Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/72 E. 2022/690 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/72 Esas – 2022/690
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/72 Esas
KARAR NO : 2022/690

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında “Başvuru Noktası Sözleşmesi” imzalandığını ve müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklı olan yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, buna karşılık davalının yapmış olduğu bir takım işlemlerden taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine taraflar arasındaki cari hesap ekstresine konu 9.150,36 TL tutarında toplam alacağın tahsili istemiyle Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek, davanın kabulü ile davalının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki borca ve ferilerine itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, davalı bakımından tacir araştırması yaptırılmış, davaya dayanak Ankara …İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyası celp edilmiş, davacı tarafından dayanılan sözleşme ve ekleri bakımından davalının isticvabı için talimat yazılmış, taraflarca sunulan ticari defter kayıt ve belgeler üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmıştır.

Dava, cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşme kapsamında hizmetin verildiği, bu işler karşılında 9.150,36 TL cari hesap bakiyesinin kaldığı, davalı tarafından ödenmediği iddia edilmiş, davalı tarafından ise davaya cevap verilmemiştir.
Kanunda aksine bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her birinin, hakkın dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olması (TMK 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altında olması (HMK 190) nedeniyle teslim olgusundan lehine hak çıkaracak taraf olan davacı taraf; akdi ilişkinin varlığı ile teslim olgusunu kanıtlama yükümü altındadır.
Davalının davaya cevap vermediği nazara alınarak, davacı tarafından dayanılan sözleşme ve ekleri bakımından isticvabına karar verilmiş, bu amaçla davalının ikametgatına göre Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. Ne var ki davalı tarafından, verilen kesin süreye rağmen isticvaba icabet edilmiş olup böylece davalı tarafından akti ilişkinin varlığının kabul edildiği, davacı tarafından akti ilişkinin varlığının ispat edildiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması bakımından ise ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmak üzere taraflara verilen süreyi takiben davacı tarafından gerekli bildirimler yapılmış ise de, usulüne uygun olarak verilen süreye ve gönderilen davetiyeye rağmen davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar mahkememize sunulmamış, bulunduğu yer de bildirilmemiştir. Mevcut hukuki durum karşısında; davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarının ibrazından kaçınılmakla HMK’nın 222/3. maddesi gereği davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil edebileceği hukuki sonucuna ulaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “Davacıya ait yasal defterler ile yapılan incelemeler sonucunda değerlendirilmesi, delillerin takdiri ve nihai karar mahkemeye ait olmak kaydıyla davacı davayı davacıdan 9.150,36 TLlik alacağı olduğuna dair açtığı, davacının muain defter kayıtlarında davalıdan 5.748,36 TL’lik alacağı olduğu, davacının e-defter kullanıcısı olduğu, yevmiye defteri 2017-2018-2019 beratları zamanında oluşturmuş olduğu, yevmiye defteri 2017 yılı kapanış bakiyesinin 1.384,32 TL , 2018 yılı yevmiye defteri kapanış bakiyesinin 5.163,26 TL olduğu, 2019 yılı yevmiye defteri kayıtlarına göre davacının davalıdan 5.748,36 TL alacağı olduğunun tespitinin yapıldığı, davacı defteri kebir 2017-2018-2019 beratlarını zamanında oluşturmuş olduğu davacı defteri kebir kapanış kayıtlarında da davalı cari hesabının, 5.748,36 TL bakiye verdiği, yevmiye defteri ve defteri kebir kayıtlarına göre davalının davacıya 5.748,36 TL borcu olduğu, davacının davalıdan 9.150,36 TL alacağı olmadığı” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi raporu, taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekilince hesaplamaya itiraz edilmiş ise de davalı tarafından bir itirazda bulunulmamıştır. Davacı vekilince sunulan itirazların, teknik incelemeyi gerektirmediği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre yapıldığı, davacı vekilince varsa davadan sonraki ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınması, takipten sonraki ödemelerin ise önce faizden düşülmesi ve buna göre bakiyesi için faiz hesaplanması yönünden itirazda bulunulmuş ise de, yapılan incelemede davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davadan veya takipten sonra ödeme yapıldığına dair bir kaydının bulunmadığı ve takip tarihine göre cari hesap bakiyesinin 5.748,36 TL olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından ticari defter ve kayıtlarının aksinin yazılı kesin delillerle ispat edilmediği, açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınması uygun bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; HMK’nın 222/III. fıkrası gereğince davacı lehine delil teşkil eden ticari defter kayıtlarına göre davacının davalı ile arasındaki sözleşme ilişkisi gereğince 5.748,36 TL cari hesap bakiyesinin kaldığı ve davacı tarafından ödenmediği sonuç ve kanaatine varılarak; davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazının 5.748,36 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin aynı koşullarda devamına karar vermek gerekmiştir. Davacının icra inkar tazminatı istemine gelince; itirazın iptâli davasında İcra İflas Kanunu’nun 67/II maddesi hükmünce borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazının da haksız olması gerekir. Mevcut hukuki durum karşısında davalının takibe itirazının haklı olmadığı ve takibe konu alacağın muayyen ve likit nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle davacı lehine asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 1.149,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazının 5.748,36 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden aynı koşullarda devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si olan 1.149,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3- Alınması gereken 392,67 TL harçtan peşin alınan 110,52 TL’nin mahsubu ile bakiye 282,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 110,52 TL peşin harç olmak üzere toplam 164,92‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 308,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.108,00 TL olan yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 696,05 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 829,23 TL’sinin davalıdan, 490,77 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.748,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8- Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9- Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022