Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 E. 2022/797 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/310 Esas – 2022/797
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/310 Esas
KARAR NO : 2022/797

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile 2016-2020 yılları arasında iş güvenliği hizmeti karşılığında sözlü anlaşma yapılarak cari hesap üzerinden çalışmaya başlandığını, söz konusu ticari ilişkiye istinaden verilen hizmet karşılığında personel görevlendirmesinin yapıldığını, ancak zamanla davalının hizmet karşılığında ödemelerini yapmamaya başladığını, faturaların da usulüne uygun tebliğ edildiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, faturaların da davalıya usulüne uygun tebliğ edildiğini, davalının herhangi bir itiraz etmediğini, faturaların defterlerde de kayıtlı olduğunu belirterek, davanın kabulü ile itirazın iptaline, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın talep konusu döneme ilişkin karşılığı ödenmesi gereken bir hizmetinin bulunmadığını, haziran 2019 sonrasında davalıya herhangi bir iş güvenliği hizmeti sağlamadığı gibi geriye dönük hizmet bedeli olarak 19/06/2020 tarihli 5.000,00 TL bedelli faturayı düzenleyerek sağlamadığı hizmetin bedelini talep ettiğini, davacı tarafın fatura konusu hizmetin sağlandığı konusunda ispat külfetini yerine getirmesi gerektiğini, davacının takipte kötü niyetli ve haksız olduğunu, kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan deliller dosyaya kazandırılmış, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı tarafından 06/05/2021 tarihinde cari alacak açıklamasıyla 3.660,00 TL cari alacak, 233,74 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.893,74 TL üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması bakımından ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmak üzere taraflara verilen süreyi takiben taraflarca gerekli bildirimler yapılmış, davacı tarafından ticari defter ve kayıtlar incelemeye hazır edilmiş, davalı tarafından bir kısım defterlerin başka mahkemede olduğundan ibraz edilemediğinin beyan edilmesini takiben sunduğu 25/05/2022 tarihli dilekçesi ile ticari defter ve kayıtlarının incelemeye hazır olduğunu beyan etmesi üzerine dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ise de davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarının, iki kez yapılan bilirkişi incelemesi sırasında hazır edilmediği anlaşılmıştır. Davalı vekilince yeniden süre talep edilmiş ise de gelinen aşamada talebin yargılamayı sürüncemede bırakma amacını taşıdığı ve mahkememizce verilen kesin süreler dolayısıyla davacı lehine doğan usuli kazanılmış haklar gözetilerek, yeniden süre verilmesi uygun bulunmamış, mevcut hukuki durum karşısında davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarının ibrazından kaçınılmakla HMK’nın 222. maddesi gereği davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine kesin delil teşkil edebileceği hukuki sonucuna ulaşılmıştır.
Mahkememizce davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından alınan bila tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup açılış ve kapanış tasdikinin zamanında yapılmış olduğu anlaşılmakla TTK’nın 64 vd. maddelerine göre kanuni şartları taşıdığı, davacı tarafından davalı adına 2019 ve 2020 yıllarında 7 adet belge karşılığı 7.700,00 TL tutarında fatura düzenlenmiş olup 2018 yılından devir olan 1.955,00 TL ile birlikte toplam 9.655,00 TL borç bakiyesine karşılık davalı tarafından davacıya yapılan 02/04/2020 tarihinde 3.000,00 TL ve 09/06/2020 tarihinde 2.955,00 TL olmak üzere toplam 5.995,00 TL EFT/havele düşüldükten sonra davacı ticari defterleri üzerinden davalıdan 3.660,00 TL alacağının bulunduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Dava, cari hesap alacağına dayalı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; taraflar arasında iş güvenliği hizmet alımına dair akdi ilişkinin bulunduğuna dair uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafından Haziran 2019 tarihinden itibaren hizmet verilmemesine rağmen 1.340,00 TL fazla ödeme yapıldığının savunulduğu, sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesinden davacının, HMK’nın 222/3. hükmünce kendi lehine kesin delil niteliğini haiz ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 3.660,00 TL cari hesap alacağının bulunduğu anlaşılmış olup davalı tarafından ticari defter ve kayıtların aksinin ispat edilemediği ve neticeten, davacının 3.660,00 TL cari hesap alacağının tahsilini talep etmekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından icra takibinde işlemiş faiz de talep edilmiş ancak dava dilekçesinde harca esas değer 3.660,00 TL olarak gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Harç yatırılan miktar takip talebindeki asıl alacağa karşılık geldiğinden ve sonradan harç ikmâli de yapılmadığından eldeki davanın takip talebindeki asıl alacakla sınırlı olarak açıldığının kabulü gerekmiştir (Emsal: Yargıtay 15. HD., 11/06/2014 tarih ve 2013-2014/4068 sayılı ilamı). Sonuç olarak, davacı tarafından dava konusu edilen 3.660,00 TL asıl alacak yönünden haklılığı kanıtlandığından, bu bağlamda davanın kabulü ile davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin aynı koşullarda devamına karar vermek gerekmiştir. Davacının icra inkar tazminatı istemine gelince; itirazın iptâli davasında İcra İflas Kanunu’nun 67/II maddesi hükmünce borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazının da haksız olması gerekir. Mevcut hukuki durum karşısında davalının takibe itirazının haklı olmadığı ve takibe konu alacağın muayyen ve likit nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle davacı lehine hükmolunan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 732,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe davalı itirazının iptali ile takibin aynı koşullarda devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si olan 732,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 250,01 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 190,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç, 53 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.171,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 3.660,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
15/11/2022