Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/189 E. 2021/581 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/189 Esas – 2021/581
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/189 Esas
KARAR NO : 2021/581
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 05/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketince 1258775520 sayılı Kasko Sigorta Poliçesi ile sigorta edilen … Reklam Tanıtım San. ve Tic. Ltd. Şti’nin maliki olduğu , … plakalı araç … … sevk ve idaresinde Eskişehir yolu Ankara istikametinde seyir halindeyken Tarım ve Orman Bakanlığı önünde bulunan …’ye ait kanalizasyon kapağının yerinden çıkarak müvekkil şirketçe sigortalanan araca alttan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu hasar nedeniyle yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda sigortalı araç için sigortalıya toplamda 12,000.00 TL hasar tazminatı ödendiğini, davalının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve müteakip maddelerine göre kaza ve hasardan dolayı sorumlulukları bulunduğunu, 10/09/2020 tarihli kazaya ait Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı mevcut olup, “…… bu kazanın oluşumuda rögar kapağı ve yolun yapım ve onarımında olan kuruluşun kusurlu olacağı ,… plaka aracın kural ihlali olmadığı kaza yerinde yapılan incelemede anlaşılmıştır.” şeklinde düzenlendiğini, söz konusu uyuşmazlık ile ilgili 11.02.2021 tarihinde Ankara Arabuluculuk Bürosu’nun … Arabuluculuk Dosya Numarası ile kayıtlı dosyası kapsamında dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup, arabuluculuk süreci “Görüşme Sonunda Anlaşamama” şeklinde sona erdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 12.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sunmuş olduğu kaza yapan araca ait fotoğraflar incelendiğinde, şehir içi hız limiti olan 50 km/s hıza uyup uymadığı meydana gelen kaza ile ilgili davacının kaç km/s hızla seyir halinde olduğu ayrıca kaza anında iradesinin yerinde olup olmadığı, alkol kullanıp kullanmadığı vs.lerin ispatı önem arz ettiğini, normal seyir halinde olan bir sürücü iddia edildiği gibi rögar kapağının üstünden geçerken bu kazanın olması söz konusu olamayacağını, öncelikle davacının kazanın meydana gelişinden ne ölçüde kusurlu olduğu tespit edilmesi gerektiğini, yol bakım, onarım ve yapımından sorunlu olanın Büyükşehir belediyesi fen işleri olduğunu, davalı İdarenin sorumluluğu bulunmadığını, Haksız fiile dayandırılan bu dava da meydana gelen kaza tamamen kaza yapan davacının kendi kusuruna dayandığını, davalı idarenin sunmuş olduğu kamu hizmeti ile ilgili herhangi bir kusurlu sorumluluk atfedilemeyeceği gibi kusursuz sorumluluğunu gerektiren bir durumda bulunmadığını, İdare yasalarla kendine yüklenen görev ve sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu yüzden idare aleyhine, hukuki dayanaktan yoksun haksız olarak açılan bu davanın esas açısından da reddi gerektiğini belirterek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmış bilirkişi raporunda özetle “2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 10. Maddesine göre ilgili hasarlı kazanın oluşumunda … Genel Müdürlüğünün sorumlu olduğu, Araç sürücüsünün alkol muayenesinde alkol derecesinin ‘sıfır promil’ olduğu, Ekspertiz raporundaki, hasarlı araçta kullanılan parçalar incelendiğinde, kaza tutanağında ifade edilen hasar ve dosya kapsmına sunulan hasar resimleri ile orantılı olduğu ve tarafımızca da “Ekspertiz Raporundaki” hasar bedeli uygun görüldüğü, kazaya karışan aracın 2000 model olması ve 550.048 km de olması nedeniyle, değişen parçaların amortisman bedelinin hasar bedelinden düşülmesi gerektiği, dava konusu aracın değişen parçalarının kullanıma bağlı olarak %30 oranında amortisman gerekeceği ve ekspertiz raporunda yedek parça için tespit edilen 8.799,28 -TL den amortisman bedelinin düşülmesi gerektiğinden, ‘8.799,28 -TLx0,70= 6.159,496 TL’ yedek parça bedeli oluştuğu, 3.200,72-TL, işcilik bedeli ile toplamda 9.360,216-TL hasar bedeli meydana geldiği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava TTK 1472/1. maddesince gereğince rücu alacağının tahsiline ilişkindir.
Dosya kapsamından; 10.09.2020 tarihinde davacı sigorta şirketince kasko poliçesi ile sigorta edilen aracın Eskişehir/Ankara yolu üzerinde seyir halinde iken davalı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresinin sorumluğu altında olan logar kapağının yerinden çıkması neticesinde, kapağın aracın alt tarafına çarptığı ve tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kazada hasar gören … plakalı aracın davacı sigorta şirketince 26/07/2020-26/07/2021 tarihleri arasında genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce hükme esas teşkil eden 13.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere kaza tespit tutanağında ifade edilen hasar ve dosya kapsamındaki hasar resimlerinin orantılı olduğu, ekspertiz raporunun hasar bedeli ile uygun görüldüğü, kazaya karışan aracın modeli ve kilometresi göz önüne alındığında raporda hesaplanan amortisman bedelinin davacının gerçek zararını yansıttığının kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 9.360,21 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 25/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 639,40 TL harçtan peşin alınan 204,93 TL’nin mahsubu ile bakiye 434,47 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3–6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 1.029,60 TL’sinin davalıdan 290,40 TL’sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 204,93 TL peşin harç olmak üzere toplam 264,23 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 63,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 763,10 TL olan yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 595,22 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 2.639,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/11/2021