Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/167 E. 2021/413 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/167 Esas
KARAR NO : 2021/413

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 31/08/2015 tarihli protokol imzalandığını, bu protokole göre ….parselde bulunan müteahhitliğini davalının yaptığı bina inşaatının sıhhi tesisatının davacı tarafından malzeme ve işçilik olarak yapılacağını, binanın 7 daire ve 2 dükkandan oluştuğunu, toplam tutarın KDV dahil 21.600,00 TL olduğunu, bu binanın ardından ….parseldeki binanın yola cepheli olan giriş katı dairesinin davacıya 115.000,00 TL bedelle verileceğini, yapmış olduğu işlemlerin toplam bedeli olan 68.000,00 TL bu daire bedelinden düşüleceğini, geriye kalan 47.000,00 TL’nin ise 15.000,00 TL’sinin 15/09/2015 günü ödeneceğini, kalan miktarın ise tapu tesliminde müteahhide ödeneceği şeklinde düzenlendiğini, davacının protokolde yazılı tüm işlemleri eksiksiz bir şekilde yaptığını, dairenin bedelinden işçiliğin mahsup edilmesi neticesinde oluşan 47.000,00 TL’yi davalıya vermiş olmasına rağmen ne dairenin davacıya verildiğini, ne de işçiliğin bedeli olan 68.000,00 TL’nin ödendiğini belirterek şimdilik 7.000,00 TL maddi tazminatın protokol tarihinden itibaren işlemiş olan ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun yapılan tebligata rağmen, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava; taraflar arasında akdedildiği iddia olunan eser sözleşmesi mahiyetindeki protokol uyarınca zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava açılmazdan evvel dava şartı olarak arabulucuya başvurulduğu, davalının görüşmelere katılmaması üzerine anlaşmazlık son tutanağının düzenlendiği ve aslının dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK’nın 5.maddesinde düzenlenmiş ve 1.bentte; “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir. Mahkememizin görevli olup olmadığı hususunun öncelikli araştırılması gerekmiştir. Taraflar arasında gerçekleştiği iddia olunan ilişkinin TTK’nın 4/1.maddesinde bentler hâlinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı anlaşılmakla, nispi ticari dava olup olmadığı incelenmiştir. Bu bakımdan, tarafların vergi kaydının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde 2015-2020 yılları arasındaki gayrisafi hasılalarının ve gelirlerinin tacir düzeyinde kalıp kalmadığı ile şahıs şirketi olarak ticaret sicile kayıtlarının bulunup bulunmadığının tespiti yönünde mahkememizce UYAP sisteminden araştırma yapılmış, Gelir İdaresi Başkanlığı nezdinde yapılan sorgulamada davalının vergi kaydının bulunduğu tespit edilmiş, Ticaret Sicil Müdürlükleri ile Vergi Dairelerine müzekkereler yazılmıştır. Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Sincan Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkereye verilen cevapta davalının bilanço esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği ve ticaret sicilde tacir kaydının bulunduğu; ancak davacının vergi kaydının bulunmadığı ve şahıs şirketi olarak da kaydının yer almadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalının tacir olduğu anlaşılmış ise de, davacının tacir olup olmadığı ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediği hususunun araştırılması neticesinde davacının tacir olmadığı nihayete ermekle, mahkememizin görevsiz ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir. (Bu yönde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. H.D. 2019/1366 Esas 2019/1265 Karar sayılı 17/07/2019 tarihli ilamı)
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/07/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.