Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/194 E. 2022/730 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/194 Esas
KARAR NO : 2022/730

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından lisanssız güneş enerjisi üretim tesisinin kurulduğunu ve işletilmekte olduğunu, tesisle ilgili taraflar arasında dağıtım sistem kullanım anlaşması imzalandığını, anlaşmanın 4. Maddesinde bahsedilen sistem kullanım dağıtım bedelinin davalıya ait tarifelerde belirlenmekte olduğunu, dağıtım hizmeti alan elektrik üreticileri arasında sitem kullanım/dağıtım bedelleri bakımından üretici ve lisanssız üretici şeklinde bir ayrım yapılmakta olduğunu, davacıdan 21,1497 kuruş sistem kullanım/dağıtım bedeli alınırken aynı hizmeti alan diğer üreticilerden sadece 2,7220 kuruş alınmakta olduğunu, 2016 yılı sonuna kadar üreticiler arasında herhangi bir ayrım yapılmadığını, 01/01/2017 tarihi itibariyle lisanssız üreticilerden daha fazla sistem kullanım/dağıtım bedeli alınmaya başlandığını, buna dayanak olacak herhangi bir teknik veya hukuki sebep olmadığını, elektrik piyasası kanununun 14. Maddesine göre bu tesislerin diğer lisanslı üreticilerle aynı hukuki statüye tabii kılındığını, dağıtım bedellerinin nasıl belirleneceğinin 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17/6-Ç maddesinde açıkça düzen altına alındığını, madde hükmüne göre davalı tarafından belirlenecek sistem kullanım/dağıtım bedelinin tüm üreticiler yönünden eşit şekilde uygulanması gerektiğini, tüm üreticilerin dağıtım şirketinden aldığı hizmet tamamen aynı olduğu halde diğerlerine nazaran davacıdan daha fazla sistem kullanım/dağıtım bedeli alınmasının herhangi bir teknik veya mali sebebi bulunmadığını, davacının diğer üreticilere nazaran dağıtım sistemi üzerinde ek maliyet oluşturduğu ve bu sebeple de fazladan sistem kullanım/dağıtım bedeli alındığının iddia edilemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmenin genel işlem koşullarını ihtiva ettiğini, uyuşmazlık konusu bedelin fazladan tahsilinin açıkça dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek şimdilik 1.000,00 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren banka mevduatına uygulanan azami faiz veya en yüksek ticari faiz/değişen oranda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunu, dağıtım şirketlerinin lisanslı ve lisanssız elektrik üreticilerine uyguladığı tarifelerin EPDK tarafından belirlendiğini, EPDK’nin düzenleyici nitelikteki bu tarifelerin dağıtım şirketleri tarafından değiştirilmesi veya uygulanmamasının mümkün olmadığını, davaya konu alacağım zamanaşımına uğradığını, EPDK’nun 5999-3 sayılı kararının 2.maddesine göre dağıtım sistemi kullanıcısı üreticiler hakkında ait olduğu yıla ait kurul onaylı tarifelerin uygulanacağını, 3.maddenin 6.fıkrasındaki düzenleme ile lisanssız elektrik üreticilerin farklı abone grubuna dahil edildiğini ve bu karardan sonra onaylanan tarifelerde bu gruplar dikkate alınarak hazırlanıp onaylandığını, EPDK’nun lisanslı-lisanssız elektrik üreticilerinin farklı abone gruplarına dahil edilmesinin nedeninin lisanssız elektrik üreticilerinin YEKDEM kapsamında almış oldukları bedel ve şebekenin yükünü arttırmaları olduğunu, lisanssız üretim yapar gerçek ve tüzel kişilerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yapmalarının esas olduğunu, iptal davasına konu edilmeyen tarifelerin düzenleyici işlem olarak geçerliliğini sürdürdüğü için bu tarifelere bağlı olarak belirlenen bedellerin hukuka aykırı olamayacağını, düzenlenen faturalara itiraz etmeyen davacının fatura içeriğini kabul etmiş olduğu, dağıtım bedellerinin iadesini talep edemeyeceği, eşitlik ilkesinden kastedilenin tüm üreticilerin aynı düzenlemeye tabi tutulması olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava fazla tahsil edildiği iddia edilen sistem kullanım/dağıtım bedelinin tahsili talebine ilişkin olup uyuşmazlığın niteliğine göre adli yargıda çözümlenmesi gerektiğinden davalı yanın idari yargının görevli olduğuna ilişkin yargı yolu itirazının reddine ve keza uyuşmazlık yanlar arasındaki dağıtım sistem kullanım anlaşmasından kaynaklanmış olmakla dava 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmış olduğundan davalı yanın zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiş her iki yan tacir olduğundan yanlar arasında imzalanan lisanssız elektrik üreticileri için dağıtım sistem kullanım anlaşması hükümlerinin genel işlem şartı niteliğinde olduğuna ilişkin davacı iddiası yerinde görülmemiştir.
Taraf delilleri toplanmış, EPDK cevabi yazısı dosya kapsamına alınmış, tüm dosya kapsamı üzerinde elektrik yüksek mühendisi ile mali müşavir bilirkişilerden oluşan heyet tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ve bu rapora yönelik beyan ve itirazların değerlendirilmesi bakımından düzenlenen ek raporda özetle;” taraflar arasında 12/04/2019 tarihli lisanssız elektrik üreticileri için dağıtım sistem kullanım anlaşmasının bulunduğu, davacı ve davalı şirketin EPDK’nun 5999-3 sayılı kurul kararı ile 31/12/2015 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’a göre hareket etmek ve EPDK tarafından belirlenen tarifelere uymakla yükümlü oldukları, tüm elektrik enerjisi üreticileri için 2016 yılı sonuna kadar tek bir dağıtım bedeli tarifesi uygulanmakta iken EPDK’nun 29/12/2016 tarihli 6838 sıra nolu kararının c bendi ile 01/01/2017 tarihinden itibaren ayrı dağıtım tarifesi uygulanmasına başlandığını, Elektrik Piyasası Kanununun 17.maddesinin 4.fıkrasında kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartlarının bu tarifelere tabii olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağının hüküm altına alındığını, davacının tabii olduğu tarifeye göre davalı tarafından düzenlenmiş olan dağıtım sistemi kullanımı fatura bedellerini ödemekle yükümlü bulunduğunu, davalının davacıya işletmekte olduğu dağıtım sistemini kullanma olanağı sağlamış olduğu hizmet bedeli olarak EPDK’nun tüm lisansız elektrik üreticileri için belirlediği tarife bedelini esas alarak fatura düzenlemiş olduğunu, davacı için farklı bir tarife uygulaması yapmadığının sabit olduğu, lisanslı ve lisanssız elektrik üreticilerin aynı iletim ve dağıtım hatlarını kullanmakta olup lisanslı ya da lisanssız olmalarının dağıtım ve iletim sisteminin farklı bir maliyet getirmediğini, dava konusu edilen tarife uygulamasının düzenleyici kurul olan EPDK kurul kararlarına dayalı olması 6719 sayılı yasa ile değişik 6446 sayılı yasanın 20.maddesinin yürürlükte olması ve buna göre EPDK kurul kararlarının idari yargıda iptal edilmediği sürece geçerli ve bağlayıcı olması dikkate alındığından davacının EPDK tarafından belirlenen tarifelere uygun şekilde tahakkuk ve tahsil edilen dağıtım bedellerini talep hakkı olmayacağı, davaya konu lisanssız güneş enerjisi üretim tesisi için 31/12/2017 tarihinden sonra geçici kabul alan tesisler için uygulanan üreticiler için varış yönünde tek terimli dağıtım tarifesinin uygulandığı ve lisanslı elektrik üreticilerine göre 559.853,12 TL daha fazla dağıtım sistemi kullanım bedeli alındığı” ifade edilmiştir.
Davacı vekilince 26.01.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin 559.853,12 TL’ye çıkararak peşin harcın ikmal edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında 12/04/2019 tarihli Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması imzalanmış olup sözleşme içeriğinde dağıtım sistem kullanım birim fiyatına ilişkin bir düzenleme yapılmaksızın ilgili mevzuatın ve mevzuat değişikliğinin tarafları bağlayacağının ifade edildiği anlaşılmıştır.
Davacı yan 01/01/2017 tarihinden itibaren lisanslı ve lisanssız üreticiler arasında ayrıma gidilerek lisanssız üreticilerden daha fazla sistem kullanım/dağıtım bedeli alınmasının haksız olduğu iddiasıyla fazla tahsil edilen bedelin iadesi talebinde bulunmuştur.
Lisanssız elektrik üreticilerine uygulanacak dağıtım sistem kullanım tarifelerinin düzenleyici kurum olan EPDK kurul kararları ile belirlenmekte olup 6719 yasa ile değişik 6449 sayılı yasanın geçici 20.maddesi ile 17/4 maddesi uyarınca EPDK kararlarının geçerli ve bağlayıcı olduğundan, davalı …’ın EPDK kurul kararları ile belirlenen tarifelere uymak zorunda olduğu, yapılan bilirkişi incelemesinde davalı … tarafından EPDK tarafından belirlenen dönem tarifelerinde yer alan dağıtım sistem kullanım tarifelerini uygun şekilde davacıdan dağıtım bedellerini tahakkuk ve tahsil ettiği, aynı koşullardaki başka üreticilere göre fazladan tahsil edilen bir tutarın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişilerce dağıtım ve iletim hattının kullanımı yönünden lisanslı ve lisanssız elektrik üreticileri arasında bir maliyet farklılığı oluşmadığı lisanssız üretimin dağıtım ve iletim sistemine farklı bir maliyet getirmediği ifade edilmiş ise de dava dışı bir sistem kullanıcısı tarafından EPDK hakkında açılan ilgili kurul kararlarının lisanssız üreticiler ile ilgili kısmının iptali talepli Danıştay 13. Dairenin 2018/880 esas 2020/2228 karar sayılı 23/09/2020 tarihli ilamında “6446 sayılı kanunun 14.maddesinin 1.fıkrasının b bendi kapsamındaki lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedellerin üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturdukları ek maliyetler dikkate alınarak farklılaştırılmasında ve söz konusu farklılaşmaya istinaden dağıtım bedelinin belirlendiği üreticiler için veriş yönünde tek terimli dağıtım tarifesine yönelik dava konusu kurul kararlarında hukuka aykırılık bulunmamaktadır” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olduğu, kaldı ki dava konusu uyuşmazlık yönünden Elektrik Piyasası Kanununun 17.maddesinin 4.fıkrası kapsamında ilgili faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartlarının bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hüküm altına alındığından davacının tabi olduğu tarifeye göre davalı … tarafından düzenlenmiş olan dağıtım sistemi kullanımı fatura bedellerini ödemekle yükümlü olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla yerinde görülmeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 59,30 TL ve ıslah harcı 9.543,82 TL’den mahsubu ile bakiye 9.522,42 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 79.583,84 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,

Dair davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzlerine- karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

20/10/2022
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 21.11.2022
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …