Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/10 E. 2022/61 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/10 Esas
KARAR NO : 2022/61

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Otomotiv Tic. San. Ltd. Şti’den … plakalı …şasi numaralı … … Kamyonet aracın 03/02/2020 tarihinde noter satışı yapılarak satın alındığını, araç kullanmaya başladıktan kısa süre sonra aracın elektrik aksamında arıza meydana geldiğini, servis partikül arızası verdiğini, müvekkiline aracın katalizör parçasının değiştirilmesi gerektiğinin bildirildiğini, aracın katalizör kolektör parçası değişmesine rağmen aracın düzelmediğini, parçalar değiştirildikten sonrada da aynı arızadan dolayı araç arıza lambasının tekrar yapmaya devam ettiğini, Ankara …. Noterliği aracılığıyla gönderilen ihtarname ile aracın misli ile değişimi talep edildiğini, davalı tarafın olumlu yanıt vermemesi üzerine ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk kapsamında Ankara Arabuluculuk Bürosuna … sayılı dosyası ile arabuluculuk başvurusu yapıldığını, bu nedenle ayıplı aracın misli (aynı model marka ) ile değiştirilmesi, mümkün olmaması halinde sözleşmenin iptali ile araç için ödenen bedelin iadesine, aracın kasko bedeli ile serviste kaldığı sürelere ilişkin olarak şimdilik 2.000,00-TL maddi zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: … … Otomotiv Pazarlama A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ile iddia edilen tüm hususlar dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı yanın dava konusu araçta var olduğunu iddia ettiği ayıp iddiasını ve sair iddialarını kabul etmediğini, davacı yan hukuka ve hakkaniyete aykırı bir şekilde terditli olarak öncelikle aracın misli ile değişimini, söz konusu talep sonucu usul ve yasaya aykırılık teşkil edildiğini, davacının yanın aracın onarılmadığı yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, dava konusu araçta üretim kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, basit bir onarım ile giderilecek bir hasarın söz konusu olduğunu, araçtan yararlanmayı etkileyen veya aracın değerini ortadan kaldıran hiçbir arıza söz konusu olmadığını, aracın kullanımında eksiklik göstermeyen bir ayıp olması hasebiyle; aracın ayıpsız misli ile değişimine yahut bedel iadesi karar verilmesinin davacıya sağlanan fayda karşısında müvekkili şirketin uğrayacağı zarar göz önünde alındığında mutlak bir orantısızlık yaratacağının açık olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemenin görevli olması Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler (HMK 115. Md.). 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
Somut olayda, dava, satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmazsa araç bedelinin ve ayıp nedeniyle uğranılan maddi zararlarının tahsiline ilişkin olup TTK’nın 4. maddesinde bu nitelikteki davaların mutlak ticari dava niteliğinde olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. O halde tarafların tacir olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Sermaye şirketi olan davalıların tacir sıfatını haiz bulunduğuna şüphe bulunmamakta olup davacı bakımından mahkememizce tacir araştırması yapılmıştır. Bu kapsamda Ankara Ticaret Odası’nın 16/12/2021 tarihli yazısından davacının tacir kaydının olmadığı; Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 24/12/2021 tarihli yazısından davacının tacir kaydının bulunmadığı, gelirin tacir düzeyinde olmadığı, işletme esasına göre defter tuttuğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla davanın her iki tarafı tacir niteliğini haiz olmadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün görülmemiştir. Bu durumda görevli mahkemenin tespiti gerekmektedir. Davaya konu … plakalı aracın ruhsatından aracın cinsinin kamyonet, kullanım amacının “yük nakli-hususi” olarak kayıtlı bulunduğu, davacının tacir olduğuna dair delil bulunmadığı, 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketici olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir (Emsal: Yargıtay 19. HD.’nin, 30.09.2015 tarih ve 756/11622 sayılı ilamı; Ankara BAM 13. Hukuk Dairesi’nin 09.03.2020 tarih ve 344/303 sayılı ilamı).
Sonuç olarak; davanın tarafları tacir niteliğini haiz olmadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve asliye ticaret mahkemesini görevli kabul etmek mümkün görülmediğinden, davanın görev yönünden usulden reddi ile son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekili ve davalı … Otomotiv vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda ,gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸