Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2022/419 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/110 Esas – 2022/419
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/110 Esas
KARAR NO : 2022/419

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile … A.Ş. Genel Müdürlüğü …. Linyitleri İşletme Müdürlüğü arasında Elbistan sosyal sitesinde bulunan alakart salonu ve kıraathanenin 3 yıl süre ile işletilmesine dair hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin edimini eksiksiz ifa ettiğini, ancak davalının 17/02/2021 tarihli yazı ile idari şartnamenin 25.1 ve 25.2 maddeleri gerekçe gösterilerek müvekkili şirkette çalışan işçilerin kıdem tazminatına esas olmak üzere müvekkili şirketten 199.694,83 TL’nin on gün içerisinde ödemesini aksi takdirde teminatlarının paraya çevrileceğinin ihtaren bildirildiğini, müvekkil şirketin sözleşme konusu işin bitiminden sonra, yeni hizmet alım ihalesini kazanamadığını, dava dışı bir başka şirketin hizmet alımı ihalesini kazandığını, iş yeri devri halinde, işçilerin aynı asıl işveren yanında farklı alt işverenler bünyesinde çalışmaya devam etmeleri halinde kıdem tazminatına hak kazanamayacaklarını, iş yerinin dava dışı … Holding’e devredilmesi nedeniyle işçilerin kıdem tazminatlarının geriye doğru ödenerek alt işverenlere ödenen miktarların rücu edildiğini, kıdem tazminatlarından dolayı son işverenin sorumluluğunun olmasından dolayı müvekkili şirketten kıdem tazminatına ilişkin rücu edilmesi olanağının olmadığını, müvekkili şirketin teminatlarının paraya çevrildiği takdirde bankalar nezdinde ticari hayatının olumsuz etikleneceğini, bundan sonra gireceği hizmet alım ihalelerinde bankalardan teminat mektubu alma ihtimali kalmayacağını, bu nedenle dava sonuna kadar dava konusu alacağının tedbiren durdurulmasını, müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 12. ile sözleşmenin eki idari şartnamenin 25. maddesi gereğince 199.694,83-TL işçi kıdem tazminatı ve arabulculuk ödemelerini yapması için davacıya 17/02/2021 tarih, 263423 sayılı yazı ile 10 takvim günü süre verildiğini, davacının 03/03/2021 tarih, 68288 sayılı yazı ile pandemi süreci il birlikte yaklaşık bir yıla yakın zamandır yemek hizmeti veremediğini, taahhüdünde her hangi bir iş bulunmadığından dolayı uygun görülmesi halinde 199.694,83-TL tutarındaki ödemeyi en geç 30/04/2021 tarihine kadar ödemeyi taahhüt ettiğini, davacıya 03/03/2021 tarih, 273466 sayılı yazıyla 30/04/2021 tarihine kadar süre verildiğini, yapılan tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri, kayıt ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında 2014/53595 ihale kayıt numaralı, 08/09/2014 tarihli ve Afşin Elbistan Linyitleri İşletme Müdürlüğü’nün 21 kişi ile Çoğulhan işyerinde bulunan yemekhane işletmeciliği ile Elbistan sosyal sitesinde bulunan alakart salonu ve kıraathanenin 3 yıl süreli işletilmesi konulu hizmet alım sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalı tarafından 17/02/2021 tarihli yazı ile ihale konusu işte çalışan personeller ile işçi alacaklarından dolayı arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmayla sonuçlandığı bildirilerek davalı tarafından ödemesi yapılan 199.694,83 TL’nin en geç 10 takvim günü içerisinde ödenmesinin talep edilmesi üzerinde davacı tarafından sunulan 01/03/2021 tarihli yazı ile 199.694,83 TL tutarındaki ödemenin en geç 30/04/2021 tarihinde ödeneceğinin taahhüt edildiği, takiben davalı tarafından gönderilen 03/03/2021 tarihli yazı ile davacının talebinin kabul edildiği ve ödemenin en geç 30/04/2021 tarihinde yapılmasının ihtar edildiği anlaşılmış olup davacı tarafından da davadan sonra 10/09/2021 tarihinde 199.694,83 TL ödemenin yapıldığı anlaşılmıştır. Mevcut hukuki durum karşısında her ne kadar davacı tarafından menfi tespit istemi ile eldeki dava açılmış ise de; davacının davadan önce borcu kabul ettiğine dair yazılı beyanda bulunduğu ve davadan sonra borcun tamamını rızaen ve ihtirazı kayıtsız ödediği anlaşılmış olup bu durumda dava konusuz kalmakla konusu kalmayan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir (Emsal: Yargıtay 19. HD.’nin 18/01/2018 tarih ve 2016-14496/122 sayılı ilamı).
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin ödenen 3.410,29 TL ‘den indirilmesiyle artan 3.329,59‬‬ TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden AAÜT md.6 hükmünce belirlenen 22.427,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5- Sarf edilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022