Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/21 E. 2022/495 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/21 Esas – 2022/495
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/21 Esas
KARAR NO : 2022/495

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili tarafından davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … (eski …) sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalının borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, takip konusu satış sözleşmesi ve sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen bonolardaki imzalara borçlunun bir itirazın bulunmadığını, borçlunun takibin haksız olduğuna itiraz ettiğini, faiz oranı konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan bonolar dışındaki sözleşmede öngörülen faizi belirleyen anlaşmanın tarafları bağlayıcı olduğunu, taraflar arasında bağıtlanan ve takip dayanağı bonolara atıf yapılan 01/04/2004 tarihli satış sözleşmesinde aylık %15 gecikme faizi hususunda tarafların anlaştığının görüldüğünü, davalının itirazının dinlenmesinin mümkün olmadığını, bildirerek borçlunun haksız ve dayanaksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilince davalı şirketten 15/09/2005 tarihinde 1200 Euro bedelli alım satım sözleşmesine binaen 2 adet bono düzenlendiğini ve 1200 Euro olan satış bedelinin ödendiğini, borcun ödenmesine rağmen davacı tarafça Ankara …İcra Dairesinde … Esas numarası ile takip başlatıldığını ve daha sonra dosyanın yenilenerek … esasını aldığını, davacı yanın kötü niyetli olarak 14 senedir işlem yapmadığı icra dosyasından talepte bulunduğunu bildirerek davanın reddi ile icra takibinin iptal edilmesini istediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemenin görevli olması Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, aynı Kanunun 776 ve devamı maddelerinde “Bono ve emre yazılı senetler” konusu düzenlenmiş olup, 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemesi yetkili kılınmıştır.
Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, davacı tarafından 23/11/2008 tarihinde, 30/05/2005 tanzim tarihli sözleşme, 600 Euro 15/09/2005 vadeli senet, 600 Euro 15/09/2005 vadeli senet açıklamasıyla ve 2.109,25 TL asıl alacak, 2.468,25 TL işlemiş faiz ve 949,05 TL cezai şart olmak üzere toplam 5.526,30 TL üzerinden başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu anlaşılmıştır. Takibe konu ve arazi ölçüm cihazı satımını konu edindiği anlaşılan 30/05/2005 tarihli satış sözleşmesinin incelenmesinde açık bir şekilde iki adet 600 Euro bedelli ve 15/09/2005 vadeli senede atıf yapıldığı, diğer bir anlatımla 600 Euro bedelli ve 15/09/2005 vadeli senetlerin söz konusu satış sözleşmesine istinaden alındığı anlaşılmakta, tarafların beyanlarından da bu konuda bir uyuşmazlık olmadığı görülmektedir. Buna göre; davanın dayanağı olan takibe konu gerek asıl alacak gerek cezai şart ve işlemiş faiz alacağı, 30/05/2005 tarihli arazi ölçüm cihazının satımını konu edinen sözleşmeye dayanmakta olup uyuşmazlık kambiyo senetlerinden kaynaklanmadığı gibi taraflar arasındaki temel ilişkiye göre de TTK’nın 4. maddesi bağlamında mutlak ticari davanın varlığından bahsetmeye olanak bulunmamaktadır (Emsal: Ankara BAM 13. HD., 23/09/2020 tarih ve 1007/952 sayılı ilamı). O halde tarafların tacir olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacının tacir niteliğini haiz olduğuna şüphe bulunmamakta ise de mahkememizce davalı yönünden tacir araştırması yapılmış olup Kırşehir Ticaret Odası’nın 22/04/2022 tarihli, Kırşehir Vergi Dairesi Başkanlığının 27/01/2021 tarihli yazılarından dava tarihi itibariyle davalının tacir niteliğini haiz olduğuna dair herhangibir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda nispi ticari davanın varlığından bahsetmeye de olanak bulunmamaktadır. Sonuç olarak; davanın mutlak ticari nitelikte bulunmamasına ve davanın her iki tarafının birlikte tacir sıfatını haiz olmadığından nispi ticari davanın varlığından bahsedilmesine de olanak bulunmamasına göre uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/06/2022