2022/442 karar sayılı 16.09.20225 tarihli kararı ile davanın çözümünde adli yargının görevli olduğuna kesin olarak karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, tüm dosya kapsamı üzerinde elektrik yüksek mühendisi ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerce yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle; ” davalı şirket tarafından fatura düzenlenmesi sırasında esas alınan teklif formunda yer alan “teklif birim fiyatının teklif yılı esas alınarak TÜFE endeksine göre güncellenmesi” yönündeki hükmün yönetmelikte ve ekinde yer alan sözleşme tasarısında yer almadığı, yarışmanın sona ermesi ile yarışma şartlarının ortadan kalkması ve yarışma sonucunda akdedilen sözleşmede teklif formundaki güncelleme hükmünün açıkça yer almaması nedenleriyle kurulan ve Yargıtay tarafından onanarak yerleşik hale gelen BAM 23. Hukuk Dairesi ilamlarına uygun olarak sözleşme hükümlerinin teklif mektubundan farklı olduğu ve sözleşme hükümlerinin esas alınması ve uygulanması gerekeceği, BAM 23. Hukuk Dairesi ilamlarında benimsenen hesaplama ilkelerine uygun olarak, RES Katkı Payı Anlaşmasının 1. maddesinde tesisin ilk devreye girdiği tarihten itibaren 20 yıl süre ile RES Katkı Payının …’a ödenmesi öngörüldüğünden anlaşmanın 3. maddesinde yer verilen katkı payı hesabında ilk yılın davaya konu faturanın 2020 yılına ait olmasına bağlı olarak (dosya kapsamından ilk üretim tarihinin 2020 olduğu anlaşıldığından) davaya konu faturada 2020 yılından itibaren kümülatif TÜFE oranına göre anlaşmada yer alan birim fiyatın güncellenerek katkı payı bedelinin tespiti gerekeceği ve buna göre yapılan hesaplamaya göre dava konusu faturada 1.219.318,18 TL fazla bedel hesaplanmış olduğu, davalı …’ça yapılan hesaplamada olduğu gibi teklif tarihinden çok önceki bir tarih olan 2011 yılı Ocak ayı başından itibaren güncelleme yapılması gerektiği yönünde kanaat oluşması halinde dava konusu faturada fazla bedel hesaplanmamış olacağı, anlaşmanın 3. maddesinde yer alan TÜFE güncellenmesinin başlangıç tarihinin anlaşma tarihi olarak esas alınması ve Ocak 2012 ayından itibaren kümülatif TÜFE güncellenmesi yapılması yönünde kanaat oluşması halinde dava konusu faturada 196.474,01 TL fazla bedel hesaplanmış olduğu” ifade edilmiştir.
Dava; davalı tarafından düzenlenen RES katkı payı bedeli faturası kapsamında ihtirazi kayıtla fazla ödenen tutarın istirdadı talebine ilişkindir.
Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği kapsamında yapılan yarışma sonucunda …’ın sistemine bağlantı hakkı kazanan davacı şirket ile … arasında 17.01.2012 tarihli RES katkı payı anlaşması imzalandığı, anlaşma kapsamında davacının RES projesinde üretilecek her bir kwh üzerinden …’a RES katkı payı tutarını ödemekle yükümlü olduğu hususları dosya kapsamı ile sabittir.
Taraflarca imzalana sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliğinin 9. maddesinin 1. fıkrasında yarışmaya katılacak şirketin RES’te üretilen kwh başına kuruş olarak belirlenen RES katkı payı tutarının üretim tesisinin ilk ünitesinin geçici kabulünün yapıldığı tarihten başlamak üzere ve tüm tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten itibaren 20 yıl süre ile her yıl …’a ödemeyi taahhüt eder düzenlemesinin bulunduğu, somut uyuşmazlıkta davalı tarafından 2020 yılı net elektrik enerjisi üzerinden davacı adına 21.01.2021 tarihli 2.076.608,04 TL tutarında RES katkı payı faturası düzenlendiği, fatura bedelinin davacı tarafından ihtirazi kayıtla 05.02.2021 tarihinde ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık RES katkı payı tutarının hesaplanması yöntemine ilişkin olmakla bu kapsamda yapılan değerlendirmede; sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliğin 9. maddesinde ve taraflarca imzalanan 17.01.2012 tarihli RES katkı payı anlaşmasının 3. maddesinde RES katkı payı hesaplama yönteminin ” toplam RES katkı payı tutarı= kr*E*TÜFE ” şeklinde formüle edildiği, yarışma yönetmeliğinin eki olan ve davacı tarafından imzalanarak davalıya verilen teklif mektubunda ise “… RES projesinde yıllık üretilecek net elektrik enerjisi için kilowatsaat (kwh) başına 0,73 kuruş teklifimiz ile … tarafından yıllık net elektrik enerjisi üretimimizin çarpılması ile bulunacak toplam RES katkı payı tutarını, teklif yılından ödemeye esas üretim yılına kadar TÜİK tarafından Ocak ayında açıklanan yıllık TÜFE oranında güncelleştirerek takip eden yılın Ocak ayı sonuna kadar tüm tesisin geçici kabulün yapıldığı tarihten itibaren 20 yıl süre boyunca …’a ödemeyi kabul ve taahhüt ederiz ” ifadelerinin yer aldığı görülmektedir.
Davacı tarafça teklif mektubunun sunulmasından sonra, taraflar arasında 17.01.2012 tarihli RES Katkı Payı anlaşması imzalanmış olup, sözleşmede RES Katkı Payının hesabı, teklif mektubundaki hesaplamadan farklı olarak düzenlenmiştir. Taraflarca imzalanan sözleşmenin RES Katkı Payının hesap şekli ile ilgili formül, Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Başvurulara ilişkin Yarışma Yönetmeliğinin 9. maddesine uygun şekilde kaleme alınmıştır. Davalı tarafça RES Katkı Payının hesabı ile ilgili teklif mektubundaki ibarelerin aynen sözleşmeye geçirilmesi mümkün iken, farklı bir hesap şeklini içeren sözleşme imzalanmıştır. Her ikisi de tacir olan tarafların, serbest iradeleriyle imzalamış oldukları anlaşma hükümleri ile bağlı oldukları açıktır. Taraflar arasındaki anlaşmada, davacının sunduğu teklif mektubuna, sadece 3. maddede, toplam RES Katkı Payı tutarının hesaplanması ile ilgili kr* E* TÜFE formülünde, kr değerinin açıklanması sırasında yer verilmiştir.
Üretim tesisinin ilk üretiminin geçici kabulünün yapıldığı tarihten başlamak üzere tüm tesisin geçici kabul tarihinden itibaren 20 yıl süre ile RES katkı payı ödenmesi öngörülmüş olmakla her ne kadar sözleşmede belirtilen yöntemin uygulanması halinde üretim tesisinin ilk ünitesinin geçici kabul tarihinde yaşanacak olası bir gecikmede gecikilen dönemdeki TÜFE oranları hiç dikkate alınmaksızın 2012 yılında yapılan 0,73 kuruş teklif fiyatı ile üretim yılından bir önceki yılın TÜFE oranının hesaplamaya esas alınması söz konusu olacağından bu durumun yarışma tekniğine ve mantığına uygun düşmediği anlaşılmış ise de taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi hükmü açık olup, bu kapsamda davacı tarafça sözleşmenin imzalanmasından önce sunulan teklif mektubunun, farklı bir hesap şekli içeren sözleşmenin imzalanmasından sonra hesap şekli yönünden hükümsüz kaldığı, serbest iradeleriyle imzalanmış olan sözleşmenin davacı ve davalı yönünden bağlayıcı olacağı, RES Katkı Payı ile ilgili faturaların sözleşme hükümlerine göre hesaplanması gerektiğinden bilirkişi heyetince yapılan hesaplama neticesinde tespit edilen 1.219.318,18 TL fazla ödenen fatura bedelinin iadesi talebinin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılarak kanıtlanan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 1.219.318,18 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 83.291,62 TL harçtan peşin alınan 20.822,91 TL’nin mahsubu ile bakiye 62.468,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 145.545,45 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 20.822,91 TL peşin harç, 156,00 TL tebligat, 80,60 TL müzekkere gideri ve 3.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 24.518,81‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

29/12/2022