Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/648 E. 2022/125 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/648 Esas
KARAR NO : 2022/125

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirketten satım bedeli 180.000,00 TL olan züccaciye ürünlerinin satın alındığını, davalı şirkete 28.02.2019 vade ve 4317610 nolu 45.000,00 TL bedelli, 30.09.2019 tarihli 4317611 nolu 45.000,00 TL bedelli, 30.04.2019 vade 4317612 nolu 45.000,00 TL bedelli 30.01.2019 vade 4317613 nolu 45.000,00 TL bedelli çeklerin keşide edilerek verildiğini, ancak davalı yanın sözleşme gereği vermesi gereken ürünlerden 91.916,80 TL lik kısmını teslim etmediğini, teslim edilmeyen ürün bedelleri için … İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, davalının itirazda bulunduğunu takibin durduğunu, 09.06.2019 tarihinde arabulucuya başvurduklarını, arabuluculuk görüşmesi neticesinde anlaşmanın sağlanamadığını belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı yan arasında 180.000,00 TL’lik satım bedelli plastik ve züccaciye ürünlerini içeren satım sözleşmesinin imzalandığını, davalının 180.000,00 TL satım bedelli ürünlerini zamanında ve eksiksiz olarak davacıya teslim ettiğini, davacının 91.916,80 TL eksik teslim edildi iddiasının tamamen yersiz olduğunu, ürünlerin eksiksiz teslim edildiğinin ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce talimat yolu ile mali müşavir bilirkişiden alınan 27/10/2021 tarihli raporda özetle; “Davalının 2018 defter bilgilerinin TTK ve VUK hükümlerine uygun olduğunu, kesin delil olma vasfını taşıdığını, davalının ticari defterlerinin de davacının carisinin 120060261 hesapta takip edilmiş olduğunu, 2018 yılı 8. ve 9. aylarında 18 adet keşide edilen faturaların toplamının 140.637,27 TL olduğu, davacı tarafından keşide edilen çeklerin 180.000,00 TL’nin mahsubundan kalan borç bakiye kalanının 39.362,27 TL olduğu ve borç kaydının ticari defterler ile uyumlu olduğu, davalı tarafından 18 adet BS formlarının bildiriminin yapıldığı, davalının ticari defter ve KEP kayıtlarında bu faturalara karşın iade, iptal, kepten itiraz gibi durumların tespit edilmediğini, davacının 39.362,27 TL davalıdan alacaklı olduğunun kayıtlardan tespit edildiği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Davacının ticari defterinin incelenmesi için mali müşavir bilirkişiden alınan 20/12/2021 tarihli raporda özetle “Davacı ve davalı yanın 2018 yıllarına ilişkin yasal defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı defter kayıt ve işlemlerinin tek düzen muhasebe usul ve ilkelerine uygun olarak yapıldığı, iş bu haliyle sahibi lehine delil vasfı taşıdığı, takip ve dava tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 101.655,55 TL alacaklı olduğu, ancak talebe bağlılık ilkesi gereği davacının davalıdan takip talebinde bulunduğu 91.916,80 TL yi talep edebileceği, davalı yanca davacı yana tanzim edilen davacı yanın yasal defter kayıtlarında yer almayan 9 adet toplamda 62.249,28 TL bedelli fatura ve içeriği ürünlerin davacı yana usulüne uygun olarak tesliminin davalı yanca kanıtlanması durumunda 62.249,28 TL’nin davalının borcundan düşülebileceği, bu durumda davacı yanın davalı yandan alacağının 39.406,27 TL olacağı, faizin takip tarihinden başlamak üzere asıl alacağın tahsil edileceği tarihe kadar talebe bağlılık ilkesi gereği avans faizi olacağı, icra inkar tazminatı hususundan mahkemenin takdir etmesi halinde 18.383,36 TL olacağı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava, satım sözleşmesini konu alan malların süresi içerisinde kısmen teslim edilmediğinden bahisle ve fazla ödenen bedelin iadesinden kaynaklanan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı, davalıdan 180.000,00 TL tutarında zücaciye ürünü aldığını, satım bedelini çek olarak 4 adet 45.000,00 TL bedelli çekler ile ödendiğini ve davalı tarafından çeklerin tahsil edildiğin, ancak davalı tarafından eksik ürün teslim edildiğini ve yapılan takibe de haksız olarak itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ve %20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, 180.000,00 TL tutarındaki ürünlerin eksiksiz olarak teslim edildiğini ve kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.ahkememizin yetksiz
Mahkememizin yetkisine ilişkin olarak; HMK’nun 6.maddesinde genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu belirtilmiştir. HMK’nın 10. maddesinde de; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” denilmiştir. TBK’nın 89. maddesinde; “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ve sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, bunların dışındaki bütün borçlar ise doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır. Buna göre davacının talebinin sözleşmeden kaynaklanan para borcuna yönelik olduğu anlaşıldığından davacının ikameti mahkemesinde davanın görülebileceği kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafından 180.000,00 TL satım bedelinin ödenmediği yönünde bir iddia mevcut bulunmayıp, taraflar arasındaki ihtilaf satıma konu emtianın teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Talimat yolu ile davalının ticari defterleri incelenmiş, ayrıca davacı ticari defterleri üzerinde mahkememizce mali müşavir bilirkişi vasitasiyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hükme esas alınan bilirkişi raporlarının bir bütün halinde incelenmesinde; her iki yanın usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarına göre davacı yandan alacaklı olduğu, ancak bu miktarın davacı defterlerinde 101.611,55 TL olarak belirtilmiş iken, davalı kayıtlarında ise 39.362,27 TL olarak gözüktüğü, farklılığın nedeninin davalı yanca düzenlenen toplam bedeli 62.249,28 TL olarak belirtilen faturanın davacı kayıtlarında yer almaması olduğu, davacı yan defterlerinde bulunmayan ve davalı defterlerinde bulunan bu 9 adet faturanın davaya konu ürünlerin (taraflar arasında satım sözleşmesi öncesinde dayanan cari hesap ilişkisininde mevcut bulunmadığı ve davaya konu sözleşme kapsamında düzenlendiği kabul edilerek) davaya konu emtianın davacı yana teslim edildiğinin davalı tarafından ispatnamadığı anlaşıldığından davanın kabulüne ve itirazın iptaline karar verilmiş, yine alacak likit kabul edilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynı şartlar altında devamına,
2-18.283,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 6.278,84 TL harçtan peşin alınan 1.110,13 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.168,71 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.110,13 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.164,53 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 161,50 TL tebligat ve müzekkeri, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.761,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT madde 13/2 uyarınca 12.682,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve e-duruşma sistemi üzerinden davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.