Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/222 E. 2021/275 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2020/211
KARAR SAYISI : 2021/261

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket ile müvekkilinin akaryakıt ihtiyacının giderilmesi için anlaşma yapıldığını, akaryakıt alımı için avans olarak düzenlenip verile 75.000,00 TL’lik çekin kısmen “37.613,09 TL” için mal alımı yapıldığı ve ancak kalan kısımın karşılıksız kalmasına rağmen ciro edilerek bedelin tahsili yoluna gidildiğini, bu nedenle davalı borçlu aleyhine alacağın tahsili için … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini ve ancak davalı yanın borcun tamamına itiraz edilip takibin durdurulduğunu bildirmiş, itirazın iptaline takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemelerinin davayı görmekte yetkili bulunduğunu, yapılan takibe haklı olarak itiraz edildiğini, davacı yanın bildirdiği yönde bir anlaşmanın bulunmadığını, aksine müvekkilinin … …-… İnşaat ile iş ilişkisi içerisinde olup bu firma ile davacının … firmasının mıcır taşıma konusunda anlaşmış olduklarını yakıtıda müvekkilinden aldıklarını çekin … … firması tarafından kendilerine verildiğini ve karşılığında 62.611,95 TL’lik akaryakıt ikmali yapıldığını, müvekkilinin akaryakıt verdiği araç sahiplerince faturanın davacı firma adına fatura kestiklerini, davaya konu çeki getiren … …’in çeki geri alarak çek bedelini de ödemediğini, müvekkili firmanın mağdur olduğunu bildirmiş davanın reddine takibin iptaline ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, karşılıksız kalan çek bedeli bakiyesinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celbedilmiş olup tetkikinde; davacı şirketin alacaklı, davalı şirketin borçlu olduğu, 37.386,91 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 37.619,93 TL üzerinden dayanağının 08/11/2019 tarihli ve 75.000,00 TL bedelli teminat çekinin oluşturduğu ilamsız takip başlatıldığı, davalı borçluya gönderilen ödeme emrine karşı borçlu vekili tarafından icra müdürlüğü yetkisine itirazlarını da içerir dilekçe sunulduğu, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dava dilekçesindeki talep dayanak çekin teminat niteliğinde davalıya verildiğine ilişkin olup kısmi mal alımı neticesi çek bakiyesi yönünden borçlu olmadıkları tespit edilerek bu miktarın tahsiline karar verilmesi ve bu yöndeki yapılan takibin haklılığın dikkate alınıp karar tesisi şeklinde anlaşılmıştır.
Ne varki davalı yan bu talep hakkında yanlar arasında bir akaryakıt alımı konusunda şifahi de olsa sözleşme bulunmadığı, çekin bir başka firma tarafından kendilerine verildiği, bu firma ile aralarında ticari ilişkinin konusunu oluşturduğu nedenleriyle davacının ileri sürdüğü temel ilişki iddialarının kabul edilmediği veya inkar edildiği şeklindedir.
Dava ve takipteki istek dayanak çekin teminat çeki olduğunun belirlenmesi ve kısmen mal alımı yapılmakla kısmen bedelsiz kaldığı ve bu miktarın tahsilinin sağlanmasına yönelik olduğu anlaşılmakla davanın yalnızca bir kısım para alacağının tahsili kapsamından daha fazla temel ilişki de borçsuzluk olgusunun da kanıtlanmasını gerektirmektedir.
Somut olayda İİK’nun 50.maddesi delaleti ile TBK’nun 89. Ve HMK’nun 10.madde hükümlerinin yapılan icra takibindeki yetki itirazına uygulanması olanağı bulunmamakta ve davacının davalının ikameti icra dairesinde takibi yapması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.Davalı ikameti adresi Kocaeli’dir.
Dava açılmazdan evvel davacı tarafından arabuluculuğa başvurulduğu, tetkikinde tarafların anlaşamadığı görülmüştür.
İtirazın iptali davaları, icra takibine yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla açılan eda davalarıdır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
Bu durumda; İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli bir icra takibi yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine de usulen olanak yoktur. İlâmsız icra takibinde genel yetkili icra müdürlüğü borçlunun ikametgah adresindeki icra müdürlüğüdür.Temel ilişkinin kabulde bulunmadığı durumda genel yetkili mahkeme ve icra daireleri davalının ikameti yeri olan Kocaeli olduğu kanaatine varılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle; davada yetkili takip merciin Ankara icra müdürlükleri olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın dava şartı yokluğundan reddi ile aşağıdaki şekli ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Yetkili icra dairesinde yapılmayan takibe dayalı açılan davanın usul yönünden reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 642,46 TL ile icra sırasında alınan 188,10 TL toplamının indirilmesiyle artan 771,26 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı