Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/148 E. 2022/157 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/148 Esas – 2022/157
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/148 Esas
KARAR NO : 2022/157

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 2014/125502 ihale kayıt nolu ihaleye istinaden 04/12/2014 tarihinde beş yıllığına 35.949.991,80 € değerinde ‘birleşik posta baskı sistemi işletilmesi hizmet alım sözleşmesi’ imzalandığını, 12/12/2019 tarihi itibariyle davalıya eksiksiz iş tesliminin gerçekleştirildiğini, ihalelerde sözleşme bedelinin %80’inden daha düşük bedelle tamamlanarak bitirilen işlerde yüklenicinin yüklenicinin yapmış olduğu gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olarak sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’inin geçici kabul tarihindeki fiyatları üzerinden yükleniciye ödemek zorunda zorunda olduğunun düzenlendiğini, işin eksik yapılmasından dolayı son yıllarda davacı şirketin zarar ettiğinin davalıya bildirildiğini ancak davalının 30/12/2020 tarihli cevap yazısı ile taleplerinin reddedildiğini, dava konusu 2015 – 2016 – 2017 – 2018 – 2019 yıllarında yapılan hakediş bedellerinin davacı firmaya ödendiğini, ödenen toplam hakediş bedelleri tutarının toplam ihale bedelinin %80’den çok az olduğunu, hatta %50’ninde altında olduğunu, bu nedenle mevcut hükümler çerçevesinde hesaplama yapılarak çıkan rakamın %5’i oranında tazminat olarak ödeme yapılması gerekirken yazılı başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını ve arabuluculuk görüşmesi neticesinde bir sonuç alınamadığını belirterek şimdilik 10.000,00 €’nun geçici kabul tarihinden itibaren bankaların döviz mevduatına uyguladığı faiz ile birlikte ya da ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin birim bedel hizmet alım sözleşmesinde sözleşmeden de anlaşılacağı üzere herhangi bir adet taahhüdünde bulunulmadığını, söz konusu işin adet garantili bir iş olmadığını, ihalesi yapılan hizmete ait tüm sistemler ile işin yürütüldüğü mekanların davalı şirkete ait olduğunu, davacıdan işin başlangıcında ve işin ifası sırasında hiçbir şekilde ilave yatırım yapmasının talep edilmediğini, davacı şirketten davalı şirkete ait donanım, yazılım, ve kurulumların imzalanan sözleşme süresince işletildiğini bu nedenle üstlendiği risk ve zararın söz konusu olmadığını, sözleşmede ek olmadığını, tarafların sözleşmeyi mevcut hali ile imzaladıklarını, sözleşme süresince işin muhteviyatı gereği ne kadar basım yapılacağı ön görülmediğinden söz konusu hizmet alımında herhangi bir iş eksikliğine de gidilmediğini, söz konusu ihale ve ihale sonucunda yapılan sözleşmelerin davaya konu iş ve sözleşme bakımından büyük farklılıklar arz ettiğini, her bir sözleşmenin kendi koşulları içerisinde değerlendirilmesi gerektiği bu sebeple davalı iddialarının hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, davacıya ödemelerin faturanın kesildiği tarihteki Merkez Bankası döviz kurlarından TL’ye çevrilmesi neticesinde ödemenin yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce alınan 26/11/2021 tarihli raporda özetle; “Taraflar arasındaki ihale sözleşmesi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu Kapsamı dışında kaldığını, ihale sözleşme ve eklerinde iş eksilişine dair özel hüküm mevcut olup bu hükümde iş eksilişinin belli bir miktarı aşması halinde yükleniciye ödeme yapılacağına dair bir düzenlemeye yer verilmediğinden ihale sözlemesi ve eklerinde 4735 sayılı Kanunun 24. maddesi ile Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 53 maddesine spesifik atıf da mevcut olmadığından davacı şirketin anılan Kanun ve Şartnamede düzenlenen tutarı (ihale bedelinin %80’i ile fiilen yapılan iş bedeli arasında %5’ini) davalı idareden talep edilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmış, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde taraflar arasındaki ihale sözleşmesine konu bedelin %80’i ile davacı şirketin fiilen yaptığı işin bedeli arasındaki farkın %5’i 577.134,41 € olarak hesaplandığı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat bedelinin tahsiline ilişkindir.
Davacı; taraflar arasında 04.12.2014 tarihli 5 yıl süreli 35.949.991,80 Euro bedelli Birleşik Posta Baskı Sistemi İşletilmesi Hizmet Alımı Sözleşmesi akdedildiğini, 12.12.2019 tarihinde sözleşmenin sonlandırıldığını, davalının Kamu İhale Kanunu’na tabi olduğunu, sözleşmede hüküm bulunmasa da Kamu İhale Kanunu’nun 34. Maddesinin uygulanması gerektiğini ve ihale bedelini %80’inden daha düşük bir bedel ile tamamlanması durumunda davacıya yapmış olduğu gerçek giderleri ve yüklenici karına karşılık olmak üzere sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5’inin geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödenmesi gerektiğini beyanla şimdilik 10.000,00 Euro’nun geçici kabul tarihinden itibaren ödenmesini talep etmiş,
Davalı cevabında ise, davalı hizmetlerinden Birleşik Posta Hizmetlerine ilişkin işletme işinin 2010 yılından beridir 5 yıllık ihaleler ile devam ettiğini, verilen hizmet gereği tek seferlik sözleşmeler yapılabildiğini ve iş durumuna göre yüklenicilere ödenen hakedişlerin de artabildiğini, ancak e-fatura sisteminin yaygınlaşması ile gönderilerek ait üretim adetlerinde 5 yıllık ihale süreçlerinde düşüş olduğunu ayrıca davalı tarafından hiçbir yükleniciye verilecek olan baskı hizmeti için üretim taahüdü verilmediğini, işin adet garantili olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin sözleşme eki olmadığını, davanın esasını teşkil eden işin %80’inden az yapılması halinde bedel farkı ödeneceğine dair maddenin bilinçli olarak sözleşmeye koyulmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Sözleşmedeki yüklenici ortak girişimin parçası olan … Bilişim Hizmetleri AŞ’ nin unvan değiştirmesi sonrasında sözleşmeden kaynaklanan haklarını 16.08.2018 tarihli Ortaklıktan Ayrılma Sözleşmesi Devir ve Mutabakatı Sözleşmesi ile davacıya devrettiği, davalının ise bu devre 30.08.2018 tarihinde devire onay verdiği anlaşılmakla davanın tek başına dava açıp yürütülebileceği ve aktif dava ehliyetinin olduğu kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı ile dava dışı … Bilişim Hizmetleri AŞ ortak gidişimi ile davalı arasında 04.12.2014 tarihli 5 yıl süreli birim fiyatlı toplam 35.949.991,80 Euro bedelli Birleşik Posta Baskı Sistemi İşletilmesi Hizmet Alımı Sözleşmesi imzalandığı, 7.2. Madde de sözleşmenin eki olarak Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin zikredilmediği, sözleşmenin 20.1. Maddesinde iş artışının veya eksilişinin uygun görülmesi halinde mevcut sözleşme fiyat ve şartlarıyla sözleşme bedelinin %40’ına kadar oran dahilinde arttırma ve eksiltmenin yapılabileceğinin, 34. Madde de ise, bu sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde …AŞ Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Esas ve Usullere 4734 ve 4735 sayılı kanun hükümlerine bu kanunlarda hüküm bulunmaması halinde ise genel hükümlere göre hareket edileceğinin düzenlendiği, süre uzatımı sonrasında sözleşme ilişkisinin 12.06.2020 tarihinde sona erdiği ve davacı şirket tarafından 17.217.305,22 Euro tutarında iş yapıldığı, sözleşmenin gerçekleşme oranının ise %47,89 olduğu, uyuşmazlık dışıdır. Taraflar arasındaki ihtilaf sözleşme bedelinin %80’inden daha düşük bedelle tamamlanan iş bu dava konusu sözleşmede 4735 sayılı yasanın 24. Maddesi ve Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 53. Maddesi gereği yüklenici davacıya sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı iş tutarı arasındaki bedel farkının %5’inin ödenip ödenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayın incelenmesinde; taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmenin eklerinin sayıldığı 7. Maddede Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin ek olarak sayılmadığı, sözleşmede iş eksilmesini düzenleyen 20.1. Madde de ise iş eksilişinde yükleniciye anılan yasal tazminat bedelinin verileceğinin düzenlenmediği anlaşılmaktadır, yine taraflar arasındaki sözleşme birim fiyatlı sözleşme olup Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin ….Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “… Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmesi Kanununun 24. maddesi, sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksikliği ve işin tasfiyesine ilişkin olup, son fıkrasının ise götürü bedel işlerde, işin %80’inden daha düşük bedelle tamamlanacağı anlaşıldığı durumlarda uygulanması mümkündür. Davacı ihalenin feshine kadarki bedeli aldığına göre talep edebileceği başka bir hakkı bulunmamaktadır. Mahkemece davanın bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir…” anılan mevzuat hükümleri ancak anahtar götürü bedelli işlerde uygulanabileceği, ezcümle anılan tazminatın verilebilmesi için ilgili mevzuatta ya da taraflar arasındaki sözleşmede ve eklerinde dayanağın bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan toplam 1.518,37 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.437,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 12.358,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 25/02/2022