Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/23 E. 2022/89 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2022/89

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14/05/2020 tarihinde 15 maddeden oluşan bir alım satım sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda davalı tarafından muhtelif ölçülerde toplam 104 ton nervürlü çelik gönderilmesi, davacı tarafından ürünler karşılığında 46.800,00-USD ödeme yapılması, davalı tarafından ürünlerin ödeme tarihinden itibaren 7-10 gün içerisinde gemiye yüklenmesi konusunda anlaşıldığını, davacının sözleşme bedeli olan 46.800,00 USD’Yİ 22.05.2020 tarihinde davalıya gönderdiğini, takiben yapılan sair yazışmalardan sonra davalının 04/06/2020 tarihli e-posta ile gönderimin yapılamayacağı, davacının kendi imkanları ile müşterisine gönderim yapması gerektiği, ödemenin iade yapılacağı belirtilmişse de iadenin gerçekleşmediğini, davalıya bir çok kez e-posta aracılığıyla ödeme ihtarı gönderilmişse de sonuç alınamadığını, bu nedenle davacının zarara uğradığını, 46.800,00 USD ana para ile 18/06/2020 temerrüt tarihine kadar işlemiş 235,60 USD faiz olmak üzere toplamda 47.035,60 USD üzerinden Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatılmış ise de davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından aşamalardaki beyanında özetle; davacı tarafından temerrüt faizi talep edilebilmesi ön şartının usulüne uygun keşide edilmiş, hukuken muteber bir temerrüt ihtarının bulunması gerektiği, alacağa takip tarihinden evvel faiz işletilmesinin olanaklı olmadığı, avans faizi talep edilemeyeceği, davacı tarafından arz olunan belgelerde aleyhte olan hususları kabul etmediklerini beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce taraflarca dayanılan deliller dosyaya kazandırılmış, davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya mahkememizce mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı tarafından “14/05/2020 tarihli cayılan alım satım sözleşmesi bedelinin iadesi 46.800 USD” açıklamasıyla 46.800 USD asıl alacak, 235,60 USD işlemiş faiz (18/06/2020 temerrüt tarihinden itibaren işlemiş en yüksek mevduat faizi) olmak üzere toplam 47.035,60 USD alacak üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması bakımından ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmak üzere taraflara verilen kesin süreyi takiben davacı tarafından gerekli bildirimler yapılmış ise de, usulüne uygun olarak verilen kesin süreye rağmen davalı tarafından ticari defter ve kayıtları mahkememize sunulmamış, bulunduğu yer de bildirilmemiştir. Mevcut hukuki durum karşısında; davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarının ibrazından kaçınılmakla HMK’nın 222. maddesi gereği davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil edebileceği hukuki sonucuna ulaşılmış olup mahkememizce mali müşavir bilirkişiden alınan bila tarihli raporda özetle; 14/05/2020 tarihli sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından 22/05/2020 tarihinde davacı şirkete banka aracılığı ile 46.800,00 USD gönderildiği, bahse konu tutarın 22/05/2020 tarihinde davacı şirket yasıl defterlerine (defter-i kebir) kayıt edildiği görülmüş olup bahse konu tutarın davacı şirkete iade edildiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmasına karar verilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; taraflar arasında imzalanan 14/05/2020 tarihli sözleşme kapsamında kararlaştırılan 46.800,00 USD satış bedelinin davacı tarafından ödendiği, davalı tarafından ise taraflar arasındaki sözleşme ile üstlenilen edimin ifa edilmeyip sözleşmeden dönülmesine rağmen 46.800,00 USD satış bedelinin davacıya iade edilmediği anlaşılmakla davacının davalıdan icra takibinde talep edilen 46.800,00 USD kadar alacaklı olduğu, davacının TTK’nın 18/III. fıkra hükmüne uygun olarak takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edemediği, davalının da temerrüt ihtarına yönelik kabulünün bulunmadığı anlaşılmakla davacının takip tarihinden itibaren ve alacağın niteliğinde göre 3095 sayılı Kanunun 4/A maddesi uyarınca belirlenecek oranlarda işlemiş faiz talep edebileceği; yine davalının takibe itirazının haklı olmadığı ve takibe konu alacağın muayyen ve likit nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle davacı lehine asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği (Emsal: Yargıtay 12. HD.’nin 06/07/2020 tarih ve 2019-14477/6312 sayılı kararı) sonuç ve kanaatine varılarak, hükmedilecek nisbi vekalet ücreti ile nisbi karar ve ilam harcının yabancı paranın dava tarihindeki kur üzerinden karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanması suretiyle (Emsal: Yargıtay 11. HD.’nin 25/02/2020 tarih ve 2019-3473/2039 sayılı kararı), son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
1-Davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe itirazının 46.800,00 USD asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden 3095 sayılı Kanunun 4/A maddesi uyarınca belirlenecek oranlarda faiz uygulanmak üzere devamına,
2-Asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Alınması gereken 23.816,96 TL harçtan peşin alınan 4.168,85 TL’nin mahsubu ile bakiye 19.648,11 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 4.168,85 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.228,15‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 63 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 863 TL olan yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 854,37 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red dikkate alınarak 1.306,80 TL’nin davalıdan alınarak, 13,2 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 32.856,20 TL TL vekalet ücretinin davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 1.755,22 TL TL vekalet ücretinin davacıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸