Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/94 E. 2021/18 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/94 Esas
KARAR NO : 2021/18

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu …’in müvekkili firmaya olan borcu nedeniyle davalı aleyhine … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu firmaya usulüne uygun ödeme emri gönderildiğini davalı borçlu firma iş bu icra takibine 26.02.2019 tarihinde itiraz ettiğini, davalı yanın haksız itirazının iptali hususunda dava açmak sebebi ile dava şartı olan arabuluculuk kanun yoluna başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlu itiraz dilekçesinde müvekkiline her hangi bir borcu bulunmadığını iddia etmişse de; davalının bu yöndeki iddiaları gerçeği yansıtmadığını, tarafların ticari hayatta birbirleriyle iş yaptıklarını, bu hususun tarafların ticari defterleri incelendiğinde ortaya çıkacağını, borçlu tarafından yapılan haksız itirazdan dolayı müvekkili alacağına kavuşmadığını gibi söz konusu itirazın sonucu durdurulan takipten dolayı da davalının mal kaçırma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış bulunduğunu, bu noktada müvekkilinin daha fazla mağduriyetine sebebiyet vermemek telafisi imkansız zararların önüne geçmek ve alacağını güvence altına almak amacıyla davalı borçlunun mal varlığına borca yeter miktarda ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini belirterek haklı davalarının kabulüne, davalı borçlunun hukuka ve yasalara aykırı ve haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mesnetsiz davanın zamanaşımı, hak düşürücü süre, pasif sıfat yokluğu dava şartı yokluğu vs. nedenlerle reddi gerektiğini, mesnetsiz davayı hiçbir şekilde kabul etmediklerini, yukarıda bahsi geçen itirazlarına ek olarak eldeki davanın hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını ve davanın tamamen hukuki mesnetten uzak ve kötü niyetli olarak ikame edildiği anlaşılabileceğini, müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcu olmadığını, bununla birlikte herhangi bir şekilde iddia edilen alacak kalemlerinin faizi ve ferileri için de davacının talep hakkı bulunmadığını, davalı yanın haksız olarak takibe konu ettiği tüm faturaların bedelleri ödendiğini, takibe konulan faturalar usulüne uygun olarak defterlere işlenip işlenmediğinin bu faturaların iptal edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğini, davacının tamamen kötü niyetle takip başlattığını ve mesnetsiz davayı ikame ittiğini, bu nedenle tüm açıklamaları da dikkate alarak İİK 67/2 hükmü gereği %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilme koşulları oluştuğunu belirterek eldeki mesnetsiz davanın öncelikle usuli itirazlar dikkate alınarak usulden reddine, bu mümkün görülmezse yukarıda belirtilen deliller toplandıktan sonra esasa ilişkin açıklamalar, sunulan ödeme makbuzu da dikkate alınarak mesnetsiz davanın tüm yönleri ile reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına dayanılarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili; irsaliyeli faturalar ile mal tesliminin yapıldığını ancak fatura bedelinin ödenmediğini ileri sürerek eldeki davyı açmıştır. şirkete personel temin edilerek temizlik, halı yıkama ve cam temizliği hizmeti verildiğini, düzenlenen bir kısım fatura bedellerinin ödenmediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Davalı vekili,süresinden sonra verdiği cevap dilekçesi ile davacıya olan tüm borçların ödendiğini, davacı tarafça kendilerine tahsilat makbuzu verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Ankara ….İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası celp edilmiş, fatura alacağına dayanılarak 30.052,27 TL asıl alacak ve faizi için takip yapıldığı, davalı tarafça borc olmadığı ileri sürülerek takibe itiraz edildiği görülmüştür. Davacı vekilince kesin mehil içinde defterlerin bulunduğu yer bildirilmemiş olduğundan ibrazdan kaçınmış sayıldığı kabul edilmiş, davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede defterlerin yasaya uygun olduğu, takibe konu 19.3.2018 tarihli faturanın defterlerde kayıtlı olduğu ve davacı tarafça düzenlenen 29.3.2018 tarihli Nakit tahsilat Makbuzu karşılığı kapalı fatura gibi kayıtlara intikal ettirildiği, davalı defterlerine göre takibe konu borcun olmadığı tespit edilmiştir.Davacı vekili; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde defterlerin vergi incelemesinde olduğunu ,bu konuda Asliye Ceza mahkemesinde dava bulunduğunu bildirmiş ise de; süresinde bildirimde bulunulmadığından defter incelemesi talebi davalı tarafça kabul edilmemiştir. Ayrıca davacı vekilince her ne kadar tahsilat makbuzundaki imzanın yetkisiz kişi tarafından atıldığı ileri sürülmüş ise de fatura ve tahsilat makbuzundaki imzaların çıplak gözle dahi benzediği görülmekle borcun takip öncesi ödenmiş olduğu kanaati hasıl olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Takibe konu faturadan kaynaklanan borcun takipten çok önce ödenmiş olduğu anlaşıldığından açılan davanın reddine, takibin kötü niyetle yapıldığı anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 572,96 TL harçtan düşümü ile 513,66 TL harcın davacıya iadesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan harçların üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.186,30 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde artan avansların iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 20/01/2021

Katip …

Hakim …