Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/265 E. 2021/474 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/265 Esas – 2021/474
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/265 Esas
KARAR NO : 2021/474

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …. parsel de….Güneş Enerji Santrali (GES), …. parsel de … 3B Güneş Enerji Santrali (GES), … parsel de … 3C Güneş Enerji Santrali (GES) projsei hazırlandığını, projeler hazırlandıktan sonra davalı …’ın onayına sunulduğunu, davalı tarafından müvekkili şirketten proje onay bedelleri talep edildiğini, 05.06.2017 tarihinde 12.131,00 TL, 05.06.2017 tarihinde 9.818,00 TL ve 05.06.2017 tarihinde 9.818,00 TL ödemeler yapıldığını, … tarafından hesaplanarak talep edilen bu bedelin hukuki bir dayanağının olmadığının kesinleşmiş yargı kararları ile de sabit olduğunu, 3154 sayılı kanunla tarafına verilmiş olan bu görevin, yetki devri ile …’a devretmiş bulunduğunu, Bakanlığın elektrik üretim satnrallerinin proje onayları için herhangi bir bedel talep etmez iken yetkilendirilen … kanuna aykırı şekilde dava konusu bedelleri talep ettiğini, bakanlığın herhangi bir betdel talep etmeden yaptığı bir işin … tarafından Hizmet Satışı olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, …’ın müvekkiline herhangi bir hizmet satmadığını, yetkilendirdiği mevzuat çerçeesinde ise hizmet satışı olarak bedel talep etmesini mümkün olmadığını belirterek haklı davalarının kabulü ile dilekçe de belirtilen ödemelerin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu talebin adli yargının değil, idari yargının görev alanına girdiğini, görev ve yargı yolu yönünden davanın reddi gerektiğini, ayrıca davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazları olduğunu, esasa ilişkin olarak, huzurdaki davanın esas yönünden haksız ve yersiz hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, reddi gerektiğini, müvekkili … Genel Müdürlüğü dava konusu işlemi hukuka uygun olarak tesis ettiğinden, işlemin iptalini ve alınan proje onay bedelinin iadesini gerektiren herhangi bir neden bulunmadığını, davacı vekilinin hizmet bedelinin haksız bir şekilde alındığını iddia etmiş ise de; anılan bedelin dayanağı hukuka uygun bir şekildee uygulamaya konulduğunu, huzurdaki davanın konusuna dayanak teşkil eden yönetmelik, usul ve esas ve satış listesi halen yürürlükte ve geçerli olup iptale konu olmadığını, dolayısıyla davacı iptale konu edilmeyen ve halen hukuk dünyasında ayakta olan düzenlemelere uygun bir şekilde tahsil edilmiş olan bedellerin iadesini haksız bir şekilde talep ettiğini, dava konusu edilen hizmeti sunan müvekkili şirketin proje onay işlemlerini bedelsiz olarak yapmasının beklenilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu GES projeleri onaylandıktan sonra proje onay bedellerinin haksız olduğunun iddia edilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, GES projeleri için müvekkili kuruma başvuran davacının proje başvuru ve onay sürecini bildiğini, basiretli bir tacir gibi davranması beklenen davacının aksi yönde hareket etmesinin doğru olmadığını, bu durumun hukuk sistemimizce de korunmadığını, proje onay ve başvuru sürecini bilen davacının bilerek ve isteyerek proje onay bedellerini ödemiş olup iadesinin talebi hukuka açık aykırılık teşkil ettiğini, haksız olarak açılan iş bu davaya ve davacının beyan ve delillerine karşı beyanda bulunma, delil, karşı delil ibraz ve ikame etme haklarını saklı tutarak, öncelikle huzurdaki davanın idari yargı görev alanına girdiğinden yargı yolu itirazının kabulü ile davanın reddine, belirttikleri tüm itirazlarının kabulü ile haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak açılan iş bu usul yönünden reddine, esasa geçilmesi halinde davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; Haksız yere ödendiği ileri sürülen proje onay bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili; davacı şirketin Güneş Enerji Santrali ( GES Projesi)için hazırlanan projelerin …’ın onayına sunulduğunu,davalının proje onay bedelleri talep ettiğini,5.6.2017 tarihinde 12.131,00 TL, 5.6.2017 tarihinde 9.818,00 TL ve 5.6.2017 tarihinde 9.818,00 TL proje onay bedellerinin ödendiğini, elektrik piyasasında lisanssız elektrik üretimi yapacak tesislere yönelik proje onayları için bedel alınacağına ilişkin bir kuralın olmadığını, bakanlığın 3154 sayılı Kanunla verilen görevi yetki devri ile … a devrettiğini , bakanlık proje onayı için bedel talep etmez iken … ın kanuna aykırı olarak onay bedeli talep ettiğini ileri sürerek TBK 72-82 maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili, idari yargının görevli olduğunu,yetki devrinde proje onayının bedelsiz yapılacağına ilişkin bir düzenleme getirilmediğini, zamanaşımı itirazı ile işlemlerin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın öncelikle görev yönünden reddini istemiştir. Sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca dava açıldığından Adli yargının görevli olması nedeniyle görev itirazının reddine karar verilmiştir. Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliğinin yetki devri başlıklı 8. Maddesinde “.. yapılan tesislerin kabul işlemleri ve tutanak onay işlemleri yetkisi Bakanlığa ait olup, yetki devrinin yapıldığı ,Bakanlık proje onayı için bedel talep etmezken devir sonrası çıkarılan … Hizmet Satışı-Araç ve Gereç Kira Yönetmeliğine dayanılarak davalının bedel talep etmesinin yasal dayanağının olmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalı vekilinin temyizi sonucu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin … sayılı kararı ile Uyuşmazlık Mahkemesinin 27.1. 2020 tarih … sayılı kararında yargı yolu bakımından İdare Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yargı yolu yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gereğine değinilerek mahkeme kararının kaldırıldığı görüldüğünden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden HMK 114/1-b maddesi uyarınca yargı yolu neden ile usulden reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 542,51 TL harçtan düşümü ile fazla kalan 483,21 TL harcın davacıya iadesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan harçların üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan toplam 32,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Talep halinde artan avansların iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 15/09/2021