Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/169 E. 2022/158 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/169 Esas – 2022/158
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/169 Esas
KARAR NO : 2022/158
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/01/2021 tarihinde …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı istikametten gelen … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan …’nın vefat ettiğini kazada davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müteveffanın bir kusurunun bulunmadığını, dava açılmadan evvel yapılan başvuruya istinaden 12/02/2021 tarihinde 179.177,49 TL ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığını belirterek şimdilik 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan evvel yapılan başvuruya istinaden 12/02/2021 tarihinde 179.177,49 TL ödeme yapıldığını, hesaplama yapılırken müteveffanın ev hanımı olduğunun dikkate alınması gerektiğini, hesaplama yapılırken öncelikle ödeme tarihinin dikkate alınması talep ettiklerini rücuya tabi bir ödeme yapılmış ise mahsup edilmesi gerektiğini, avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; “davacılar yakını …’nın yolcu olarak bulunduğu davalı şirkete sigortalı … plaka sayılı otomobilin dava dışı sürücüsü …’nın meydana gelen olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, otobüs sürücüsü …’un ise olayda kusursuz olduğunu, davalı sigorta şirketinin ödeme tarihi itibariyle davacı …’nın destekten yoksun kalma zararının 116.797,27 TL, davacı …’nın destekten yoksun kalma zararının 112.958,76 TL olarak hesaplandığını, davalı sigorta şirketi tarafından anne için 93.986,89 TL, baba için 86.093,60 TL ödediğini, ödemenin yetersiz olduğuna ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğunu, rapor tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin faiziyle birlikte güncel tutarının mahsubu sonunda anne … için 72.989,80 TL, baba … için 74.782,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığını, hesaplanan tazminatın bakiye poliçe teminat limiti kapsamında kaldığı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan ve davalı sigorta şirketince karşılanmayan bakiye destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline ilişkindir.
Davacı kaza tarihi olan 01.09.2020 tarihinde dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, karşı yönden gelen … plakalı araç ile çarpışması sonrasında davalı sigorta şirketince karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan …. plakalı aracın içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların desteği …’nın vefat ettiğini, vefat sonrasında davalı tarafından 179.177,49 TL ödeme yapıldığını ancak davacıların zararını karşılamadığını beyanla belirsiz alacak talebi olarak her bir davacı yönünden 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini, daha sonra alacağını belirli hale getirmek suretiyle davacı … için 72.989,80 TL, … için ise 74.782,50 TL alacağın tahsilini talep etmiş, davalı ise cevabında 12.02.2021 tarihinde davacı … için 93.086,89 TL, dğer davalı … için ise 86.093,60 TL ödeme yapıldığını, kaza esnasında desteğin emniyet kemeri bağlı olmadığı, sürücü alkollü ise müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı tarafından sigortalı olan … plakalı aracın 18.02.2020-2021 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen 19.01.2021 tarihli kolluk kuvvetlerince tanzim edilen Olay Yeri İnceleme Raporu ve kaza tespit tutanağı ve Adli Tıp Erzurum Grup Başkanlığı raporundan anlaşılacağı üzere, desteğin içerisinde bulunduğu aracın sürücüsünün alkollü olmadığının anlaşıldığı, ayrıca desteğin emniyet kemeri takıp takmadığı yönünde de bir tespitin yer almadığı görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde incelendiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından karşılanmayan bakiye destekten yoksun kalma tazminatının talep edilip edilemeyeceğine yöneliktir. Destekten yoksun kalanların destek paylarını belirlenmesinde, desteğin gelirinin bir kısmını kendisine bir kısmını da eş ve çocukları ile anne ve babasına ayıracağı varsayılmalıdır. Dosyada mevcut mirasçılık belgesinde desteğin mirasçıları olarak davacılar dışında dava dışı iki mirasçınında yer aldığı anlaşılmakla tazminat hesabında bu hususunda dikkate alınması gerekmektedir. Hükme esas alınan ve TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplamada desteğin evli ve bir çocuk annesi olduğu, eğer hayatta olsa idi davacılar için ayırabileceği desteğin 2024 yılına kadar %14, 30 yaşından sonra ise %12,5 olduğu hesaplanmış olup yapılan hesaplama dosya kapsamına uygun kabul edilmiş, davalı tarafça müterafık kusura ilişkin iddianın ispatlamadığı ve davalı sigorta şirketine yapılan başvuruda göz önüne alınarak davalının 12.02.2021 tarihinden itibaren temerrüte düştüğü kabul edilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davacı … için 72.989,80 TL, davacı … için 74.782,50 TL destekten yoksun kalma tazminatın temerrüt tarihi olan 12/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 10.094,33 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL, ıslah dilekçesi ile yatırılan 500,00 TL harcın toplamı olan 559,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.535,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 500,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 618,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,70 TL tebligat ve müzekkeri, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.744,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT madde 13/2 uyarınca 17.988,37 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair e-duruşma sistemi üzerinden davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 25/02/2022