Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/102 E. 2022/83 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/102 Esas – 2022/83
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/102 Esas
KARAR NO : 2022/83

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından hizmet alımı ile davacı personeli olarak çalışmakta iken hizmet akdi feshedilen dava dışı işçi … tarafından işçilik alacakları nedeniyle Ankara …İş Mah. … Karar sayılı ilamı hükmolunan alacak tutarının Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına 21.464,41-TL olarak ödendiğini, davalıya gönderilen yazı ile ödemenin tahsilinin talep edildiğini, ancak ödenmediğini, gerek taraflara arasındaki sözleşme gerekse emsal Yargıtay içtihatları gereği dava dışı işçiye yapılan ödemenin muhatabının davalı şirket olduğunu, kaldı ki söz konusu bedellerin ihale bedeli kapsamında davalıya ödendiğini, bu nedenle mükerrer tahsilat yapılmış olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 20.14 maddesinde de davalının sorumluluğunun açık şekilde düzenleme altına alındığını bildirerek, 21.464,41-TL’nin ödeme tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı yana usulüne uygun yapılan tebligata rağmen, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hizmet alım sözleşmesine dayalı rüceun tazminat istemine ilişkindir. Taraf delilleri toplanmış, Ankara …İş Mah. 2016/830 esas sayılı dosya sureti, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosya sureti, ödeme dekontları, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri celp edilmiş; uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı ile sözleşme imzalayan davalı firma sözleşme yolu ile işi üstlendiği, davacı ile sözleşmeyi firma arasında 4857 sayılı İş Kanunu gereğince asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacı tarafından ödenen söz konusu işçilik alacağı ve tazminatlardan tüm sorumluluğun davalı firmaya devredildiğinin değerlendirildiği takdirde, davacı tarafından dava dışı işçi …’a ödenen kıdem tazminatı ve işçilik alacakları ile ilgili olarak, Ankara …İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına 25/01/2018 tarihinde yatırılan 21.464,41 TL tutarın tamamının davalı firmaya rücu edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu, usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş; taraflarca bilirkişi raporuna itirazda bulunulmamıştır. HMK’nın 281/I. fıkrasında belirtilen bilirkişi raporuna itiraz süresi, hak düşürücü süre olup hak düşürücü süre içinde rapora itiraz edilmezse diğer taraf için usuli kazanılmış hak doğacaktır (Emsal: Yargıtay 22. HD., 28/03/2018 tarih ve 2015-2018/8095 sayılı ilamı). Bu bakımdan bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin davacı ile birlikte davalı bakımından da kesinleşmiş bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; özellikle taraflar arasındaki sözleşmelerin 20.14 maddesi uyarınca sorumluluğun davalı yükleniciye ait olduğunun kararlaştırılmış olduğu gözetilerek davacının dava dışı işçi için ödenen 21.464,41-TL’nin tamamını davalıdan talep edebileceği değerlendirilmiş olup davalının davadan önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafından ispat olunmadığı, bu bakımdan davacının mahkememizce kabul edilen alacak miktarı bakımından davalıdan dava tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği değerlendirilerek (Emsal: Yargıtay 23. HD., 07/09/2015 tarih ve 2014-6590/5648 sayılı ilamı), faizin başlangıç tarihi yönünden davacının fazlaya ilişkin isteminin reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 21.464,41 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.466,23 TL harçtan peşin alınan 366,56 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.099,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 366,56TL peşin harç olmak üzere toplam 425,86‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 77,5 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 877,5 TL olan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022