Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/605 E. 2022/567 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/605 Esas – 2022/567
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2020/605 Esas
KARAR NO : 2022/567

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı arasında 15/11/2019 tarihinde “Merkez ve Taşra Teşkilatında 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun Hükümleri Çerçevesinde Özel Güvenlik Hizmet Alımı İşine Ait Sözleşme” imzalandığını, sözleşmenin 7. Maddesi gereği işe başlama tarihinin 24/12/2019 işin bitiş tarihinin 30/09/2022 olduğunu, sözleşme konusunun güvenlik personeli çalıştırılması olup tamamen personel istihdamını içeren bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin 11.2 maddesinde fiyat farkı ödemesi ve hesaplama şartlarının hüküm altına alındığını, davacı şirket ile Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası arasında ise sözleşme imzalanmadan önce çalışan diğer güvenlik personeline ilişkin 01/07/2019-31/12/2020 tarihlerini kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalandığını, işbu toplu iş sözleşmesinin davalı ile imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereği çalışan işçilere uygulanıp uygulanmayacağının 24/02/2020 tarihinde Güvenlik İş Sendikası tarafından Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’ne görüş sorulduğunu, Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından 02/03/2020 tarihli cevabi yazı ile birlikte davacı ile Güvenlik ve Sanayi İşçileri Sendikası arasında 01/07/2019-31/12/2020 tarihlerini kapsayan toplu iş sözleşmesinden yararlanabilecekleri şeklinde görüş bildirildiğini, davacı şirket ile Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farklarının ödenmesi için davalı kurumdan talepte bulunulduğunu, ancak davalının sözleşmenin 4734 sayılı kanunun 3. Maddesinin (o) bendi kapsamında olduğu, aynı kanunun 62. Maddesinin (e) bendi kapsamında olmadığı belirtilerek fiyat farklarının ödenmeyeceğinin bildirildiğini, oysa ki sözleşmede 11.2 maddesi hükmünün yer aldığını, ilgili sözleşme ve kanun hükümleri doğrultusunda 31/12/2019’dan 31/08/2020 tarihine kadar toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan toplam 29.643.873,36 TL bedelli fiyat farkı faturaları düzenlenerek davalı kuruma iletildiğini, davalı tarafından faturaların iade edildiğini, …yev. Numaralı ihtarname gönderildiğini, davalı kurum tarafından 16/07/2020 tarihli cevabi yazıda herhangi bir ödeme yapılmayacağının bildirildiğini belirterek şimdilik 50.000,00 TL alacağın doğduğu tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zaman aşımı itirazları bulunduğunu, Kamu İhale Mevzuatına göre toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fiyat farkı alacağının ödenmesinin mümkün olmadığını, davalı kurum ile davacı arasında 30/10/2019 tarihinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3(o) maddesi kapsamında işbirliği yapılmasına dair protokol imzalandığını, söz konusu protokole istinaden taraflar arasında TKİ’nin Merkez ve Taşra Teşkilatı Özel Güvenlik Hizmeti Alımına İlişkin Sözleşme imzalandığını, davacı ile imzalanan sözleşmenin 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62. Maddesi çerçevesinde imzalanmayıp istisnalar kapsamında düzenlenen 3(o) maddesi çerçevesinde imzalandığından fiyat farkı ödemesi yapılabilmesi için gerekli şartları sağlamadığını, mevzuat hükümleri gereğince personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkının ödenmesi tümüyle 4735 sayılı kanununun 8. Maddesinin üçüncü fıkrasına ve dolayısıyla 4734 sayılı kanununun 62. Maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine dayandırılmış olduğunu, 4735 sayılı ve ilgili yönetmelikte fiyat farkı verilebilmesine ilişkin başkaca bir mevzuat hükmü öngörülmediğinden ilgili hükümde belirtilen şartları taşımayan sözleşmelerde fiyat farkına ilişkin işlem yapılmasının mümkün olmadığını, davalı firma ile yapılan sözleşmenin 4734 sayılı kanununun 3. Maddesinin (o) bendine göre yapıldığını, öncelikle personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkının ödenmesine dair yönetmelikte aranan şartların sağlandığının ispatı gerektiğini, kurum kayıtlarında yer alan bilgilere göre davacı firma çalışanlarının Güvenlik İş Sendikasına üye olmadıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış, tüm dosya kapsamı üzerinde nitelikli hesaplamalar bilirkişisi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 12/08/2021 tarihli raporda özetle;” Davacı tarafın sözleşmenin 11. Maddesinin açık hükmü uyarınca TİS’den kaynaklanan fark işçilik alacaklarını talep edebileceği, 24/12/2019-31/08/2020 arasındaki döneme ilişkin 01/07/2019-31/12/2020 yürürlük süreli TİS nedeniyle davacının çalışanlara yaptığı ödemelerden kaynaklanan fiyat farkı alacakları için düzenlenen faturalar toplamının KDV dahil 3.447.495,40 TL” olarak hesaplandığı ifade edilmiştir.
Dava konusu hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştırılan işçilerin sicil dosyası örnekleri ile Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikasına ait bilgi ve belgeler temin edilerek dosyanın mali müşavir ile iş hukuku ve toplu iş sözleşmeleri alanında uzman bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen 18/04/2022 tarihli raporda özetle;” Taraflar arasında 15/11/2019 tarihinde imzalanan 24/12/2019-30/09/2022 yürürlük süreli hizmet alımı sözleşmesinin TKİ Merkez ve Taşra Teşkilatında 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun Hükümleri ve 4734 sayılı kanunun 3-o bendi doğrultusunda gerçekleştirilen özel güvenlik hizmeti alımı işine ait olduğunun anlaşıldığı, davacıya ait 4734 sayılı kanununun 62. Maddesinin 1-e bendi kapsamında yer almayan işyerleri açısından 6356 sayılı yasa hükümlerinin geçerli olacağı, Güvenlik İş Sendikasının … Para Lojistik ve Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş adli işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki tespiti talebinde bulunması üzerine bakanlıkça 17/06/2019 tarihli yetki belgesi verildiği, Güvenlik İş Sendikası ile … Para Lojistik ve Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş arasında 01/07/2019-31/12/2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin imzalandığının tespit edildiği, 6356 sayılı yasanın toplu iş sözleşmesinden yararlanma başlıklı 39. Maddesi ile davacı şirketle Güvenlik İş Sendikası arasında bağıtlanan 01/07/2019-31/12/2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin kapsam ve yararlanma başlıklı 6. Maddesi gereğince davacı şirketin bünyesinde savunma ve güvenlik işkolunda faaliyet gösteren işyerlerinde çalışan işçilerin Güvenlik İş Sendikalarına üye olmaları veya dayanışma aidatı ödeyerek yararlanma talebinde bulunmaları halinde 01/07/2019-31/12/2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceğinin değerlendirildiği, dava konusu hizmet alımı işi kapsamında çalışan işçilerin Güvenlik İş Sendikasına üye oldukları, üyeliklerinin Güvenlik İş Sendikası tarafından işverene yazılan yazılar ile bildirildiğinin tespit edildiği, Güvenlik İş Sendikasına yazılan yazı cevabında davacı şirket nezdinde TKİ Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan ve toplu iş sözleşmesinden faydalanan işçilere toplu iş sözleşmesinden doğan işçilik alacaklarının ödendiğinin belirtildiği, davacı ile davalı kurum arasında imzalanan hizmet alımı sözleşmesinin fiyat farkı ödemesi ve hesaplanması şartları başlıklı 11. Maddesinde “11.1. Bu sözleşme kapsamında yapılan işler için 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhalesi Yapılacak Olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında uygulanacak Esasların 6. maddesi hükümleri çerçevesinde fiyat farkı hesaplanacaktır.11.2. … … A.Ş. işçilerin ücret ve sosyal haklarından, toplu iş sözleşmesine bağlı uygulanan ayni ve nakdi haklarından ve ileride bu haklarda meydana gelecek artış sebebiyle her bir işçiye … … A.Ş. tarafından yapılacak ilave ödemeler, işçiliğe bağlı giderlerde oluşacak artışlar tüm maliyeti ile TKİ’ye fatura edilir.” dendiğini, taraflar arasında imzalanan hizmet alımı sözleşmesinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62/1-e maddesi kapsamında olmaması nedeniyle Güvenlik İş Sendikasının bu ihale sözleşmesine konu iş yeri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ayrıca bir yetki tespit başvurusunda bulunmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla anılan mevzuat hükümlerince toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin yürütümü ve sonuçlandırılması için Kamu İşveren Sendikasının yetkilendirilmesinin de mümkün olmadığı, öte yandan anayasanın 53. Maddesinde yer alan işçiler ve işverenler karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler hükmü göz önünde bulundurularak 6356 sayılı kanun hükümlerine göre Güvenlik İş Sendikasına üye olan işçilerin yine aynı kanun hükümlerine göre işletme düzeyinde imzalanmış bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanmalarının önünde hukuki bir engel olmadığı, davacı tarafından TKİ Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan ve Güvenlik İş Sendikasına üye olan işçilere toplu iş sözleşmesinden doğan haklarına ilişkin olarak ödenen tutarın 3.447.681,27 TL, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalar toplamının 3.447.495,42 TL olduğu” ifade edilmiştir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünden davacı şirket ile Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası arasında 06/09/2019 tarihinde imzalanan 01/07/2019-31/12/2020 yürürlük süreli işletme düzeyindeki toplu iş sözleşmesi ile yetki belgesi ve yetki tespit kararını içerir yetki prosedür dosyası örneği temin edilmiştir.
Davacı yan 06/09/2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırarak 3.447.495,40 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebinde bulunduğu arttırılan dava değerine ilişkin peşin harcın 07/09/2021 tarihinde ikmal edildiği anlaşılmıştır.
Dava, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan çalışanlara ödenen ücret ve diğer mali ve sosyal haklara ilişkin fark tutarlarının yanlar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi hükmü kapsamında davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Davacı ile davalı kurum arasında 15/11/2019 tarihli “Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş ile Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Arasında İmzalanan Protokol Çerçevesinde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu ile … Para Lojistik ve Özel Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi Tarafından İmzalanan TKİ’nin Merkez ve Taşra Teşkilatı Özel Güvenlik Hizmet Alımının İşine Ait Sözleşme” imzalanarak 24/12/2019 ile 30/09/2022 tarihleri arasında TKİ Merkez ve Taşra Teşkilatında 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun Hükümleri ve 4734 Sayılı kanunun 3-o bendi doğrultusunda özel güvenlik hizmet alımı yapıldığı anlaşılmıştır.
Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikasının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında almış olduğu 17/06/2019 tarihli yetki belgesine istinaden Güvenlik İş Sendikası ile … Para Lojistik ve Özel Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi arasında 01/07/2019-31/12/2020 yürürlük süreli 06/09/2019 tarihli işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi imzalandığı tespit edilmiştir.
Davacı yan 15/11/2019 tarihli hizmet alımı sözleşmesi kapsamında çalışanlara yapılan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ödemelerinden sözleşmenin 11.2 maddesi gereğince davalının sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4734 sayılı kanunun 3. Maddesinin (o) bendine göre yapıldığını, 62/1-e maddesine dayanmadığını, bu nedenle 4735 sayılı kanunun 8/3. Maddesi uygulanamayacağından fiyat farkına ilişkin işlem yapılmasının mümkün olmadığını ileri sürmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 15/11/2019 tarihli hizmet alım sözleşmesinin işin tanımı, miktarı ve kapsamını düzenleyen 3. Maddesinde ” 4734 sayılı kanunun 3-o bendi doğrultusuna gerçekleştirilen Özel Güvenlik Hizmet Alımı İşi” olduğu ifade edilmekle 15/11/2019 tarihli hizmet alımı sözleşmesinin 4734 sayılı kanunun 62. Maddesinin 1/e bendi kapsamında olmadığı ve bu nedenle 4735 sayılı kanunun 8/3 maddesinin uygulanamayacağı anlaşılmış olup 6356 sayılı kanunda belirlenen usul ve esaslar ile yanlar arasındaki sözleşme hükümleri çerçevesinde uyuşmazlığın çözümü gerekecektir.
Gerek dava dilekçesi ekinde sunulan ve gerekse Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası cevabi yazı ekindeki yazışmaların tetkikinde: Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün Güvenlik İş Sendikasının yapmış olduğu yetki tespit başvurusuna ilişkin 05/02/2020 tarihli cevabi yazısında; … Para Lojistik ve Özel Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi ve bağlı iş yerlerinde toplu iş sözleşmesi yapmak üzere 17/06/2019 tarihinde yetki belgesi verildiği ve buna istinaden 06/09/2019 tarihli işletme toplu iş sözleşmesi imzalandığı, 6356 sayılı yasanın 34. Maddesinde aynı iş kolunda birden çok iş yerine sahip bulunan işverenin bunların tümü için tek bir toplu iş sözleşmesi yapmasının zorunlu kılındığı ve işletme toplu iş sözleşmesinin kapsamına girmesine gereken iş yerleri için ayrı ayrı iş yeri toplu iş sözleşmesi yapılması imkanı tanınmadığının bildirildiği, yine Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikasının başvurusu üzerine Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 02/03/2020 tarihli cevabi yazısında; 6356 sayılı kanunun 39. Maddesi gereğince … Para Lojistik ve Özel Güvenlik Hizmetleri Anonim Şirketi bünyesinde savunma ve güvenlik iş kolunda faaliyet gösteren iş yerlerinde çalışan işçilerin sendikalarına üye olarak ve dayanışma aidatı ödeyerek 01/07/2019-31/12/2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
18/04/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda 6356 sayılı kanunun toplu iş sözleşmesinden yararlanma başlıklı 39. Maddesi ile davacı ile Güvenlik İş Sendikası arasında imzalanan 01/07/2019-31/12/2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin kapsam ve yararlanma başlıklı 6. Maddesi kapsamında davacı şirket bünyesinde savunma ve güvenlik iş kolunda faaliyet gösteren iş yerlerinde çalışan işçilerin Güvenlik İş Sendikasına üye olmaları ve dayanışma aidatı ödeyerek yararlanma talebinde bulunmaları halinde 06/09/2019 tarihli işletme düzeyindeki toplu iş sözleşmesinden yararlanabilecekleri, bu kapsamda davacı şirket tarafından TKİ Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan ve Güvenlik İş Sendikasına üye olan işçilere toplu iş sözleşmesinden doğan haklarına ilişkin olarak ödenen toplam TİS farkı tutarının 3.447.681,27 TL olduğu, bu tutara ilişkin davacı tarafından davalı adına toplam 3.447.495,42 TL fatura düzenlendiği tespit edilmiştir.
15/11/2019 tarihli hizmet alımı sözleşmesinin Fiyat Farkı Ödemesi ve Hesaplanması Şartları başlıklı 11. Maddesinde “11.1. Bu sözleşme kapsamında yapılan işler için 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhalesi Yapılacak Olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında uygulanacak Esasların 6. maddesi hükümleri çerçevesinde fiyat farkı hesaplanacaktır.
11.2. … … A.Ş. işçilerin ücret ve sosyal haklarından, toplu iş sözleşmesine bağlı uygulanan ayni ve nakdi haklarından ve ileride bu haklarda meydana gelecek artış sebebiyle her bir işçiye … … A.Ş. tarafından yapılacak ilave ödemeler, işçiliğe bağlı giderlerde oluşacak artışlar tüm maliyeti ile TKİ’ye fatura edilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan 15/11/2019 tarihli hizmet alım sözleşmesi hükümleri her iki yan için bağlayıcı olup sözleşmenin 11. Maddesinde … … A.Ş işçilerinin toplu iş sözleşmesine bağlı uygulanan ayni ve nakdi haklarından ve ileride bu haklarda meydana gelecek artış sebebi ile … … A.Ş tarafından yapılacak ilave ödemelerin tüm maliyetinin TKİ’ye fatura edileceği taraflarca kabul edilmiştir. 15/11/2019 tarihli sözleşme kapsamında davacı şirket nezdinde, davalı idare bünyesinde çalışan ve Güvenlik İş Sendikasına üye olan işçilere davacı ile Güvenlik İş Sendikası arasında imzalanan 01/07/2019-31/12/2020 süreli işletme düzeyindeki toplu iş sözleşmesinden doğan ücret ve diğer mali ve sosyal haklara ilişkin davacı tarafından ödenen TİS farkı tutarından sözleşmenin 11. maddesi hükümleri gereğince davalı idarenin sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla kanıtlanan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 3.447.495,40 TL’nin, 50.000,00 TL’sine 10.12.2020 dava tarihinden itibaren 3.397.495,40 TL’sine 07.09.2021 ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 235.498,41 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL ve 58.020,73 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 176.623,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 123.099,95 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 853,88 TL peşin harç, 58.020,73 TL tamamlama harcı, 128,50 TL tebligat, 4,75 TL müzekkere gideri ve 4.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 63.862,26 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

30/06/2022

Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 07.07.2022