Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/34 E. 2022/678 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/34 Esas
KARAR NO : 2022/678

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkil aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla, bir adet bonoya dayalı olarak icra takibi yapıldığını, müvekkilin iş bu bonodan dolayı davalıya borcu bulunmadığını, takip konusu bononun, … Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenmiş olduğunu, müvekkilinin iş bu bonodan dolayı şahsi sorumluluğu bulunmadığını, her ne kadar senet üzerinde müvekkilinin çift imzası olsa da, imzalar şirket kaşesinin üstüne atılmış olduğunu, müvekkilinin şahsen sorumluluğunu doğurmayacağını, şirket adına düzenlenen senetlerde, yetkili şahsın şahsen sorumlu olabilmesi için imzalardan birinin kaşe dışına atılmış olması gerektiğini, ayrıca dava konusu senedin … Tekstil Ltd. Şti. tarafından, … Perde Mef. San. Tic. Ltd. Şti. lehine düzenlenmiş olduğunu, davalı tarafından haksız olarak sonradan doldurulduğunu, davalı ile keşideci şirket arasında ticari ilişki bulunmadığını, davalının haksız olarak edindiği senedi, kendi lehine alacaklı gibi doldurarak senetle ilgili hiçbir sorumluluğu olmayan müvekkil aleyhine haksız bir icra takibi yaptığını, davalı hakkında ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, müvekkilinin Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından dolayı davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine ve takibin iptaline, teminatsız yahut teminat mukabili olarak tedbiren Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine ve icra takibinin durdurulmasına, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın menfi tespit davası olduğunu ve tarafların şahıs olduğunu, şirket unvanına sahip olmaması nedeniyle TTK hükümlerine göre davanın ticari dava olarak vasıflandırılamayacağı ve nitelenememesi nedeniyle davanın ve yargılamanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, esasa ilişkin olarak, senetteki lehdar ve borçlu şirketin yetkilisi davacının kendisi olduğunu, davacı her iki şirketinde yetkilisi ve sahibi olduğunu, bu nedenle açılan dava tamamen kötüniyetli olarak açılmış bir dava olduğunu, senette, davacıda şahsen borçlu olarak imza attığını, zira senette imzası olan kişi, davacının kendisi olduğunu, davacı imzasını inkar etmediğini, davacı senedi ciro etmiş olması da senette borçlu olduğunu bizzat kendisinin de kabul ettiği anlamına gelmediğini, şayet davacı senette borçlu sıfatını taşımasaydı, senedi de ciro edemeyeceğini, davacının elinde bulundurduğu hem senedi ciro ederek, üçüncü şahsa vermesi, arkasından da benim senette borçlu sıfatım yoktur şeklindeki haksız, kötüniyetli itirazının hiç bir hukuki değeri olamayacağını, böyle bir durumun tamamen dolandırıcılık suçu oluşturduğunu belirterek, davnın öncelikle zamanaşımı, görev ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE:
Dava; haksız olarak ele geçirilip doldurulduğu ileri sürülen ve şirket tarafından düzenlenmiş olan senet için şahsına yönelik takip yapılması nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir .
Davacı vekili,dava konusu bononun dava dışı … Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. tarafından dava dışı … Perde … Ltd . şti. için düzenlendiğini, davalı tarafından bir şekilde ele geçirilip doldurulup şahsı aleyhine takibe konduğunu, senette şirket kaşesi üzerine atılmış çift imza olduğunu, kendisinin aval veren konumunda bulunmadığını, aleyhine takip yapılamayacağını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili, görev ve zamanaşımı itirazı ile imzaya itirazın olmadığını, ciro edilerek borcun kabul edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Ankara …İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş, 5.11.2010 tanzim, 7.1.2011 vadeli 30.000,00 TL lik senede dayanılarak Kambiyo Senetlerine özgü Haciz Yolu ile takip yapıldığı, taşınmaz üzerine haciz konulmuş olduğu görülmüştür. Takibe dayanak 7.1.2011 vadeli, 5.11.2010 tanzim tarihli 30.000,00 TL lik senedin nakten kaydı ile … Tekstil San Tic Ltd Şti tarafından düzenlendiği, şirket kaşesi üzerinde 2 adet imzanın olduğu, … perde .. Ltd. Şti için aynı imza ile cironun olduğu görülmüştür. Davacı tarafından davalı aleyhine C. Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, ….sayılı soruşturma dosyasında senette iki farklı mürekkepli kalem kullanıldığı, 30.000,00 Tl ile Otuz bin yazısı ile m harfinin bir kalemle, diğerlerinin başka bir kalemle yazıldığına ilişkin bilirkişi raporu düzenlendiği görülmüştür. Ticari kayıtların celbinde davacının şirketteki hissesini 2005 yılında kardeşi … ‘a devrettiği, ancak şirkette ticari vekil olarak çalışmaya devam ettiğinin bildirildiği, şirket yetkilisi olan … ‘ın mahkemede alınan yeminli beyanında davacının kardeşi olup ticari vekil olarak şirket adına bono düzenleme yetkisinin bulunduğunun bildirildiği görülmüştür. Senet üzerindeki imzalar şirket kaşesi üzerine atılmıştır. Açığa aval şeklinde atılmış imza değildir. Davacı senet tanzim tarihinde şirket hisselerini devretmiş olup, bu şekilde atılmış imzada şahsi sorumluluğunun olacağı düşünülmüş ise de, davacının şirkette ticari vekil olarak çalışmaya devam ettiği ileri sürülmüş olup, şirket yetkilisince davacıya şirket adına bono düzenleme yetkisinin verilmiş olduğu bildirildiğinden , bononun şirket kaşesi üzerine şirket adına düzenlenmesi nedeniyle şirketi bağlayacağı, davacının şahsi sorumluluğunun olmayacağı, senedin haksız yere ele geçirildiğine ilişkin sürdürülen soruşturmanın sonucunun beklenmesinde hukuki yararın olmadığı, kambiyo senetleri Ticaret kanununda düzenlendiğinden mutlak ticari iş olması nedeniyle görev itirazının kabul edilmediği, menfi tespit davasının her zaman açılabileceği esasen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, senedin ciro ile … Perdeye geçmiş göründüğü, ancak lehtar konumunda olan davalının talep hakkının olduğu, Keşideci şirketin ve davalının Ticaret sicilinden 2014 yılında terkin edilmiş olduğu, takip tarihi itibari ile henüz şirketin faaliyette olduğu, her halükarda şirket adına atılmış imzanın davacıyı bağlamayacağı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, mevcut delil durumuna göre davalının takibi kötüniyetle yaptığı kanaatı hasıl olmadığından davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.

HÜKÜM:
Davanın kabulüne, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 05.11.2010 tanzim 07.01.2011 vadeli 30.000 TL’lik bono nedeni ile yapılan takipten davacının borçlu olmadığının tespitine, takibin kötü niyetli yapıldığı kanaati hasıl olmadığından kötü niyet tazminatının reddine,
Alınması gereken 2.049,30 TL harçtan peşin alınan 706,75 TL harcın düşümü ile eksik kalan 1.342,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 766,05 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 991,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 05/10/2022

Katip …

Hakim …