Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/152 E. 2022/416 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/152 Esas – 2022/416
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/152 Esas
KARAR NO : 2022/416

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Ankara Demetevler Şubesi müşterilerinden … ile imzalanan sözleşmeler uyarınca adı geçen muhatap kişiye 4022780172971445 referans numaralı kredi kartı kullanıldığını, borçlunun kredi kartı borçlarını ödememesi üzerine borçluya 31/07/2018 tarihinde kat ihtarnamesi gönderildiğini, borçlunun bu tarihten itibaren temerrüde düştüğünü, borçlu hakkında Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası aracılığıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız takip dosyasına yaptığı itirazla takibin durmasına neden olduğunu, davalı borçlunun itirazının tamamen takibi uzatmaya yönelik ve kötü niyetli olduğunu bildirerek, davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra takibi tarihinden itiberen sözleşme hükümlerine dayalı faiz işletilmesine, itiraza konu miktarın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüşütr.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l. bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı kanunun 49. maddesine göre; “Finansal hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade eder. Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşme, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.” Kanunun 83/2. maddesine göre; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez”. Kanunun 73/1. maddesinde ise; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir” düzenlemesi yer almaktadır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir.
Somut olayda davaya dayanak icra takibine konu bankacılık işlemi, banka kayıtlarında yerinde inceleme yapılmak suretiyle düzenlenen 28/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere, tüketici kredisi niteliğinde olup davalı tüketici, yapılan bankacılık işlemi ise tüketici işlemi niteliğindedir. Hal böyle olunca, dava konusu bankacılık işleminin tüketici işlemi olduğu, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gözetilerek göreve ilişkin dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir (Emsal: Ankara BAM 21. HD.’nin 10/02/2022 tarih ve 2021/906 E., 2022/124 K. sayılı ilamı).
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.17/05/2022