Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/100 E. 2022/309 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/100 Esas – 2022/309
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/100 Esas
KARAR NO : 2022/309

DAVA : İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirket ile Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Es. sayılı dosyasında borçlu sıfatıyla taraf olan davalı arasında 29.08.2019 tarihinde 91.700,00 TL araç kapora bedeli konulu havale işleminin gerçekleştiğini, söz konusu havale işlemiyle müvekkil şirketin davalıya 91.700,00 TL tutarında para aktarmış olduğunu ancak dava tarihi itibariyle davalının, borcunun 65.000,00 TL’lik kısmını müvekkili şirkete ödemediğini, müvekkili tarafından 65.000,00 TL’lik alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek itirazın iptaline, takibin devamı ile davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, bahsi geçen meblağ olan 91.700,00 TL’nin müvekkilin … isimli arkadaşının kendi banka hesaplarını kullanamaması nedeniyle (icra tehdidi altında olduğundan) onun ricasını kıramadığından müvekkilinin hesabına yatırıldığını ve kendisine yatırılan paraları bizzat bu şahsa teslim ettiğini, müvekkilin bahsi geçen araç hakkında hiçbir bilgisi ve görgüsü bulunmadığı gibi müvekkilin davacı şirket yahut yetkilisi ile arasında hiçbir akdi yahut hukuki ilişki bulunmadığını, varsa husumetin dava dışı …’ya yöneltilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddine, kötüniyetli davacının takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemenin görevli olması Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; dava, davacı ile dava dışı … arasında gerçekleştirildiği savunulan araç satışı dolayısıyla davalıya ödendiği bildirilen kaporanın iadesi istemine dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali isteminden ibaret olup TTK’nın 4. maddesinde bu nitelikteki davaların mutlak ticari dava niteliğinde olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. O halde tarafların tacir olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacının tacir niteliğini haiz olduğuna şüphe bulunmamakta ise de mahkememizce davalı yönünden tacir araştırması yapılmış olup Ankara Ticaret Odası’nın 17/02/2022 tarihli, Tekirdağ Vergi Dairesi Başkanlığının 18/02/2022 tarihli, Antalya Vergi Dairesi Başkanlığının 17/02/2022 tarihli yazılarından gerek davaya konu ödemenin yapıldığı 29/08/2019 gerek dava tarihi olan 17/02/2021 tarihleri itibarıyla davalının tacir niteliğini haiz olduğuna dair herhangibir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davanın mutlak ticari nitelikte bulunmamasına ve davanın taraflarının da tacir sıfatını haiz olmadığından nispi ticari davanın varlığından bahsedilmesine de olanak bulunmamasına göre uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.12/04/2022