Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2 E. 2022/185 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/2 Esas – 2022/185
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/2 Esas
KARAR NO : 2022/185

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/05/2018 tarihinde sürücü … sevk idaresindeki … plakalı aracı ile Aktaş Mahallesi Şehit Osman Çatana Sokak üzerinden Akıncı Sokak istikametine doğru seyir halinde iken sol taraftan gelen … sevk idaresindeki … plaka sayılı motosikletle çarpışmaları sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesi ile teminat altında olduğunu, müvekkilinin maruz kaldığı zararlardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, trafik kazası sonrasında müvekkilinin Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesine tedavi altına alındığını, müvekkilinin tibia üst uç kırığı ve çene altında kesik ile çeşitli yerlerinde yara ve berelenmeler meydana geldiğini, trafik kazasından doğan zararlarının tazmini amacı ile Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulduğunu, başvuru neticesinde … Esas sayılı dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda tespit edilen ve müvekkilinin hak kazandığı bakiye yönünden kalan tutar olan 9.858,84 TL’nin tahsili hususunda Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itirazı üzerinde durduğunu bildirerek, davalının haksız bir şekilde yapmış olduğu itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen 25/05/2018 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın müvekkili şirkete 25.08.2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başı 330.000 TL olduğunu, sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğnuu, kusur tespitinin yapılması gerektiğini, müterafik kusur araştırması yapılması gerektiğini, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, dosyaya sunulan sağlık kurulu raporu erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik ve ekleri uyarınca hazırlanmadığını, geçici iş görmezlik ve tedavi gideri tazminatı poliçe kapsamında olmadığını, hesaplamada TRH 2010 mortalite tablosunun esas alınması gerektiğini bildirerek davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava trafik kazasından kaynaklanıp Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde ikame edilen kısmi davada tespit edilip taleple bağlı kalınarak hükmolunmayan bakiye geçici iş göremezlik, kalıcı iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı alacağı sebebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı tarafından davalı aleyhine 28/10/2020 tarihinde 9.858,84-TL asıl alacak üzerinden, 28/10/2020 tarihli, Sigorta Tahkim Komisyonu 2020/38016E. 2020/4850K. sayılı bilirkişi raporu açıklamasıyla icra takibi başlatıldığı, takibin davalının itirazı üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından 25/05/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle geçici/kalıcı iş göremezlik ve bakıcı gideri talepli olarak kazaya karışan … plakalı diğer aracın sigortacısı davalı aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yaptığı başvuru üzerine verilen 20/09/2020 tarih ve 2020.E.38016, K-2020/74850 sayılı kararda; davalı şirket sigortalı araç sürücüsünün %25 kusur oranı üzerinden, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan 29/07/2019 tarihli maluliyet raporunda açıklanan gerekçeler doğrultusunda 180 gün geçici iş göremezlik, %3 sürekli maluliyet oranı ve 180 gün bakıcı gideri talebi dikkate alınarak …’ye geçici iş göremezlik için 2.404,68-TL, sürekli sakatlık için 5.129,48-TL ve geçici bakıcı gideri için 2.404,68-TL olmak üzere ödenecek toplam tazminat tutarının 9.938,84-TL olarak belirlendiği, başvuran vekili tarafından ıslah dilekçesi sunulmadığından taleple bağlılık gereği, başvurunun kısmen kabulü ile ile 45-TL sürekli, 45-TL geçici, 10-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 100-TL bedelin %20 müterafik kusur indirimi sonrası 80-TL maluliyet tazminatının 19/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Şirketi’nden tahsil edilerek başvuru sahibine ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
HMK’nın 109/1-3 fıkralarında “Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir. Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Yine kesin hükümle ilgili HMK’nın 303/1-2 fıkraları gereğince, “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm ifade eder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlık, öncelikle bu hükümler kapsamında değerlendirildiğinde; taraflar arasında tahkim komisyonunda görülen önceki davanın kısmi dava olup kısmi davada verilen hükmün, sadece kısmi dava konusu yapılan alacak için kesin hüküm ifade edeceği, alacağın kalan kısmı için açılan ek davanın konusunu oluşturan alacak için ise kesin hüküm oluşturmayacağı, ancak şartları varsa kesin delil olarak değerlendirilebileceği kanaatine varılmıştır.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 29.07.2019 tarihli raporunda; 25/05/2018 kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre bedensel özür oranının %3 olduğu, 6 ay süre ile iş göremez halinde kaldığı, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 6 ay olacağı şeklinde görüş bildirmiştir.
27/08/2020 tarihli kusur bilirkişi raporunda; davacı … plakalı motosiklet sürücüsü …’nin kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı Sigorta’ya sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in ise %25 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiş olup kusur raporu mahkememizce tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu olayın örgüsüne uygun bulunarak benimsenmiştir.
04/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının geçici iş göremezlik için 2.404,68-TL, sürekli iş göremezlik 5.129,48-TL ve geçici bakıcı gideri için 2.404,68-TL olmak üzere toplam 9.938,84-TL tazminat alacağının bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiş olup bilirkişiler tarafından TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplamanın dosya kapsamına ve Yargıtay içtihatlarında öngörülen kriterlere uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Dava, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından işbu davada, Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde ikame edilen kısmi davada tespit edilip taleple bağlı kalınarak hükmolunmayan bakiye geçici iş göremezlik, kalıcı iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı alacağının talep edildiği, artan maluliyet iddiasının bulunmadığı, dava konusu trafik kazası sebebiyle davalı sigortacıya sigortalı araç sürücüsünün olayda %75 kusurlu bulunduğu, davacının olay nedeniyle %3 sürekli, 6 ay geçici işgöremez durumunda kaldığı ve 6 ay bakıcı ihtiyacının doğduğu, buna göre yapılan aktüer hesaplamaya göre davacının geçici iş göremezlik için 2.404,68-TL, sürekli iş göremezlik için 5.129,48-TL ve geçici bakıcı gideri için 2.404,68-TL olmak üzere toplam 9.938,84-TL maddi tazminatı davacı yanın talep edebileceği, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından hükmolunan miktar olan 80-TL mahsup edildiğinde ise davacının 9.858,84-TL bakiye maddi tazminat alacağının kaldığı, ancak davacının davaya konu trafik kazasında gerekli önlemleri almayarak kaza sonucunda oluşan zararın artmasına sebebiyet verdiği değerlendirilmekle bu miktardan %20 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak neticeten davalının icra takibine itirazının, 7.887,07-TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynı koşullardan devamına, davaya konu alacağın likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin, reddolunan kısım bakımından davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispat olunmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddi ile son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
1- Davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına itirazının 7.887,07 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynı koşullarda devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Tarafların şartları oluşmayan icra inkar tazminatı ile kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine,
3- Alınması gereken 538,76 TL harçtan peşin alınan 203,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 335,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından başlangıçta yaptırılan 203,39 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 262,69‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranlarına göre 874,15 TL’sinin davalıdan, 445,85 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 4.022,67‬ TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Davacı tarafından yapılan, 53,5 TL tebligat gideri yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 35,42 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
9- Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10- Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekili yokluğunda miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2022