Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/615 E. 2022/703 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/615 Esas
KARAR NO : 2022/703

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle, Davalı-borçlu aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı ile dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış ve ödeme emri davalı-borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafından işbu takipte haksız ve kötü niyetli olarak ödeme emrine, yetkiye, borca, ferilerine ve faize itiraz edildiğini, bunun üzerine tarafımızca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve 6102 sayılı TTK gereğince dava şartı arabuluculuğa başvurulmuş, davalı tarafın arabuluculuk davet mektubu tebliğ edilmiş olmasına karşın oturuma katılmaması nedeniyle anlaşma sağlanamamış ve 30.05.2019 tarihinde son oturum tutanağı düzenlenmiş olduğunu, işbu dilekçe yasal süresi içerisinde borçlunun itirazının iptali ve takibin devamı ile davalı-borçlu aleyhine alacak miktarının %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

CEVAP:
Genel yetkili icra daireleri borçlunun yerleşim yeri olduğunu, borçlu olarak gösterilen müvekkilin yerleşim yeri Ankara ili Gölbaşı ilçesinde olduğunu, konu ile ilgili olarak Ankara Gölbaşı icra mahkemeleri yetkili olduğunu,, diğer yandan takip, taraflar arasındaki 19.04.2012 tarihli sözleşmeye dayandırılmakta ise sözleşmede yetkili yargı mercileri açısından Ankara mahkemeleri yetkili kılındığını, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde para borcunun ifa yerinin ve sözleşmenin ifa yerinin İstanbul olduğunu ileri sürerek İstanbul icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş olsa da müvekkilin davacı tarafa herhangi bir para borcu olmadığı da göz önünde bulundurulduğunda İstanbul icra daireleri ve İstanbul mahkemeleri konu ile ilgili yetkili merciler olmadığını beyan ederek yetkili merciler Ankara icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu belirtmiştir.

GEREKÇE:
Dava, bakiye fatura ve cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili,davalı ile aralarında olan ticari ilişki nedeniyle teslim edilen ürünler için düzenlenen faturaların bir kısmının ödenmediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki, davayı açmıştır. Davalı vekili,yetki itirazı ile takip dayandığı 19.4.2012 tarihli sözleşme ise de, edimin ifa yerinin Gölbaşı’nda bulunan ocaklar olup,yüklemenin alıcıya ait olduğunu ve ifanın yerine getirilmemesi nedeniyle zarara uğradıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Davacı vekili; dava sebebini ıslah ettiğini bildirmiş, davalının davacıya 40.000 TL ariyet ocağından dolgu malzemesi teslim etmesi gerektiğini, kendilerinin vadesi gelen ödemeleri yaptıklarını ancak takibe konu 23.262,00 TL ye denk gelen kısmın teslim edilmediğini , bedelin de iade edilmediğini takibe konu alacağın buna ilişkin olduğunu bildirmiştir. Dava itirazın iptali davası olup, takibin dava konusu sözleşmeye dayanılarak yapıldığı görüldüğünden ıslah talebi kabul edilmiştir. Arabuluculuk şartının yerine getirilmiş olduğu görülmüş; İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş,23.362,00 TL lık 31.12.2012 vadeli alacak ile işlemiş faizi için takip yapıldığı, davalının yetki, zamanaşımı ve borca itiraz ettiği, dosyanın yetkisizlikle mahkememize geldiği görülmüştür. Alacak satış sözleşmesinden kaynaklandığından 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu nedenle davalının zamanaşımı itirazı yerinde değildir.
Taraflar arasında 13.4.2012 tarihli Ariyet ocağından Dolgu malzemesi alımına ilişkin birim fiyatı 1,00 TL/ ton+ KDV, olan 40.000 ton için sözleşme tarihinden 4 ay içinde teslim edilecek olan , teslim yerinin satıcının Gölbaşı ilçesindeki ocağından alıcının temin edeceği kamyon üzerine teslimatın yapılacağı, yüklemenin alıcıya ait olacağı, 40.000,00 TL bedelin Temmuz_ ağustos aylarında eşit çeklerle yapılacağı kararlaştırılmış olup 40.000,00 TL lik teminat senedinin Alıcı … AŞ ye teslim edildiği imza altına alınmıştır.Tarafların BA-BS formları celp edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş, davacı defterlerinde 14.100,00 TL lik bir adet fatura kaydının olduğu ve BA/BS formunda bildirimde bulunulduğu, ayrıca davalı firmaya 20.7.2012 vadeli 20.000,00 TL ile , 24.8.2012 vadeli 20.000,00 TL lik çekleri keşide ettiği, davalı firmanın 16.638,00 TL lik fatura tanzim ettiği, davacının 23.36200 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı defterlerinde 40.000,00 TL lik iki adet çek verildiğinitespit edilmiş, davalı tarafça ödenmediğine ilişkin itirazda bulunmadığı gibi 16.638,00 TL lik faturanın düzenlendiği ve BA/BS formlarında bildirildiği görülmüştür. Mali müşavir bilirkişiye davalı defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmesine rağmen raporun inceleme yapılmadan düzenlendiği ancak davalı tarafça rapora bu konuda itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme gereği ürünlerin davalı ocağından teslim alınması kararlaştırılmış olup, bir kısım ürünün teslim edilmediği sabittir. Davacı ürün tesliminin yapılmadığını, davalı teslim alınmadığını ileri sürmektedir. Davalı ürünlerin teslimi konusunda davacıyı temerrüde düşürmemiş ise de , davacı da teslime hazır bulundurulması ile ilgili bir ihtaratta bulunmamıştır. Davalı ürünlerin hazır olup alınmadığını bildirmekte ise de bedeli ödenen ürünlerin teslimi için ürünlerin teslime hazır olduğunu bildirerek davacıyı temerrüde düşürmesi gerekmektedir. Davacı açısından bedeli ödenen ürünlerin alınmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi taraflarca 4 aylık teslim süresi içinde sözleşmenin feshi de yapılmamıştır. Ancak öncelikle bedeli ödenen dava konusu ürünü alıcıya teslim etme yükümlülüğü satıcıya aittir. Teslimin ocakta davacı alıcı tarafından temin edilecek araca yapılacak olması bu sonucu değiştirmemektedir. Davacının teslim almaktan imtina ettiği ispatlanamadığı gibi bu konuda temerrüde düşürüldüğü de belgelenememiştir. Bu durumda davalının bedelini ödediği ancak teslim edilmeyen ürün bedelini talep etme hakkının olacağı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın kısmen kabulüne, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 23.362,00 TL’ye yönelik itirazın iptaline takip öncesi temerrüde düşürülmediğinden faize ilişkin talebin reddine,
Alacak likit ve muayyen olduğundan alacağın %20’si 4,672,40 TL inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
Alınması gereken 1.595,85 TL harçtan peşin alınan 431,28 TL harcın düşümü ile eksik kalan 1.164,57 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 475,68 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red dikkate alınarak 858,00 TL’nin davalıdan alınarak, 462,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan kabule göre hesaplanan taktiren 2.548,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip …

Hakim …