Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/327 E. 2021/441 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/327 Esas – 2021/441
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/327 Esas
KARAR NO : 2021/441

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/09/2012
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … Proje İnşaat İmalat Montaj Makina Taahhüt Doğalgaz Sis. Tic. Ve San. Ltd.Şti ile davalı … A.Ş (…) arasında 12/04/2010 tarihinde 2009/122799 ihala kayıt numaralı “… A.Ş Kangal Termik Santrali İşletme Müdürlüğüne Bağlı Kazan Binaları, Tribün Binaları, Kömür Atma, Kül Atma Tesisleri ve Bant Yollarının Kül, Curuf ve Benzeri Temizlik İşlerinin 204 kişi ile 2 yıl süre ile yaptırılması işi” ne ait sözleşme yapıldığı; davalı/… tarafından bu sözleşmenin Kamu İhale Kurumunun 21/12/2012 tarih ve 2010/UH.I.3872 sayılı kararına istinaden 26/04/2011 tarih ve 2381 sayılı yazısı ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği; davacının son hak edişinin de sözleşme hükümlerine riayet edilmemesi nedeniyle kusurlu bulunduğundan davacıya ödenmediği, bu nedenle davacının ödenmeyen son hak ediş bedelinden bakiye kalan bakiye 127.273,81 TL ile davalı idare tarafından sözleşmenin tek taraflı feshi sebebiyle doğan 566.348,87 TL zarar olmak üzere toplam 693.363,78 TL’nin 30/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının iddia ettiğinin aksine, davalının davacıyla imzalanmış 12.4.2010 tarihli sözleşmeyi haksız feshetmediğini; zira bu fesih işleminin Kamu İhale Kurumu’nun 21.12.2010 tarihli ve 3872 sayılı kararı gereğince davalı tarafından yapılması gerektiğini, dolayısıyla feshin haksız olmadığını ve doğmuş bir zarar varsa bunun müvekkilinden değil. KİK’ten talep edilmesi gerektiğini, dolayısıyla davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davalının KİK kararını, dolayısıyla sözleşmenin feshedileceğini ve son olarak Nisan 2011 dönemine ait hak edişin ödeneceğini davacı şirkete bildirdiğini, ancak davacı şirketin sözleşmenin 12.1.2 ve 12.1.4. maddelerine aykırı davrandığını, bu nedenle anılan maddelerde yer alan yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacıya son hak edişin ödenmesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle davacının hak edişinden kalan alacağının kendi kusurlu davranışı nedeniyle ödenmediğini, diğer dava konusu zarar talebinin muhatabının ise müvekkili değil KİK olduğunu; zira, 4734 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca idarelerin KİK kararlarını ivedilikle yerine getirmekle yükümlü olduklarını, davacıya ihale edilmiş işin ihale sürecinde yapılan itirazen şikayet başvurusunda müvekkilinin KİK’in kararını beklediğini, ancak KİK’in şikayeti reddi üzerine davacıyla sözleşmenin imzalandığını, ihale süreçlerinde KİK’in verdiği kararın kesin olduğunu, buna karşı ancak idari yargı yoluna başvurulabileceğini ancak bunun mutad bir yol olmadığını, davacıyla sözleşme imzalanması için şikayete giden şirketin KİK kararma karşı iptal davası açmasının beklenmesinin mümkün olmadığını; zira ihale edilen işin doğrudan enerji üretimi işine ilişkin olduğunu, aksi halin kabulü halinde tüm ihale süreçlerinin tıkanacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; ihalenin haksız feshi nedeni ile taraflar arasında yapılan sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi aşamasına kadar oluşan davacı hak edişinin/alacağının davalıdan tahsili ile davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak haksız feshinden kaynaklı oluşan davacı zararının davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Ankara (Kapatılan) …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayısına kayıtlı huzurdaki davada yapılan yargılama sırasında;
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Ankara (Kapatılan) …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 13/05/2014 tarihli ilamında ”Bilirkişiler …. tarafından düzenlenen 28/05/2013 havale tarihli esas rapor ile bilirkişiler …. tarafından düzenlenen 19/03/2014 havale tarihli ek rapor içeriğine göre; davaya konu … ihale kayıt nolu ihalenin konusunun; personel çalıştırılmasına dayalı bir hizmet alımı (temizlik) işi olduğunu; davalı idare, davacının dava konusu ihale de vermiş olduğu 5.537.300,00 TL teklifi aşırı düşük bir teklif olarak değerlendirmiş ve bu nedenle 4734 Sayılı Kanunun 38.maddesinde yer alan sözleşmeler gereğince davacının iş bu ihale de vermiş olduğu 5.537.300,00 TL’yi (aşırı düşük teklif) sorgulamasına tabi tuttuğunu; ihtilafın esasını teşkil eden traktör maliyetinin 31.148,50 TL olarak yer aldığının görüldüğünü; yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin feshine neden olan Kamu İhale Kurulunun 21/12/2010 tarihli kararının 10.sayfasında bu konuda “ancak, ihale üzerinde bırakılan isteklinin (yani davacının) traktör ve römork için bu maliyeti belgelendirmediği ve teklif fiyatına dahil etmediğinin anlaşılmıştır.” denilmiş ise de; yapılan tesbitler çerçevesinde davacının, dava konusu ihalede idareye vermiş olduğu toplam teklif olan 5.537.300,00 TL’nin içerisinde ihtilafın esasını teşkil eden traktör maliyetinin 31.148,50 TL olarak belgeleri ile birlikte yer aldığının görüldüğünü; yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin feshine neden olan Kamu İhale Kurulunun 21/12/2010 tarihli kararının 10.sayfasında yer alan “ancak, ihale üzerinde bırakılan isteklinin (yani davacının) traktör ve römork için bu maliyeti belgelendirmediği ve teklif fiyatına dahil etmediğinin anlaşılmıştır.” hususundaki değerlendirmenin yerinde olmadığını, bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin feshine neden olan Kamu İhale Kurumunun 21/12/2010 tarihli kararının gerek Kamu İhale Kurumunun 2009 yılında yürürlükte olan Kamu İhale Tebliğindeki düzenlemeye göre, gerekse yukarıda incelendiği üzere; davacının bu ihalede idareye vermiş olduğu toplam teklif tutarı olan 5.537.300,00 TL’nin içerisinde ihtilafın esasını teşkil eden traktör maliyeti 31.148,50 TL olarak belgeleri ile birlikte yer alması nedeniyle yerinde bulunmadığı; bu nedenle sözleşmenin feshinde davacı yanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını sözleşmenin idare tarafından feshi nedeniyle davacının uğradığı zararın hesaplanması sonucunda; 168.914,31 TL/24 ay x (24 ay – 11 ay) = 91.495,25 TL olarak hesaplandığını; davacı ile davalı arasında imzalanan 12/04/2010 tarihli sözleşmenin Kamu İhale Kurulunun 21/12/2010 tarihli kararı dayanak gösterilerek feshi ile davacı ile davalı arasında vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanabileceği bu sebeple davacının yapmış olduğu faydalı ve zaruri masrafları ve dolayısıyla 01/06/2010-30/04/2011 tarihleri arasındaki hak edişleri talep etme hakkının bulunduğunu; davalı tarafından davacının 2011 yılı hak edişinden geriye kalan 127.273,81 TL’sini davacıya ödenmemesinin yerinde olmadığı; başka bir ifade ile davalıda bloke edilmesinin hukuka aykırı bulunduğunu; yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi kurulunun esas ve ek raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; davacı … Proje İnşaat İmalat Montaj Makina Taahhüt Doğalgaz Sis. Tic. Ve San. Ltd.Şti ile davalı … A.Ş (…) arasında 12/04/2010 tarihinde 2009/122799 ihala kayıt numaralı “… A.Ş Kangal Termik Santrali İşletme Müdürlüğüne Bağlı Kazan Binaları, Tribün Binaları, Kömür Atma, Kül Atma Tesisleri ve Bant Yollarının Kül, Curuf ve Benzeri Temizlik İşlerinin 204 kişi ile 2 yıl süre ile yaptırılması işi” ne ait sözleşme yapıldığı; davalı/… tarafından bu sözleşmenin Kamu İhale Kurumunun 21/12/2012 tarih ve 2010/UH.I.3872 sayılı kararını gerekçe göstererek 26/04/2011 tarih ve 2381 sayılı yazısı ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği; davalı/iş sahibi …’ın davacının son hak edişini davacının sözleşme gereğini yerine getirmediğinden bahisle ödemediği; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;
A) Taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği 26/04/2011 tarihine kadar davacının gerçekleşen hak edişinin davalıya sözleşme hükümlerinin tam olarak yerine getirilip getirilmediği, bu kapsamda (işci alacaklarının ödendiğine ilişkin ibranamelerin sunulmaması) nedeniyle hak edişinin ödenmemesinin haklı olup olmadığı (iş hukuku açısından da işçiliğe ait her türlü ücret vergi, harç, sgk ve işçilik sigortası vb.gibi tüm yasal yükümlülükleri kapsamında);
B) Taraflar arasında yapılan sözleşmenin davalı … tarafından Kamu İhale Kurulunun 21/12/2010 tarih ve 2010/UH.I.3872 sayılı kararı gerekçe gösterilerek sözleşme süresinden önce tek taraflı olarak feshinde haklı olup olmadığı; bu kapsamda davacının sözleşmenin sözleşme süresinden önce feshinden kaynaklı 566.348,87 TL maddi zararının oluşup oluşmadığı; davacı/yüklenicinin sözleşmenin bu şekilde tek taraflı feshinden kaynaklı oluşan maddi zararının davalıdan tazminin gerekip gerekmediği/davacının bu zararını davalıdan tahsili için iş bu davayı açmakta haklı olup olmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişi kurulundan alınan esas ve ek rapor içeriğine göre; davaya konu 2009/122799 ihale kayıt nolu ihalenin konusunun; personel çalıştırılmasına dayalı bir hizmet alımı (temizlik) işi olduğu; davalı idare, davacının dava konusu ihale de vermiş olduğu 5.537.300,00 TL teklifi aşırı düşük bir teklif olarak değerlendirmiş ve bu nedenle 4734 Sayılı Kanunun 38.maddesinde yer alan sözleşmeler gereğince davacının iş bu ihale de vermiş olduğu 5.537.300,00 TL’yi (aşırı düşük teklif) sorgulamasına tabi tuttulduğu; ihtilafın esasını teşkil eden traktör maliyetinin 31.148,50 TL olarak yer aldığının görüldüğü; yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin feshine neden olan Kamu İhale Kurulunun 21/12/2010 tarihli kararının 10.sayfasında bu konuda “ancak, ihale üzerinde bırakılan isteklinin (yani davacının) traktör ve römork için bu maliyeti belgelendirmediği ve teklif fiyatına dahil etmediğinin anlaşılmıştır.” denilmiş ise de; yapılan tesbitler çerçevesinde davacının, dava konusu ihalede idareye vermiş olduğu toplam teklif olan 5.537.300,00 TL’nin içerisinde ihtilafın esasını teşkil eden traktör maliyetinin 31.148,50 TL olarak belgeleri ile birlikte yer aldığının görüldüğü; yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin feshine neden olan Kamu İhale Kurulunun 21/12/2010 tarihli kararının 10. sayfasında yer alan “ancak, ihale üzerinde bırakılan isteklinin (yani davacının) traktör ve römork için bu maliyeti belgelendirmediği ve teklif fiyatına dahil etmediğinin anlaşılmıştır.” hususundaki değerlendirmenin yerinde olmadığı; bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin feshine neden olan Kamu İhale Kurumunun 21/12/2010 tarihli kararının gerek Kamu İhale Kurumunun 2009 yılında yürürlükte olan Kamu İhale Tebliğindeki düzenlemeye göre, gerekse yukarıda incelendiği üzere; davacının bu ihalede idareye vermiş olduğu toplam teklif tutarı olan 5.537.300,00 TL’nin içerisinde ihtilafın esasını teşkil eden traktör maliyeti 31.148,50 TL olarak belgeleri ile birlikte yer alması nedeniyle yerinde bulunmadığı; bu nedenle, sözleşmenin feshinde davacı yanın herhangi bir kusurunun bulunmadığı; sözleşmenin, idare tarafından Kamu İhale Kurumunun kararına dayalı olarak tek taraflı haksız feshi nedeniyle davacının uğradığı zararın hesaplanması sonucunda; 168.914,31 TL/24 ay x (24 ay -11 ay)= 91.495,25 TL olarak hesaplandığı; davacı ile davalı arasında imzalanan 12/04/2010 tarihli sözleşmenin Kamu İhale Kurulunun 21/12/2010 tarihli kararı dayanak gösterilerek feshi ile davacı ile davalı arasında vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanabileceği bu sebeple davacının yapmış olduğu faydalı ve zaruri masrafları ve dolayısıyla 01/06/2010-30/04/2011 tarihleri arasındaki hak edişleri talep etme hakkının bulunduğu; davalı tarafından davacının 2011 yılı hak edişinden geriye kalan 127.273,81 TL’sini davacıya ödenmemesinin de yerinde olmadığı; başka bir ifade ile davalıda bloke edilmesinin hukuka aykırı bulunduğu anlaşılmakla; davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulduğundan kısmen kabulü ile 127.273,81 TL hak ediş alacağı ve 91.495,25 TL yoksun kalınan kar tazminatı olmak üzere toplam 218.769,06 TL’nin 14/09/2012 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” şeklinde karar verildiği, tarafların kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/561 Esas 2015/7544 Karar sayılı 24/11/2015 tarihli ilamı ile zararın tazmini talebine yönelik kısım bakımından ilk derece mahkemesi kararının bozulduğu ve karar düzeltme talebinin de 2016/8023 Esas 2019/3300 Karar sayılı 04/07/2019 tarihli ilam uyarınca reddine karar verildiği ve dosyanın mahkememizin 2021/327 Esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamında da yer aldığı şekli ile; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 54/1 maddesi “İhale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday veya istekli ile istekli olabilecekler, bu Kanunda belirtilen şekil ve usul kurallarına uygun olmak şartıyla şikayet ve itirazen şikayet başvurusunda bulunabilirler.” 54/2. maddesi ise, “Şikayet ve itirazen şikayet başvuruları, dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu idari başvuru yollarıdır.” emrini içermekte olup, davacı tarafça 21.12.2010 tarihli Kamu İhale Kurulu kararına karşı idare mahkemesine dava açmadığı gibi, Kamu İhale Kurulu’nun düzenleyici işlemi sonrasında davalının sözleşmeyi feshine ilişkin yazısı üzerine iş yerini terk etmiş olması, bu durumda, Kamu İhale Kurulu’nun 21.12.2010 tarihli kararına karşı davacının idare mahkemesinde dava açmadığı, kusurlu olmadığına ilişkin iddiasını idare mahkemesinde ileri sürerek ispatlamadığı, Kamu İhale Kurulu’nun düzenleyici kararı üzerine sözleşmeyi fesheden davalının da kusurunun bulunmadığı nazara alınmak suretiyle sözleşmenin feshinden kaynaklı zararın tazminine yönelik davacı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Hak ediş alacağı yönünden ise bozma öncesi yapılan yargılama uyarınca kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin reddi nedeniyle hak ediş alacağına yönelik hükmün kesinleşmiş olduğu gözetilerek 127.273,81 TL hak ediş alacağının 14/09/2012 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar vermek gerekmiş ve nihayetinde davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekli ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
A) 127.273,81 TL hak ediş alacağının 14/09/2012 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
B) Davacının zararın tazmini için tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 8.694,08 TL harçtan peşin alınan 1.890,05 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.804,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 21,15 TL başvurma harcı, 1.891,05 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.911,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan bozma öncesi 3.028,90 TL, bozma sonrası 24,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.053,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 560,61 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 16.041,01 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 45.354,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 15 günlük sürede mahkememize müracaat ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/07/2021