Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/636 E. 2021/99 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2020/636 Esas
KARAR NO : 2021/99

DAVA : Tenfiz
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 18/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket aralarında akd etmiş olduğu sözleşmeye göre davacı şirket sözleşmeye uygun kendi yükümlülüklerini yerine getirdiğini, diğer taraf yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve davacıya hak etmiş olduğu ödemeleri yapmadığını ve davacı şirketin zarara uğramasına sebep olduğunu, davalı yanın sözleşme hükümlerine uymaması üzerine davacı şirket yargı yoluna başvurduğunu ve …. Devleti Yargı Yüksek Konseyi … Asliye Mahkemesi altıncı Daire’nin 28.01.2014 tarih ve 001079/MDK/ 2012 Dava Numaralı kararı ile davalı yanın sözleşme yükümlülüklerine uymaması nedeniyle 7.296.362 Riyal ve 750.000 Riyal tutarındaki maddi-manevi tazminat ödenmesine hükmedildiğini, söz konusu kararın kesinleşmiş olduğunu, davalı yan tarafından davacı şirkete ödenmesi gereken toplamda 8.046.362 Riyal davacı şirkete ödenmediğini belirterek … Devleti Yargı Yüksek Konseyi … Asliye Mahkemesi altıncı Daire’nin 28.01.2014 tarih ve 001079/MDK/ 2012 Dava Numaralı ilamının Türkiye’de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Türkiye ile … Devleti arasında herhangi bir hukuki koşullarda adli yardımlaşma mevcut olmadığını, sadece 15.11.2017 tarihinde …’da imza edilen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile … Devleti Hükümeti arasında” Cezai Koşullarda Adli Yardımlaşma Anlaşması” mevcut olduğunu, bu bağlamda Adli Yardımlaşma Anlaşması hükümlerine göre davaya konu kararın tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi olanağının bulunmadığını, davalı şirketin Türkiye’de ikametgahının mevcut olduğunu, dava dilekçesi ile de davacının kabulünde olduğunu, ….İSTANBUL olduğunu, davaya bakmakla görevli adliye İstanbul Merkez Adliyesi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın yer itibari ile yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, tenfize konu mahkemenin kararı, davalı …Ş.’ ne tebliğ edilmediğini, mahkemenin yargılama süresinde savunma haklarının ihlal edilmiş olduğunu, iddia ve savunmalarının değerlendirilmemiş olduğu gerekçede bu hususlara yer verilmemiş olduğunu, kararın oluşturulmasının ve kesinleştirilmesinin Türk Usul Hukuku’nda ve MÖHUK’da yer alan temel prensiplere aykırı olduğunun açıkça sabit olduğunu belirterek yasal dayanaktan yoksun tenfiz ve tanıma talebinin şartları oluşmamış olduğundan davanın reddine, ayrıca davalı şirketin adresi İstanbul’da bulunduğundan davanın yetkisiz yerde açıldığını ve yetkili mahkemelerin İstanbul(Çağlayan) Mahkemeleri olduğundan dolayı yetki yönünden de davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE; Dava; … Devleti Yargı Yüksek Konseyi … Asliye Mahkemesi Altıncı Dairesi tarafından verilen kararın tenfizi talebine ilişkindir.
Davalı yanın süresinde verilen cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.
5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında kanun’un 51/2. maddesine göre yabıncı mahkeme kararının tenfizine yetkili mahkeme kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri yoksa sakini olduğu yer mahkemesi, Türkiye’de yerleşim yeri veya sakini olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul ve İzmir Mahkemelerinden biridir. Aleyhine tenfiz istenen davalı … şirkettir. 6102 Sayılı TTK’nun 339. maddesine göre anonim şirket esas mukavelesinde şirketin merkezinin bulunacağı yer yazılmalıdır. Aynı Kanunun 354 maddesinde tasdik edilen şirketin ticaret unvanı ve merkezinin ticaret siciline tescil olunacağı ve ilan edileceği hükme bağlanmıştır. TTK’nun 339 ve 354 maddesi hükümleri gözetildiğinde anonim şirketin yerleşim yerinin muamele merkezinin bulunduğu yer olduğu anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davalı şirketin İstanbul Ticaret Siciline kayıtlı muamele merkezinin İstanbul’da bulunduğu anlaşılmakla davalı yanın süresinde yapmış olduğu yetki itirazının kabulü ile HMK 116/1-a ve 138 maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı yanın yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
5-Gerekçeli karar tebliği sayılmamak ve yasal süreleri etkilememek kaydıyla HMK 27/1, 2-a maddesi kapsamında hüküm özünün derhal taraflara tebliğine,
Dair gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi.
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 24.02.2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …