Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/27 E. 2021/693 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/27 Esas – 2021/693
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/27 Esas
KARAR NO : 2021/693

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plakalı aracın 25/12/2019 tarihinde … plakalı araç ile kazaya karıştığını, meydana gelen kaza nedeniyle … plakalı aracın davacıya ait araçta zarar oluşmasına sebebiyet verdiğini, olay yeri trafik polislerince 25/12/2019 tarihli kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, kaza nedeniyle davacıya ait araçta toplam 4.364,00 TL hasar bedelinin oluştuğunun tespit edildiğini, kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihinde ilgili sigorta şirketi olduğunu, davalıya başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı tarafından cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte 4.364,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı nezdinde 21/03/2019- 2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığını, öncelikle aracın kazaya karıştığı iddiasının ispat edilmesi gerektiğini, mobese kayıtlarının, olay yerine yakın iş yerlerinin kamera kayıtlarının incelenmesinin gerektiğini, zamanaşımı ve yetki yönünden itiraz ettiklerini, kaza nedeniyle davalı tarafından davacıya 05/06/2020 tarihinde 236,00 TL ödeme yapıldığını, bununla birlikte hasar ile kazanın illiyet bağının hasar miktarlarının ayrı ayrı kanıtlanması gerektiğini, maddi hasarın fahiş olarak hesaplandığını, bedelin afaki ve denetimden uzak olduğunu, davacı yanın aracının kasko tarafından yaptırılıp yaptırılmadığı, kasko sigortacısının ödeme yapıp yapmadığının belirtilmediğini, bu hususun tespit edilmesi gerektiğini, aksi durumda karşılanmış bir zararın tekrar karşılanması söz konusu olacağını davalının sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle “… plakalı aracın sürücüsü …’ün kaza olayının meydana gelmesi ile ilgili %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ün kaza olayının meydana gelmesi ile ilgili %25 oranında kusurlu olduğu, kaza olayının meydana gelmesi ile ilgili kusur atfedilebilecek başka bir kişi veya kuruluşun bulunmadığı, … plakalı araçta kaza tarihi itibariyle kaza sonrası tespit edilen gerçek zararın KDV dahil 6.033,10 TL olarak hesaplandığ” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan zararın tahsiline ilişkindir.
Davacı davasında Destek Hizmetleri Müdürlüğü’ne ait olan … plakalı aracın kaza tarihi olan 25.12.2019 tarihinde Çankaya İlçesi Koza Caddesi ile Mahatma Gandhi Caddesi kesişiminde davalı sigorta şirketince sigortalı olan … plakalı araç ile çarpışması neticesinde davacıya ait aracın maddi hasara uğradığını beyanla araçta oluşan zararın tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketince … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde 21.03.2019-21.03.2020 tarihleri arasında şekilde karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sigortalandığı, 25.12.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hükme esas alınan bilirkişi raporunun bir bütün halinde incelenmesinde; davacı idareye ait … plakalı aracın kaza mahalline kontrolsüz şekilde geldiği, geçiş önceliğinin sigortalı araç olan … plakalı araca ait olmasına rağmen hatalı şekilde giriş yaptığı ve kazanın oluşmasında davacıya ait aracın %75 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 6282,32 TL tutarında hasar meydana geldiği ve %5 hurda tenzili düşüldüğünde oluşan gerçek zararın 6.033,10 TL olduğu, bu tutar üzerinden %75 oranında davacının kusur tenkisi yapıldığında ise zararın 1.508,27 TL olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 1.508,27 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 103,03 TL harçtan peşin alınan 74,53 TL’nin mahsubu ile bakiye 28,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 460 TL’sinin davalıdan 860,00 TL’sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 74,53 TL peşin harç olmak üzere toplam 133,83 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 99,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 899,60 TL olan yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 315,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 1.508,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 1.508,27 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, HMK 371/2 ve ek 1/2 maddeleri gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/12/2021