Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/281 E. 2023/323 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/281 Esas – 2023/323
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/281 Esas
KARAR NO : 2023/323

HAKİM :….
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında … nolu tahkim davalarının bulunduğunu ve bu dosyalarda karar verildiğini, … nolu dosyasında müvekkili lehine 18.200,00 TL, … Nolu Tahkim dosyasında ise 208.625,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, takiben … nolu dosyadan hükmolunan 18.200,00 TL miktarlı vekalet ücretinin ödenmesi üzerine 10/07/2020 tarihli ibranamenin düzenlendiğini, ne var ki bu ibranamede hata yapılarak zuhulen … numarasının yazıldığını, … nolu tahkim dosyasından hükmolunan 208.625,00 TL miktarlı vekalet ücretinin ise ödenmediğini belirterek, …’nın … nolu Tahkim Davası’nda hükmedilen 208.625,00 TL’nin tahkim divanının karar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte ödenmesine, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … esas sayılı dosyası kapsamında … A.Ş.’nin davacı vekilini görevini gereği gibi yapmadığını savunarak azlettiğini, Av….’ın … A.Ş. ile olan vekalet ilişkisinin devam edip etmediğinin açıklığa kavuşması için … … E. sayılı dosyasının sonuçlanmasının beklenilmesi gerektiğini, hata koşullarının oluşmadığını, davacının iddialarının hayatın olağan akışı ile uyumlu olmadığını, ibranameyi düzenleyenin mesleği nazara alındığında da hata iddiasının kabulünün mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı TBK’nın 30 vd. maddeleri kapsamında yanılmaya dayalı düzenlendiği iddia olunan ibraname dolayısıyla ödenmeyen alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca dayanılan deliller toplanmış, … … sayılı takip dosyası, … … sayılı dava dosya suretleri, …’nın … ve … nolu tahkim dosyaları ile …’nin … Esas sayılı dava dosyaları getirtilerek incelenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davalının vekalet ücretinin ödenmediğine ilişkin iddianın davacı vekilinin defterleri ile ispatının mümkün görünmediği davacı vekilinin talebine ilişkin olarak davacı vekilinin imzalı ibrasının sunulduğunu, bu ibrada vekalet ücretinin nakden alındığının beyan edildiği dikkate alındığında davacının aynı kuvvetle delil ile davacının iddiasını ispatlaması gerektiği, davacı vekili tarafından nakden alınarak ibra edilen …’nda görülmekte olan … esas sayılı dosyasındaki bedelin 10/07/2020 tarihinde alınmış olduğu, … esas sayılı dosyasında yer alan vekalet ücretinin ise banka havalesi ile alınmış olduğu tespit edildiğinden dava konusu dosyadan kaynaklı vekalet ücreti alacağının bulunmadığı yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin, davacı şirket tarafından eldeki davayı ikame eden Av. …’ın azledildiğine dair beyanı değerlendirilerek buna dayanak olarak bildirilen …’nin … E. sayılı dosyası celp edilerek incelenmesinden ve mahkememizce davacı şirkete gönderilen muhtıra sonucunda eldeki davada vekalet ilişkisinin devam ettiği sonuç ve kanaatine varılmış, eldeki yargılamayı etkilemeyeceği değerlendirildiğinden de davalı vekilinin …’nin … E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması isteminin kabulüne olanak bulunmamıştır.
Taraflar arasında görülen …’nın … esas sayılı dosyasının eldeki davadaki uyuşmazlıkla sınırlı olarak yapılan incelemesinde; 09/07/2020 tarihinde, eldeki davanın davalısının açmış olduğu davanın reddine, davanın reddedilmesine bağlı olarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanacak nispi vekalet ücretinin eldeki davanın davalısından alınarak davacısına verilmesine karar verilmiş, 14/09/2020 tarihinde yazılıp 21/09/2020 tarihli üst yazı ile taraflara bildirilen gerekçeli kararda ise davacı lehine 208.625,00 TL vekalet ücretine hükmolunduğu anlaşılmıştır. Aynı taraflar arasında görülen … esas sayılı dosyada verilen 16/06/2020 tarihli kararda ise, 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
Davaya konu edilen 10/07/2020 tarihli ibranamenin incelenmesinde, davacı vekilince; …’nda görülmekte olan … E. numaralı dosyada nihai karar verildiğini, hakem nihai kararında ödenmesi takdir edilen vekalet ücretinin tamamını nakden aldığını, ilgili dosyada başkaca alacağının bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacı vekilince, 10/07/2020 tarihli ibranamenin … sayılı tahkim dosyası için düzenlenmek istenirken zuhulen … sayısının yazıldığından bahisle davalı tarafından ödenmediği iddia olunan 208.625,00 TL vekalet ücretinin tahsili talep edilmiş, davalı vekilince ise özetle, hata koşullarının oluşmadığı, davacının iddialarının hayatın olağan akışı ile uyumlu olmadığı, ibranameyi düzenleyenin mesleği nazara alındığında da hata iddiasının kabulünün mümkün olmadığı savunulmuştur.
TBK’nın 30. maddesinde, sözleşme kurulurken esaslı yanılmaya düşen tarafın sözleşme ile bağlı olmayacağı; 31. maddesinde ise yanılanın, istediğinden başka bir konu için iradesini açıklamasının esaslı yanılma hallerinden olduğu hüküm altına alınmıştır. Her ne kadar davanın konusu, tahkim yargılamasında hükmolunan yargılama giderlerinden yasal vekalet ücretine ilişkin olup kural olarak ayrı bir davaya konu edilmesine olanak bulunmamakta ise de, davacının sonradan düzenlenen ibranameye dayalı yanılma iddiasının TBK’nın 30 vd. hükümleri gereğince dinlenebilir olduğu, dolayısıyla davacının eldeki davanın ikamesinde HMK’nın 114/1.c hükmü kapsamında hukuki yararının bulunduğu değerlendirerek işin esası incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, iddia ve savunmalar kapsamında toplanan deliller ile yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının 10/07/2020 tarihli ibranameye dayalı yanılma iddiasının yazılı delillerle kanıtlanamadığı anlaşıldığından, davacıya delil listesi kapsamında yemin delili hatırlatılmış, davacı vekilince davalıya yemin teklif edildiğinin bildirilmesi üzerine davalıya HMK’nın md. 232/II. hükmü gereğince usulüne uygun yemin davetiyesi gönderilerek tebliğ edilmiş, ancak tayin edilen 09/05/2023 tarihli duruşmaya davalı yetkililerinin katılmadıkları, mazeret de bildirmedikleri görülmüştür. Mevcut hukuki durum karşısında; HMK’nın 229. madde hükmü gereğince, davacının, 10/07/2020 tarihli ibranamenin …’nın … sayılı dosyası için düzenlenmediğine ve bu dosyada 09/07/2020 tarihli kararla hükmolunan 208.625,00 TL’nin ödenmediğine dair iddiasını kanıtladığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davanın kabulü ile eldeki alacak davasının mahiyeti gereği koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 208.625,00 TL’nin 09/07/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 14.251,17 TL harçtan peşin alınan 3.562,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.688,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 3.562,80 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.622,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 324,35 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.324,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği … tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 32.207,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair taraf vekillenin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
09/05/2023

Katip ….
¸

Hakim ….
¸