Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/168 E. 2022/208 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/168 Esas
KARAR NO : 2022/208

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası açıldığını, davalının 02.12.2019 tarihinde borca itiraz ettiğini, davalının itirazının hukuka aykırı olduğunu, borçlununicra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı belediyenin 2017/139485 İhale Kayıt Numaralı 01.06.2017-30.09.2019 tarihleri arasında 28 Ay Süreli Kent Temizliği (Araçlı Çöp Toplama ve Nakli, Cadde, Sokak, Bina, Park Bahçe Temizlenmesi) Hizmet Alımına Ait Sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı şirketin iş eksilişi nedeniyle ödenmesi gereken tazminat olduğunu ileri sürerek KDV hesaplaması da yaparak fatura düzenlemesinin hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple icra takibi yapması yerine tazminat talebine ilişkin asliye hukuk mahkemesine tazminat davası açması gerektiğini, ancak davacı yanın herhangi bir tazminat ve alacağının da bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce mali müşavir ve nitelikli hesaplar uzmanı bilirkişiden alınan 21/02/2022 tarihli raporda özetle; “Yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davacı şirketin 375 sayılı KHK’nin geçici 23. maddesinin 8. fıkrası uyarınca davalı belediyeden talep edebileceği %5 oranındaki tazminat (takip tarihi itibarıyla istenebilecek asıl alacak) 186.204,39 TL olarak hesaplanmıştır. Takip tarihi itibarıyla işlemiş yasal faiz ise 413,22 TL olarak hesaplandığı” şeklinde görüş bildirmiştir.

Dava hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline yöneliktir.
Davacı taraflar arasında 01.06.2017-30.09.2019 tarihleri arasında 28 ay süreli kent temizliği hizmet alımına ilişkin sözleşme akdedildiğini, davalının 696 sayılı Yasa gereğince iş eksilişi yaptığını ancak ödenmesi gerekli olan tazminatı ödemediğini, yapılan takibede haksız olarak itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali ile %20 inkar tazminatının tahsilini talep etmiş, davalı ise tazminat alacağına ilişkin fatura düzenlenemeyeceğini, KDV isteminin yerinde olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
… İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında 196.828,37 TL iş eksilişinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin takip başlatıldığı takibe davalı yan tarafından süresinde itiraz edilmesi ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 01.06.2017 tarihli 01.06.2017-30.09.2019 Tarihleri Arasında 28 Ay Süreli Kent Temizliği Hizmet Alım Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 18.900.891,00 TL birim fiyatlı sözleşme akdedildiği, daha sonra İş Eksilişi Sözleşmesi akdedildiği ve 696 Sayılı KHK gereğince sözleşme bedelinde araçları kapsayan kısım, aylık araç bedeli, kalan 18 ay için araç bedeli ve işin devamında kullanılacak araçların tespitinin yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 01.06.2017 tarihli sözleşmenin akdedilmesinden sonra yürürlüğe giren 696 sayılı KHK’nin 127. Maddesi ile 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 23. Maddenin 8. Fıkrası gereğince %5’lik kar mahrumiyeti bedelinden davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
375 sayılı KHK’nin 23/8. maddesinde;
“… Sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmeleri, birinci fıkrada öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılır. Feshedilmiş sayılan sözleşmelerden, sadece yapılan işin tutarı her türlü fiyat farkı hariç sözleşme bedelinin %80’ini aşmayanlar için yükleniciye, sözleşmenin yürütülmesine ilişkin her türlü zarara karşılık her türlü fiyat farkı hariç sözleşme bedelinin %80’i ile yapılan işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’i fesih tarihindeki fiyatlar dikkate alınarak sözleşmeyi yürüten idare tarafından, yapmış olduğu vergi, resim, harç ve paylar dahil olmak üzere tüm giderler ve mahrum kaldığı kâr karşılığı olmak üzere tazminat olarak ödenir ve başkaca bir ödeme yapılmaz. Yüklenici başka bir hak talebinde bulunamaz….” maddesi ile aynı KHK’nin 24. Maddesinde “…Geçici 23 üncü maddenin ikinci, üçüncü, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, onikinci ve onaltıncı fıkraları hükümleri bu madde kapsamında yer alanlar hakkında da kıyasen uygulanır…” hükümleri bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin, araç temini ve personel çalıştırılmasını kapsayan hizmet alımı sözleşmesi olduğu, sözleşmenin 375 sayılı KHK’nin 23. Maddesi gereğince feshedildiği ve sözleşmenin tasfiye edilme usulünün düzenlendiği, buna göre personel çalıştırılmasına dayalı olmayan kısımlarında bulunması halinde personel çalıştırılmasına dayalı olan kısımlarda iş eksilişi yapılması gerektiği, iş eksilişi yapılmış sayılan sözleşmelerde kalan iş kısmı içerisinde personel çalıştırılmasına dayalı olmayan tutarın hesaplanacağı, bu tutara iş eksilişi yapılmış sayılan tarihe kadar gerçekleştirilen iş tutarının da eklenmesi ile bulunacak toplam tutarın her türlü fiyat farkı hariç sözleşme bedelinin %80’ini aşmaması halinde yükleniciye fiyat farkı hariç olmak üzere sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşmenin tamamlandığı tarih itibariyle gerçekleştirilen toplam iş tutarı arasındaki bedel farkının %5’inin mahrum kaldığı kara karşılık olarak ödenmesi gerektiği ve davacının talebinin de bu %5’lik kar mahrumiyetine yönelik olduğu anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere sözleşme konusu edimlerden personel çalıştırmasına dayalı olmayan kısımların parasal karşılığının -taraflar arasındaki İş Eksilişi Sözleşmesi’nden yola çıkılarak- araç bedelinin 4.823.910,00 TL olduğu, yüklenici tarafından hak edilen iş bedeli toplamının ise 6.572.714,94 TL olduğu, bu iki bedel toplamının 11.396.624,94 TL olup sözleşme bedelinin %80’ine ulaşılamadığı, yüklenici tarafından %5 mahrum kalınan kar kaybının talep edilebileceği ve bu bedelinde 186.204,39 TL olduğu anlaşılmakla davanın bu bedel üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, yine alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davalı aleyhine inkar tazminatına hükmolunmamış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 186.204,39 TL ana para, 367,30 işlemiş faiz olmak üzere toplam 186.571,69 TL üzerinden yasal faizi ile devamına,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 12.744,72 TL harçtan peşin alınan 2.377,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.367,52 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 1.251,29 TL’sinin davalıdan 68,71 TL’sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 2,377,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.431,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 143,50 TL tebligat ve müzekkeri, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.643,50 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre 2.511,32 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT madde 13/2 uyarınca 21.510,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve e-duruşma sistemi üzerinden davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı 11/03/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.