Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/279 E. 2022/538 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/279 Esas
KARAR NO : 2022/538

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 03/04/2015
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022

Yüksek Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı Bozma İlamı sonrasında mahkememizce yapılıp bitirilen Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … Aş’ye dava dışı borçlu … Çiftliği İnş.Tur.Gıda ve Dış Tic.San.Ltd.Şti’ne çek defteri kullandırılması için talepte bulunduğunu, imzalanan beyannameye istinaden borçlu şirkete çek defteri hazırlanıp kullandırıldığını, borçlunun ibraz süresi boyunca keşide ettiği …. nolu Ibana ait C1-5168929 , C1-5182309, C1-5182326 çek nolu 3 çekin karşılığı hesabında bulundurmadığını, hal böyle iken çeklere karşılıksızdır işlemi yapıldığını, müvekkili tarafından davalı-borçlu … aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçluya kullandırılan gayri nakdi kredi sebebiyle 3.360,00 TL için yapılmış bulunan icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının borçlu-davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun çıkartılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce bilirkişiden alınan 15/04/2022 tarihli raporda özetle; “Gerek davacı bankanın 18.02.2022 tarihli yazısı ve yazı ekinde Mahkemeye sunulan CD içeriğinde, gerekse dava dosyasına daha önce sunulmuş olan belgeler arasında, takibe ve dolayısıyla eldeki davaya konu editen C1-5168929, C1-5182309 ve C1-5182326 seri nolu çeklerle ilgili olarak, Banka kaynağından çek taahhüt bedeli ödemesi yapıldığına dair herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, İcta takibine ve dolayısıyla eldeki davaya konu edilen CI1-5168929, C1-5182309 ve Cl-5182326 seri nolu çeklere ilişkin olarak, karşılıksız kaldıkları için Banka kaynağından ödeme yapıldığına dair davacı banka tarafından herhangi bir belge ibraz edilemediği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava genel kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline yöneliktir.
Mahkememizce 22.12.2015 tarih 2015/652 Esas, 2015/477 Karar sayılı ilam ile pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz istemini inceleyen Yüksek Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 30.10.2017 tarih 2016/13193 Esas, 2017/7396 Karar sayılı ilamı ile;
“…Davacı banka ile dava dışı … Çiftliği İnş.Tur.Ltd Şti arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesini davalı müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır.İmzalanan Genel Kredi sözleşmesinin 8.04.maddesi uyarınca davalı borçluya çek karnesi verilerek kredi kullandırılmıştır. Borçlunun keşide ettiği 3 adet çek yönünden davacı banka, ödediği zorunlu tutarları talep etmiş olup, davalı nakdi krediye dönüşen 3.360,00 TL yönünden kefalet limiti kapsamında borçtan sorumludur. Mahkemece bu yön gözetilerek davacı bankanın alacağının takip tarihi itibariyle konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla saptanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır…” şeklindeki ilam ile bozularak mahkememize iade edilmiş,
Mahkememizce 09.10.2018 tarih 2018/32 Esas, 2018/608 Karar sayılı ilam ile davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yüksek Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 15.02.2021 tarih 2020/3642 Esas, 2021/1240 Karar sayılı ilamı ile;
“…Dava, davacı ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazı iptali istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/13193 esas, 2017/7396 karar ve 30.10.2017 tarihli ilamıyla bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gereği yerine getirilmemiştir. Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamında özellikle davalının genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, 3.360,00 TL yönünden kefalet limiti kapsamında borçtan sorumlu belirtilmiş, mahkemece bozma ilamına uyulmakla bu husus davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu nedenle mahkemece bozma ilamına uyularak davacı ile davalı arasında kefalet sözleşmesi bulunmadığına yönelik kabulü doğru değildir. Kaldı ki dosya içerisindeki işletme kart taahhütnamesinde davalının, kredi borçlusunun bankadan kullandığı kredilere kefil olduğu anlaşılmakla ödenen çek bedelleri yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, usuli kazanılmış haklara riayet edilmeden yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamıştır…” şeklindeki ilam ile bozularak mahkememize iade edilmiştir.
Eldeki davada davacı yan tarafından ödendiği belirtilen davalıya ait hesaba bağlı bulunan C1-5168929 , C1-5182309, C1-5182326 nolu 3 adet çek nedeniyle ödendiği iddia edilen 3.360,00 TL’nin davalıdan tahsiline ilişkindir. Mahkememizce bozma ilamından sonra yapılan araştırmada temlik eden … AŞ’ye ödendiği iddia edilen çeklere ilişkin olarak ödeme evraklarının temini talep edilmiş banka tarafından gönderilen 09.12.2021 tarihli yazı cevaplarında çek taahüt bedellerinin ödenmediği belirtilmiş, mahkememizce tekrar yazılan müzekkereye ise çek bilgileri CD içerisinde gönderilmiş ve çek bedellerinin ödenip ödenmediği yönünde bilirkişi raporu aldırılmıştır
Mahkememizce alınan 15.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu edinilen C1-5168929 , C1-5182309, C1-5182326 nolu 3 adet çek nedeniyle çek taahhüt bedellerinin temlik eden davacı … AŞ tarafından ödenmediği, dolayısıyla son bozma ilamında da belirtildiği üzere ödenen çek bedelleri yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, ödemenin ise ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 38,29 TL’nin mahsubu ile bakiye 42,41 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 3.360,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair e-duruşma sistemi üzerinden davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.