Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/246 E. 2021/670 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/246 Esas
KARAR NO : 2021/670

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili 22/04/2021 tarihinde kayda geçen dava dilekçesinde özetle; … Sigorta A.Ş.’nin kasko poliçesini tanzim ettiği müvekkiline ait … plakalı 2016 model … marka … tipi aracın 24/02/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hasarlandığını, mezkur trafik kazası sebebiyle müvekkiline ait araçta oluşan hasarın Ankara … Hukuk Mahkemesinin … D. İş. sayılı dosyası kapsamında KDV dahil 30.016,93 TL olarak tespit ettiğini, bu zarardan sigorta şirketinin sorumlu durumda olduğunu, … Sigorta A.Ş.’nin 0001021027816295 numaralı poliçeden kaynaklanan yükümlülüklerine ve tüm taleplerine karşın 30.016,93 TL hasar bedeli ile 1.301,10 TL delil tespiti masrafını müvekkiline ödemeye yanaşmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde haklı taleplerin yerine getirilmesi noktasında davalı yan ile anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; davacı tarafça her ne kadar Ticaret Mahkemesinde dava ikame edilmiş ise de görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin yerleşik adresi İstanbul olduğundan yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Mahkemeleri olup iş bu sebeple yetkisizlik kararı verilerek davanın usulden reddini talep ettiklerini, muacceliyet şartlarının oluşmadığını, müvekkili şirketin 45 günlük ödeme/araştırma süresi içerisinde dava açıldığını, poliçe özel ve genel şartları ile kanunlarla yükümlendirilen davacı tarafın doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, dosyanın esasına geçilip bilirkişiye tevdii halinde muafiyete dikkat edilmesinin gerekmekte olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile muafiyetlerinin uygulanmamasının bozma sebebi olduğunu, kasko muafiyetinin poliçe düzenlenirken sigorta şirketi ve sigortalının anlaşarak karar verdiği muafiyet oranının etkisi ile kasko poliçesi fiyatına uygulanan bir indirim seçeneği olduğunu, poliçe tanzim edilirken davacı sigortalının ilgili düzenlemeye hiçbir itirazının olmadığını, poliçenin 4.2. Muafiyetler başlığına göre, deprem ve yanardağ püskürmesi hasarlarında aracın piyasa rayici bedeli üzerinden, %5 muafiyet uygulanacağını, rayiç bedel hesabının poliçenin 4.9 kısmında belirtildiğini, anlaşmalı cam servisi dışında onarılan cam hasarlarına 200,00 TL’den az olmamak üzere hasar tutarı üzerinden %20 oranında muafiyet uygulanacağını, … ile anlaşması olmayan marka yetkili servislere gidilmesi durumunda, hasar bedeli üzerinden %25 tenzili muafiyet uygulanacağını, onarımın yapılacağı ilde … anlaşmalı marka yetkili servisi bulunmaması durumunda muafiyet uygulanmayacağını, her bir hasarda 3.400,00 TL tutarında genel muafiyet uygulanacağını, diğer muafiyetlerin genel muafiyet uygulandıktan sonra hesaplanarak hasar bedelinden düşüleceğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedilecekse dahi aracın onarıma karar verilecekse müvekkilin poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olduğu, tam rayiç ödenmesine karar verilmesi halinde ise aracın hurdası müvekkil sigorta şirketine ait olacağından tüm hak mahrumiyetlerinden ari bir biçimde aracın sigorta şirketine devri şeklinde hüküm kurulması gerekmekte olup bu hususların dikkate alınmasını sayın mahkemeden talep ettiklerini, aksi takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerinin ortaya çıkacağı sabit olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedelinin tazmini talebine ilişkindir.
Davacı vekili; 24.2.2021 tarihinde davacıya ait … plakalı aracın trfafik kazası sonucu hasara uğradığını, Ankara … Hukuk Mahkemesinin … D. İş dosyasında hasarın 30.016,93 TL olduğuna ilişkin tespit yapıldığını, kasko poliçesine ve bildirime rağmen hasarın tazmin edilmediğini ileri sürererk eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili,Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu,yetkili Mahkemenin şirket adresi olan istanbul Anadolu Mahkemesi olduğunu,zamanaşımının dolduğunu, alacağın muaccel olmadığını,davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Araç malikinin şirket olması nedeniyle görev itirazının, davalının Ankara’da Bölge Müdürlüğü olması nedeniyle yetki itirazının ve zamanaşımının dolmamış olması nedeniyle zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesi, hasar dosyası,Ankara … Hukuk Mahkemesinin … D. İş dosyası celp edilmiş kusur ve hasar ile ilgili bilirkişiden rapor alınmıştır. Davacıya ait aracın tali yoldan bölünmüş yola çıkarken düz seyreden diğer araca geçiş hakkı vermemesi nedeniylekazanın gerçekleştiği ve sigortalı aracın % 100 kusurlu olduğu, muafiyet tenzilinin uygulanarak aracın onarım bedelinin 19.503,70 TL olduğu tespit edilmiş , bilirkişi raporunun hükme yeterli olduğu gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın kısmen kabulüne, 19.503,70 TL’nin 22.04.2021 dava tarihinden aracın hususi kaydı olması neden ile yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, delil tespitinin yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
Alınması gereken 1.332,29 TL harçtan peşin alınan 455,55 TL harcın düşümü ile eksik kalan 876,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 514,85 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red dikkate alınarak 990,00 TL’nin davalıdan alınarak, 330,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğindin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan kabule göre hesaplanan 590,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 08/12/2021

Katip …

Hakim …