Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/272 E. 2022/165 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/272 Esas
KARAR NO : 2022/165

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden davacı müvekkilin 60.000,00 TL alacağına istinaden davalı/borçlu … aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmiş olduğunu, İcra Müdürlüğünce 08.01.2020 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, Borçlunun itirazı haksız olduğunu, borçlunun itirazında kötü niyetli olduğunu, Davacı müvekkil şirket ile davalı … arasında yapılması planlanan bir ticari iş sebebiyle, müvekkil şirket tarafından davalıya avans mahiyetinde, ekte de sunulan … … Şubesinin 2146055 numaralı ve 28/02/2017 tarihli banka ödeme makbuzu ile 100.000TL gönderildiğini, taraflar arasında yapılması planlanan ticari iş, davalının kusurlu eylemleri, borçları ve edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle hayata geçirilemediğini, davacı müvekkil şirket ile davalı arasında gerçekleşen şifai görüşmeler neticesinde davalı müvekkil şirketin hesabına 100.000,00 TL’lik iş avansından 40.000,00 TL’sini geri gönderdiğini, Borçlu aleyhine … 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, … 3. Asliye hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece yetkisizlik kararı verildiğini, Bunun üzerine taraflarınca Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibin başlatıldığını ancak davalı tarafça takibe itiraz edilerek huzurdaki davanın açılması zaruriyetinin doğduğunu, Davalı tarafça her ne kadar derdestlik itirazında bulunulmuşsa da … 3. Asliye hukuk Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmesi üzerine, sehven icra dosyası yetkili icra dairesine gönderilmeksizin Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, Ankara …Asliye hukuk mahkemesince yetkili icra dairesinde başlatılmış icra takibi olmadığını, davanın reddine karar verildiğini, Taraflara da istinaf kanun yolundan feragat edilerek dosya kesinleştirilmiştir diyerek icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden devamına, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla borçlunun takip konusu 60.000,00TL asıl alacak ve 13.433,42 TL işlemiş yasal faiziyle birlikte ayrıca takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemenin görevli olması Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.) “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” (HMK 115. Md.). HMK 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmekte olup görev yönünden bu incelemenin en erken değil, en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
Konuya ilişkin HMK 138. maddenin Kanun gerekçesi şöyledir: “Usule ilişkin hususlar, şeklî nitelik taşıdıklarından yargılamanın başında, dosya üzerinden de incelenerek karara bağlanabilir. Ancak, mahkeme, kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa, bunu da tahkikat aşamasında değil, ön inceleme oturumunda yapacaktır. Böylece dava şartları ve ilk itirazlarla ilgili sorunların, en geç tahkikat başlamadan, ön inceleme duruşması sonunda karara bağlanması amaçlanmıştır.” Bu gerekçe ile de her aşamada görev hususunun incelenebileceğine açıklık getirilmiştir. Son tahlilde kanunda açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden henüz taraflara tebliğ yapılmadan tensip aşamasında dahi mahkemenin görevsiz olması halinde usulden red kararı verilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir.
Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
Dava, taraflar arasında yapılmasının planlandığı belirtilen fabrika kurulumuna dair inşaat (eser) sözleşmesi kapsamında yapılan ödemenin iadesi amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali isteminden ibaret olup TTK’nın 4. maddesinde bu nitelikteki davaların mutlak ticari dava niteliğinde olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. O halde tarafların tacir olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkememizce taraflar yönünden tacir araştırması yapılmış olup Ankara Ticaret Odası’nın 26/05/2021 tarihli yazısından davalı …’in tacir kaydının olmadığının; Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 28/05/2021 tarihli yazısından ise davalı …’in gerek dava gerek davaya konu hukuki işlemin gerçekleştirildiği tarih itibariyle tacir kaydının bulunmadığı anlaşılmış olup gelen yazı cevaplarına göre davalının dava dışı bir şirketin ortağı veya yöneticisi olduğu görülmekte ise de bu durumun tek başına davalının tacir niteliğini haiz olduğu sonucunu doğuracağını kabule de olanak bulunmamaktadır. Dolayısıyla davanın her iki tarafı tacir niteliğini haiz olmadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün görülmemiş olup HMK’nın 2. maddesi hükmünce davada asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın görev yönünden usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının da istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde, daha önce Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce de görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı ortaya çıkacağından dava dosyasının merci tayini için Ankara BAM …Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu konuda HMK 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸