Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/606 E. 2022/366 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/606 Esas – 2022/366
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/606 Esas
KARAR NO : 2022/366

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı sigortacının, dava dışı … Dış Tic. A.Ş.’ye ait ürünleri 526803018 numaralı Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortaladığını, ürünler davalı taşıyıcı tarafından taşınması aşamasında hasarlandığını ve taşıyıcı tarafından hasarlı olarak alıcısına teslim edildiğini, taşımaya ilişkin olarak düzenlenen taşıma senedinde alıcı tarafından hasar kaydı tutulduğunu, taşıma sırasında ortaya çıkan hasar kapsamında dava dışı sigortalıya 755- Euro hasar ödemesi yaptığını, taşımanın Uluslararası bir konvansiyon olan CMR kapsamında yapıldığını bu konvansiyon hükümlerince göre taşıyıcı teslim aldığı malı teslim edene kadar kaybından ve hasarından sorumlu olduğunu, bu gerekçelerle ile sigortalanın hakları halefiyle davalı taşıcıya rücen tazminatını talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı taşıyıcının, dava dışı üreticiye ait “float cam” ürününü … plakalı araç ile taşınması sırasında hasarlandığını iddia edildiğini, oysa hasar ile ilgili kayıt, belge ve şerh bulunmadığını, söz konusu ürünlerin araç bordosuna yüklenmesi ve tahliyesinin dava dışı satıcı ve alıcı tarafından gerçekleştiğini, bu durumda ürünlerin paketlenmesini, istiflenmesi ve sabitlenmesi gibi hizmetlerin dava dışı alıcı ve satıcı tarafından yapılması durumunda CMR hükümlerince hasara karşı oluşabilecek sorumluluğun sınırlandığını, ayrıca dava dışı satıcı … Dış Tic. A.Ş.’ye ait Karayolu Taşıma Teknik Şartnamesinin tüm taşımalarda yükleme ve tahliyelerin kendi şirket elamanları ve varışta müşteri / alıcı elemanları ile gerçekleştirilmesi koşulu olduğunu, davacı sigortacı dava dışı satıcıya hasara karşı ödemiş olduğu sigorta ödemesinin hasar kapsamında kabul edilen bir teminat olmadığı ve lütuf ödemesi olarak yapılan ödemenin rücu edilemeyeceğini, taşıma sırasında olduğu iddia edilen bu hasar ile sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını öne sürerek davanın reddini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesi gereği karşılanan zararın rücuen tazmini talebine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dışı sigortacısı olan … Dış Ticaret AŞ ye ait emtiaların taşınması için davalı şirkete teslim edildiğini, malların nakliye sürecinde hasarlanması nedeni ile 755 Euro hasar tazminatı ödediklerini,CMR taşıma belgesinde hasar kaydının mevcut olup hasardan taşıyıcı davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek TTK 1472 md uyarınca eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili, … Sigortaya kendilerinin “Komisyoncusunun Yasal Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile sigorta yaptırdıklarını davanın … sigortaya ihbarını, ayrıca sigorta ettiren …Şişe ve cam fabrikaları A.Ş. Topluluğu ile yapılan Karayolu Taşıma sözleşmesi ve Uluslararası Karayolu taşıma teknik Şartnamesi uyarınca şartname yükleme ve boşaltmalar başlıklı 5/3 maddesinde yüklenmesinin ve boşaltılmasının gönderici ve alıcı tarafından yapılacağı taşıyanın sorumluluğunun ürünlerin yüklenmesi ile başlayacağı, emtianın sigorta ettiren gönderici tarafından yüklenip sabitlendiğini, hasarın taşımadan kaynaklandığına ilişkin herhangibir tespitin olmadığı, CMR Konvansiyonuna göre yükün gönderici tarafından yüklenmesi halinde meydana gelen hasardan taşıyıcının sorumlu olmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Sözleşme, şartname, sigorta poliçeleri ekspertiz raporu, yazışmalar, yurt dışı bilirkişi raporu, hasar kayıtları celp edilmiştir. Davalı ile sigorta ettiren ….. AŞ arasındaki sözleşmelerde taşıma işinin Türkiye- Bulgaristan taşımaları olduğu, taşınan emtianın cam ve cam taşıma sehpası olup 2.7.2019 tarihinde Lüleburgaz ‘da sigorta ettiren tarafından araçlara yüklendiği, Bulgaristan da 4.7.2019 tarihinde tahliye sırasında 100 plaka 642 metrekare camın hasarlandığının belirtildiği, davalı taşıyıcıya ait CMR li taşıma senedinde alıcının hasar şerhi ve imzasının bulunduğu, bunun hasar konusunda itirazın olmadığı anlamına geldiği, ancak alıcı tarafından varış yerinde düzenlenmiş bir ekspertiz raporu ve evrakın bulunmadığı, davalı taşıyıcının ihbar edilen sigortacısı … Sigorta tarafından 18.3.2020 tarihli ekspertiz raporunda hatalı istifleme nedeni ile camların bulunduğu paletin devrilmesi paletlerin birbirine ve / veya römorka çarpması sonucu olduğuna ilişkin tespit yapıldığı, davacı tarafça dosyaya herhangibir ekspertiz raporunun sunulmadığı ancak emtianın yükleme, istifleme ve sabitlemesinin davacı sigortacısı tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Taşıma Teknik Şartnamesi 5.3 maddesinde “ Yüklemeler şirketlerin yükleme rampalarından şirket elemanlarınca , boşaltmalar ise malın sevk edildiği şirketlerin müşteri boşaltma mahallinde müşterinin elemanlarınca iş günleri ve masai saatinde yapılacağı, taşıyanın sorumluluğunun ürünlerin araçlara yüklenmesinden sonra başlayacağı, , taşıyan sürücülerinin yükleme ve boşaltmaya nezaret edeceği, 5.8 maddesinde taşıyan veya araç sürücüsünün yükleme esnasında ürünlerin emniyetli şekilde taşınmasına engel olacak yükleme ve ambalajlama hatası görmeleri halinde durumu şirket yetkililerine bildirip gerekli düzeltmeyi talep edebilecekleri “ kararlaştırılmıştır. Ayrıca teknik şartnamede taşıyacak araç özellikleri de belirtilmiş, davacı tarafça sunulan sigorta poliçesindde tüm risklerin depodan depoya olup, faturada paketleme ahşap kasalarda şerhinin bulunduğu görülmüştür. Camların özel taşıma araçları ile ihtimam gösterilerek taşınması gereken kendine özgü taşıma olması nedeni ile sigorta ettiren ile imzalanan taşıma sözleşmesi kapsamında olmadığı değerlendirilmiş ise de, dosyaya sunulan S-0719 nolu CMR gözetildiğinde taraflar arasında taşıma anlaşmasının olduğu uyuşmazlığın sözleşme şartlarına göre değil, uluslararası karayolu olması nedeniyle CMR Konvansiyonu hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. CMR Konvansiyonu 8. Maddesinde taşıyanın yükü teslim aldığında yükü maddede açıklandığı şekilde kontrol edip varsa çekincelerini sevk mektubuna yazması kararlaştırılmış olup , göndericinin bu çekincelerle bağlı kalacağına açıkça kabul etmemesi durumundu çekincelerin göndericiyi bağlamayacağı, çekincelerin yazılmış olmasının sadece taşıyıcıyı sorumluluktan kurtaracağı görülmüştür. Eldeki davada bu şekilde düzenlenmiş çekinceli bir sevk mektubu yoktur. Bu durumda taşıyıcının hasardan sorumlululğu söz konusu olmaktadır. Her ne kadar taşıyıcı tarafından nezaret edilen yükleme ile ilgili bir çekince sunulmamış ve CMR 17/1 de “ Taşımacı yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar bunların kısmen veya tamamın kaybından ve doğacak hasardar sorumludur” hükmü getirilmiş ise de; 17/c-d maddelerinde Ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanması ,yükün gönderici , alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması , taşınması , yüklenmesi, yığılması , boşaltılması… gibi durumlarda taşıyıcının hasara karşı sorumluluğunun sınırlandığı görülmüştür.
Eldeki davada aracın yükün özelliğine uyumlu olmadığına ilişkin bir iddianın olmadığı, olaya Türkiyenin taraf olduğu CMR Konvansiyonunun uygulanmasının gerektiği, dava dışı sigorta ettirenin 2020 yılından bu yana davalı ile cam taşıma işine devam ettiğinin tespit edildiği,sigorta ettiren ile davalı arasında taşıma ile ilgili bir ihtilafın bulunmadığı, davalı araçlarına yükleme, istifleme ve gerekli bağlantıların dava dışı gönderici tarafından yapılmış olduğu ve taşıma sırasında bildirilmiş kaza vs iddiasının olmayıp davacı ve gönderici tarafından hasar sonrası hasarın taşımadan kaynaklandığına ilişkin düzenlenmiş bir ekspertiz raporunun bulunmaması , bu konuda sadece ihbar edilen … Sigorta tarafından yapılmış hasarın hatalı istiflemeden kaynaklandığına ilişkin bir ekspertiz raporunun bulunduğu, sonuç olarak olaya uygulanan CMR Konvansiyonu 17/c-d maddeleri uyarınca hasardan sorumluluğun dava dışı davacı sigortalısına ait olup davacı tarafından rücu talebinde bulunulamayacağı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın reddine,
Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 122,81 TL harçtan düşümü ile fazla kalan 42,11 TL harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan başvurma harcının üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan toplam 100 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Talep halinde davacının artan avansının iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 27/04/2022