Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/261 Esas – 2021/468
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS SAYISI : 2021/261
KARAR SAYISI : 2021/468
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/09/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/03/2019 tarihinde … sevk ve idaresinde … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesi müvekkilinin yolcu olduğu … plakalı araçta yaralandığını ve müvekkilinin sakat kaldığını karşı araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelen kazada müvekkilinin kusura katılımının olmadığını, ZMMS kapsamında karşı araç sigortacısı davalıdan belirlenecek malüliyeti dikkate alınarak 200,00 TL bakıcı 300,00 TL geçici ve 9.500,00 TL daimi iş göremezlik zararının şimdilik toplam 10.000,00 TL üzerinden tahsiline bu miktara temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, kendilerine usule uygun belgeleri ile birlikte herhangi bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle açık olmayan talebin usule aykırı olup dilekçenin reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak aracın ZMMS kapsamında sigortacısı olunmakla birlikte 360.000,00 TL kişi başı teminat limiti bulunduğunu, ancak bu limitin tamamının ödenecek anlamına gelmeyip manevi tazminatın poliçe teminatı dışında bulunduğunu, müvekkilinin sigortalının kusuru ve malüliyetin derecesi kapsamında sorumluluğu yoluna gidilebileceğini, ayrıca sürücü …’ın alkollü olduğunun bildirilmiş olması karşısında sigortalı araç sürücüsüne kusur yüklenemeyeceğini, genel şartların göz önüne alınması geçici iş göremezlik ve bakıcı zararlarının SGK sorumluluğunda olup taleplerin reddi gerektiğini, hesaplamalarda asgari ücretin baz alınmasını ve müterafik kusur olgusunun araştırılarak resen indirim yapılmasını talep etmiş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE;
Dava çift taraflı trafik kazası sonucu meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsüne yöneltilen maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkememizce henüz dosyamızın ön inceleme duruşması gerçekleştirilmeden delillerin toplanması aşamasında davacı vekilinin 01/07/2021 tarihinde verdiği dilekçesiyle müvekkilinin tüm tazmin talepleri yönünden davalı şirketle sulh olunduğunu ve davadan bu nedenle feragat ettiği uyap üzerinden gönderdiği dilekçesinden anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından sulh nedeniyle davacının davadan feragat ettiğini, kendilerinin de yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını 13/07/2021 günlü uyap sistemi üzerinden ilettiği beyanında görülmüştür.
HMK 309. maddesinin 2. fıkrası uyarınca feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayıp aynı yasanın 311. maddesi uyarınca da kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin feragati aynı yasanın 309. maddesine uygun olup yine aynı yasanın 74. maddesi uyarınca davadan feragate yetkili bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davalı yanın vekalet ücreti ve masraf talebi bulunmadığından aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın feragat nedeniyle reddine,
Bu karar nedeni ile alınması gerekli 19,76 TL harcın peşin alınan 59,30 TL’den indirilmesi ile artan 39,54 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme ile verilen karar açıkça okundu. 10/09/2021