Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2022/671 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/338 Esas – 2022/671
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/338 Esas
KARAR NO : 2022/671

DAVA : Özel Denetçi Ataması
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirketin %39,98 oranında (b) grubu hisse sahibi olduğunu, şirketin 16.04.2021 tarihli genel kurul toplantısında TTK 438. Maddesinde verilen yetkiye dayanılarak şirkete özel denetçi atanmasının talep edildiğini, davacının özel denetçi atanması talebi genel kurul gündemine alınmış olmakla birlikte hakim şirketin temsilcilerinin çoğunlukta olduğu genel kurul tarafından talebin reddedildiğini, 2018 yılından bu yana (a) grubu hisse sahibi … Ltd.Şti’ni temsil eden iki kişinin imzası ile şirketin temsil ve ilzam edilebilir duruma geldiğini … Ltd.Şti temsilcileri ile davalı şirket temsilcilerinin fiilen aynı kişiler olmasının sakınca yaratacağı hakim şirket lehine davalı şirket aleyhine sonuçlar doğabileceği içerikli ihtarname keşide edilmiş ise de bu ihtarın dikkate alınmadığını ve şirket zararına pek çok işlemler yapıldığını, 2018 yılından önce unlu mamül sektöründeki yaklaşık %10 karlılık oranında bulunan şirketin 2018 ve 2019 yıllarında karlılığının çok azaldığını, 2020 yılında da zara ettiğini, hakim şirket olan … … Ltd.Şti temsilcisi iki yönetim kurulu üyesinin şirketi zarara uğratan işlem ve eylemlerinin araştırılması için özel denetçi atanmasının ortaklık haklarının korunabilmesi için zorunluluk haline geldiğini belirterek TTK 439. maddesi gereğince davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2020 hesap yılı olağan genel kurul toplantısının 16.04.2021 tarihinde yapıldığını, gündeme olmamasına rağmen davalı tarafından gündeme madde ilave edilerek gündemin 4. Maddesi ile 2017,2018,2019 ve 2020 yılları hesaplarının özel denetçilere denetlenmesi için verilen önerinin oy çokluğu ile reddedildiğini, davacı iddialarının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, aynı iddialarla Ankara 11 ATM’ne açılan davanın davacının feragat nedeniyle reddine karar verilip kesinleştiğini, davacı tarafından özel denetim konusu yapılmak istenen hususların esasen yöneticilerin sorumluluğu davasında tartışılacak ve ticari sır kapsamında kalan hususlar olduğunu, özel denetçi atanmasına ilişkin yasal koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, davalı şirketin sicil dosyası örneği Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden temin edilmiş, keza davalı şirketin 16.04.2021 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin gündem, toplantı tutanağı ve hazirun cetveli dosya kapsamına alınmış, tüm dosya kapsamı üzerinde mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiler tarafından inceleme yapılarak 09.03.2020 tarihli ve 02.09.2022 tarihli bilirkişi raporları düzenlenmiş olup raporların içeriğinde özetle; “davalı şirketin temsilcileri ile gelirlerinin neredeyse tamamına yakınını sağlamış olduğu, …… Ltd. Şti.’nin yetkililerinin aynı kişiler olduğu, dava dosyasında davalı şirket ile …… Ltd. Şti. arasında ödeme vadelerine ilişkin imzalanmış bir sözleşme bulunmadığı, bu kapsamda yapılan ödemelerin geç yapılıp yapılmadığı, geç yapıldı ise bu nedenle şirketin zarara uğrayıp uğramadığı hususunun kurulumuzca tespit edilemediği, bununla birlikte şirketin kullanmış olduğu kredileri mal teminde kullanmış olduğu, mali tabloların incelenmesinden anlaşıldığı, şirketin satışlarının neredeyse tamamının …… Ltd. Şti.’ne olması dikkate alındığında ödemelerin geç yapılması nedeniyle mal temini için şirketin kredi kullanmış olabileceği, şirketin 2017 yılına göre 2018 yılında satışları ile birlikte karlılıklarında da artma olduğu görülmekte ise de 2019 yılında satışların artmasına rağmen karlılığın düştüğü, 2020 yılında ise satışların 2017 ve 2018 yıllarından yüksek olmasına rağmen şirketin zarar etmiş olduğu, şirketin giderlerinin incelenmesinde şirketin satılan mamul maliyeti ile satılan ticari mallar maliyetlerinde artış olması, ayrıca finansman gideri ödemesinin de 2019 yılında karlarının düşmesine, 2020 yılında da zarar etmesine neden olduğu, bu giderlerin detaylı olarak incelenerek içerisinde şirketi zarara uğratacak herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığının denetlenmesi hususu mahkemenin takdirinde olduğu, dava dosyası içerisinde bulunan belgelerin incelenmesinde şirketin 31.12.2020 tarihli kesinleşen mali tabloları itibariyle çalışan sayısı ve net satış tutarı dikkate alınarak 01.01.2021 tarihinden itibaren Bağımsız Denetim’e tabi olduğu, bu nedenle de 2021 yılı önemi için Bağımsız Denetim Sözleşmesi imzalanmış olduğu” ifade edilmiştir.
Dava; TTK 438 ve devamı maddeleri kapsamında davalı şirkete özel denetçi atanması talebine ilişkin olup öncelikle TTK 438. maddesinde öngörülen prosedürün ve şartların yerine getirilip getirilmediğinin incelenmesi gerekmektedir.
Davalı şirketin 16.04.2021 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağının tetkikinde davacının şirketin 2017-2020 yılları hesaplarına TTK 438 maddesi gereği özel olarak denetlenmesi önerisinin gündeme ilave edilmesine oy birliği ile karar verildiği, gündeme eklenen 4. maddenin görüşülmesinde özel denetim yapılması önerisinin oy çokluğuyla reddedilmiş olduğu anlaşılmıştır.
TTK 438. maddesi kapsamında özel denetçi atanması talebinin ön koşullarından biri bilgi alma ve inceleme hakkının daha önceden kullanılmış olmasıdır. Davacı yan, şirket ortağı olarak bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığına ilişkin bir iddia ve ispat vasıtası sunmamış olup bu ön koşulun yerine gelmesi açısından pay sahibi olarak TTK 437/5 maddesi kapsamında bu yöndeki talebinin reddedilmesi halinde mahkemeden talepte bulanabilecek olması karşısında TTK 438 maddesinde sözü edilen ön koşulun yerine getirilmediği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan özel denetçi atanması talebinin mahkemeden istenebilmesi için öncelikle TTK 438/1 maddesi uyarınca genel kurulda belirli olayların özel denetimle açıklığa kavuşturulmasının istenilmesi gerekir. Somut olayda bu koşulunda bulunmadığı görülmüştür. Zira davacının 20.04.2021 tarihli genel kurul toplantısında şirketin 2017,2018,2019 ve 2020 yılları hesaplarının incelenmesi için özel denetim yapılmasını talep ettiği görülmekle bu talepte belirli olaylara hasredilme halinin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller yapılan bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlar ve tüm dosya kapsamı uyarınca TTK 438/1 maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşılmakla davacı yanın yasal koşulları oluşmayan özel denetçi tayini talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,4‬‬0 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, TTK 440/2 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
29/09/2022
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 10.10.2022