Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/203 E. 2022/664 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/203 Esas
KARAR NO : 2022/664

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı … plakalı otomobilin müvekkil şirkete 176187593 numaralı zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, sigortalı otomobilin 26/01/2020 tarihinde ehliyetsiz sürücü idaresinde … plakalı aracı hasara uğrattığını, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında ehliyetsiz olduğunun kaza tespit tutanağı ve alkol tespit tutanağı ile belgelendirildiğini, hasarın ardından müvekkili şirket tarafından 15609715 sayılı hasar dosyası açıldığını, hasar gören araç için 4.157,93 TL ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün ehliyetsiz olması sebebiyle müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/2 ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının B.4(b) düzenlemeleri uyarınca üçüncü kişiye yaptığı tazminat ödemesini davalıya rücu etme hakkına sahip olduğunu, bu kapsamda davalıya Ankara …İcra Dairesinin … sayılı dosyası aracılığıyla icra takibi yapıldığını, davalının ise 29/01/2021 tarihli itirazı ile takibin durmasına sebep olduğunu, arabuluculuk sürecinde de davalı ile uzlaşmalarının mümkün olmadığını bildirerek; davanın kabulünü, itirazın ihtalini ve Ankara …İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile yapılan takibin kaldığı yerden devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı yana usulüne uygun yapılan tebligata rağmen, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davacının üçüncü kişiye ödediği tazminatın, sigortalısından ehliyetsizlik nedeniyle rücuen tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi Genel Şartlarının (tazminatın azaltılması ve kaldırılması sonucunu doğuran haller) başlıklı B.4.c maddesinde tazminatı gerektiren olayın, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetname haiz olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda vukua gelmiş ise sigortacının bu hususu zarar görenlere karşı ileri süremeyeceği ve fakat ödemede bulunduktan sonra tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Poliçede yer alan bu şart esasen Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesi düzenlemesinin poliçeye aksettirilmiş bir hükmüdür. Sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir (Emsal: Yargıtay 17. HD’nin 11/02/2020 tarih ve 2019/711 E., 2020/1195 K. sayılı ilamı).
Somut olayda; mahkememizce adli trafik uzmanı bilirkişiden alınan 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; park halindeki … plakalı Fiat marka özel aracın maliki ve işleteni olan dava dışı Ergül Ateş’in dava konusu ve dava dışı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının oluşumunda kusursuz olduğu, davacı … ile olay tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı bulunan davalı …’ın maliki ve işleteni olduğu … plakalı Opel marka özel aracın alkolsüz ve sürücü belgesiz dava dışı sürücüsü Fahrettin Berk Yılmaz dava konusu itirazın iptaline ilişkin ve dava dışı maddi hasarlı ve yaralandığı trafik kazasının oluşumunda kusursuz olduğu, dava dışı kaza anında yapılan ölçüme göre 1,62 promil yasal alkol sınırının 3 katından fazla aşırı alkollü araç maliki ve sürücüsü olan Mehmet Kalemli’nin dava konusu itirazın iptali ile dava dışı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının oluşumunda tamamen %100 (yüzde-yüz) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir. 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir. Maddenin ilk cümlesine göre “kusurun varlığını” araştırmada yetkileri sınırlı olan hukuk hakimi, maddenin ikinci cümlesine göre “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınmıştır. 6100 sayılı HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Eldeki teknik bulgulara göre hakim, kusur oranını kendisi belirleyebilir (Emsal: Yargıtay 17. HD.’nin 15/02/2021 tarih ve 2020/1185 Esas, 2021/1340 Karar sayılı ilamı). Bu açıklamalar ışığında; tüm dosya kapsamı, olayın oluş şekli bakımından kaza tespit tutanağı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda yer alan tespitler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davaya konu trafik kazasının oluşumunda davalıya sigortalı olan … plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşunda kusurunun bulunmadığına yönelik kabulün, dosyaya mübrez teknik bulgular ile olayın örgüsüne uygun bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmış, mahkememizce de benimsenmesine karar verilmiştir.
Sonuç olarak; ZMMS poliçesi kapsamında sigorta şirketinin, kazanın yeterli ehliyetnameyi haiz olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda vukua gelmesi halinde sigorta ettirene rücuu mümkün olmakla birlikte sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarının, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına göre belirleneceğinin tabii bulunmasına ve tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı tarafından kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı