Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/238 E. 2022/127 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/238 Esas – 2022/127
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/238 Esas
KARAR NO : 2022/127

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/07/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında EGO otobüsünün yaya … isimli yayanın ağır yaralanmasına neden olduğunu, kaza nedeniyle Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasına kayden davacı idare aleyhine açılan davada 89.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini, kararın kesinleştiğini, icra takibine konu edilmesi nedeniyle ödendiğini, kazaya neden olan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olması nedeniyle ödenen bedelin rücuen tahsili için Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilmediğini, zamanaşımı yönünden itiraz ettiklerini, savcılık soruşturması sırasında uzlaşma var ise davanın reddinin gerektiğini, davacı ile tatbik edilen sigorta poliçesi kapsamında manevi tazminat ve yargılama giderlerinin teminat dışında tutulduğunu, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, bu nedenle davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Bilirkişi heyetinden alınan 07/02/2022 tarihli raporda özetle; “rücuya ilişkin icra takibine esas olan mahkeme kararında yer alan manevi tazminata ilişkin meblağın poliçe teminat kapsamında bulunmaması ve dosyaya sunulan sözleşmenin kaza tarihini kapsamaması nedeniyle hesaplama dışı bırakıldığını, Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında belirtilen temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin harçlar ve gider avanslarına ilişkin dosyada belge bulunmaması nedeniyle bu kalem meblağlarının hesaplamaya dahil edilmediği, Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında borçlunun takibe itiraz ettiğine ilişkin belgeye rastlanılmadığını, söz konusu icra takiplerinde manevi tazminata ilişkin faiz ve ferilerin dışlanmak suretiyle yapılan hesaplamada Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının açılış tarihi itibariyle 244.709,58 TL olarak hesaplandığı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava, davacı adına kayıtlı ve kaza tarihinde davalı tarafından üçüncü şahıs mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalanan aracın sebep olduğu trafik kazasında yaralanan şahsa ödenen tazminatın davalı sigorta şirketinden rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı 07.07.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait aracın, dava dışı …’ın ağır yaralanmasına neden olduğunu, kaza sonrasında Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davacı aleyhine 89.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmolunduğu, hükmün temyiz edilmesi üzerine temyiz mahkemesince onandığı, yine karar düzeltme talebinin de reddine karar verildiği, ilamın icrası ile tazminat bedelinin ödendiğinden bahisle ödenen tazminat bedelinin davalıya rücu edilmesi amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiş, davalı tarafından ise süresinde sunulan cevap dilekçesinde alacağın zamanaşımına uğradığını, manevi tazminat istemlerinin poliçe kapsamı dışında olduğu, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğundan bahisle davanın reddi savunulmuştur.
Kazaya karşılan aracın davalı tarafından 31.12.2007 ile 31.12.2008 tarihleri arasında üçüncü şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında, aracın hizmeti sırasında 3. Şahıslara vereceği kazalar nedeniyle sigortalandığı,
07.07.2008 tarihinde dava dışı …’ın sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu kaza sonrasında açmış olduğu tazminat davasında, davacı aleyhine Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasında davacı aleyhine 89.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL ise manevi tazminatın tahsiline karar verildiği,
Hükmün davacı tan tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin …. Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği,
22.12.2016 tarihinde Ankara …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile ilamın icra edilerek infaz ile kapatıldığı,
Karar düzeltme isteminin ise Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ….Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği,
26.12.2019 tarihinde ise davalı aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında ilamsız takibe başlanıldığı,
03.12.2020 tarihinde arabuluculuk sürecinin başlatıldığı, 28.12.2020 tarihinde sürecin anlaşamama ile sonuçlandığı,
19.04.2021 tarihinde ise eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2918 Sayılı KTK.’nun 109/4. maddesinde motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu haklarının, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiği ve rücu edilecek kimseyi öğrendiği tarihten başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmıştır. Zamanaşımının oluşması için ödemenin yapılmış olması ve rücu edilecek kişinin öğrenilmesi gerekir.
Tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesinde; rücuya konu alacağın davacı tarafından takip dosyasına ödenmesi ile 22.12.2016 tarihinde kapatıldığı, hükmün ise karar düzeltme isteminin reddi ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 06.07.2017 tarihli ilamı ile kesinleştiği, davacının ise rücuya konu alacak için 26.12.2019 tarihinde Ankara … Müdürlüğü’nü … Esas sayılı takip dosyası ile takipte bulunduğu anlaşılmakla dosya kapsamında rucü zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından ceza zamanaşımının uygulanacağı iddia edilmiş ise de, KTK’nın 109/3.maddesinde düzenlenen ceza (uzamış) zamanaşımı, sadece KTK’nın 109/…maddesi gereğince motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların haksız fiil sorumlularından tazmini talebi ile açılan davalar için öngörülmüştür. Eldeki davada, haksız fiil faili aleyhine açılan bir tazminat davası olmayıp ZMSS poliçesine dayalı olarak davacının kendi âkidi davalı sigorta şirketi aleyhine açılmış olduğundan KTK’nın 109/3. maddesindeki zamanaşımı hükmünün olaya uygulanması olanağı da bulunmamaktadır, bu nedenle davalının zamanaşımı definin kabulü ile davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Zamanaşımı definin kabulü ile davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan toplam 3.638,66 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 3.557,96 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 29.539,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/02/2022