Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/6 E. 2022/362 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/6 Esas
KARAR NO : 2022/362

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Alman vatandaşı olduğunu, Türkiye’de ikamet ettiğini, müvekkilinin Almanya’daki müşterilerine Türkiye’de imalatını yaptırdığı ürünleri Almanya’daki alıcılara satan tacir olduğunu, Almanya’da iş yeri bulunduğunu, müvekkilinin davalı ile 100.000 TL adet karton alış veriş poşeti üretilmesi konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin daha önce de davalıdan alış veriş yaptığından ambalaj sistemi konusunda da bir önceki siparişinde olduğu gibi malın ambalajının nasıl yapılacağı konusunda da anlaştıklarını, müvekkilinin siparişi 03.11.2017 tarihinde kesinleşmiş ve sözleşme bedeli olan 16.032,47 Euro müvekkil tarafından davalı şirkete ödendiğini, davalı şirket tarafından müvekkiline gönderilen numune ürünlerde hasar olduğunun tespit edilerek müvekkil tarafından davalıya ürünlerin hasarlı olduğu ve bu şekilde üretimin kabul olunmayacağını mail yoluyla bildirildiğini, buna rağmen ürünlerin, 23.01.2018 tarihinde davalı tarafından Almanya’daki alıcı şirkete gönderildiğini ve ambalajının yanlış yapıldığı alıcı firma tarafından hemen tespit edildiğini, açılan bir kaç koli de ürünlerin hasarlı olduğunun tespit edildiğini, ayıcı firma tarafından ürünlerin hasarlı olduğunun müvekkiline bildirilmesi üzerine müvekkil de davalı şirkete üç gün içeresinde hasarlarını gösteren fotoğrafları birlikte bu durumu bildirdiğini, müvekkili tarafından hasarlı ürünlerin Almanya’da bir depo kiralanarak muhafaza edildiğini, her ay müvekkilinin 90 Euro kira bedeli ödediğini, davalı tarafça ürünlerin hasarlı imalat ve ambalajlarının yapıldığının tespiti için Münih ve Yukarı Bavyera Sanayi ve Ticaret Odası tarafından atanan yeminli bilirkişiye başvuru yapıldığını ve hazırlanan raporda ürünlerin hasarlı olduğunun tespit edildiğini, hazırlanan raporun ayrıca tercümesi yaptırıldığını belirterek davalının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle müvekkil tarafından davalıya ödenen 14.768,44 Euro’nun davalıya ürünlerin hasarlı olduğunun bildirildiği tarihten itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline iadesine, müvekkilinin sipariş ettiği ürünlerin hasarlı çıkması ve yeniden üçüncü bir kişi ile anlaşarak yeniden ürünler yaptırması sebebiyle aradaki fark olan 1.631,56 Euro’nun ürünlerin hasarlı olduğunu bildirildiği tarihten itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkil ile aralarındaki anlaşma gereği 100.000 TL adet karton çantanın teslimine karşılık 16.032,47 Euro ödeme yapıldığını, numune gönderilen ürünlerde hasar bulunduğunu, ürünlerin bu haliyle kabul edilemeyeceğinin bildirildiği halde Almanya’daki alıcı şirkete gönderildiğini, ayrıca ambalajlamanın da yanlış şekilde yapıldığı iddia edilerek iş bu tazminat davası açıldığını, ancak söz konusu davanın haksız ve kötüniyetli olup reddi gerektiğini, müvekkilinin Ankara’da kişiye özel tasarımlarla matbaa hizmeti veren köklü bir firma olduğunu, davacı ile 100.000 adet karton çantanın üretilerek müvekkiline ait Ankara’daki matbaadan teslimine ilişkin anlaşma yapıldığını, müvekkilinin üretime geçmeden önce davacıya numune gönderdiğini, davacının onayının ardından karton çanta üretimine geçildiğini, müvekkil yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, ürünlerin 11.01.2018 tarihinde Ankara’daki matbaadan tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, davacı kargo ve nakliye işlemlerini kendisi üstlenmiş olduğunu, Ankara’daki matbaadan teslimle son yükümlülüğünü de yerine getirdiğini, davacının kendisine gönderilen numune ürünlerin hatalı olduğu iddiası gerçekten uzak olduğu kadar mantıksız olduğunu, ürünlerin tesliminden sona doğan zararlarda müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, davacı gözden geçirme ve ihbar yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE:
Dava; ayıplı üretim nedeniyle eser sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Davacı vekili; davalı ile 100.000 adet karton alışveriş poşeti üretimi konusunda anlaşıldığını, sözleşme bedelinin ödendiğini, davalıya gönderdiği ürünlerin hasarlı olduğu bildirilmesine rağmen 23.1.2018 tarihinde davalı tarafından ürünlerin Almanya’daki alıcıya gönderildiğini, alıcı firmanın ambalajın yanlış yapıldığını ve ürünlerin hasarlı olduğunu bildirmesi üzerine davalı şirkete 3 gün içinde fotoğrafları ile birlikte durumun bildirildiğini, ayrıca Almanya’ya gidip imalaj ve ambalaj hatasının yerinde tespit edildiğini, ürünlerin özel üretim olması nedeniyle başka alıcı tarafından değerlendirilmesinin mümkün olmadığını,ürünlerin kabul edilmeyip iade edildiğini, davalının bildirimlere ve ihtarnameye rağmen zararını karşılamadığını ileri sürerek sözleşme edimleri yerine getirilmediğinden ödenen 14.768, 44 Euro, ürünlerin yeniden yaptırılması nedeniyle ödenen 1.631,56 Euro fark bedeli, hasarlı ürünlerin alınmaması nedeniyle 2.200.00 Euro depo ücret bedeli,714 Euro zarar tespit için bilirkişi ücreti ve 100 euro uçak bilet ücretini tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; 100.000 adet karton çantanın üretimi için anlaşıldığını, gönderilen numunenin onaylanması üzerine ürünlerin Ankara’daki matbadan tam ve eksiksiz olarak davacıya teslim edildiğini, kargo ve nakliyenin davacıya ait olduğunu, kendisine gönderilen ürünlerde üretim ve baskı hatası olmadığını,taşıma esnasında oluşabilecek ezilmelerin bulunduğunu, kargo, nakliye ve depoda beklemekten oluşan zararlardan sorumluluklarının bulunmadığını, ürünleri kendilerinin alıcıya göndermediğini, davacı tarafından gönderilen tıra Ankara’da yüklenerek davacıya gönderildiğini, 11.1.2018 tarihinde gönderime rağmen inceleyip ayıpla ilgili TTK 23/1-c maddesi uyarınca süresinde bildirimde bulunulmadığını, ürünlerin teslim alınarak bildirimsiz olarak yurt dışına gönderildiğini, usulüne uygun feshin olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Taraflar arasındaki yazışmalar, proforma fatura ile düzenlenen fatura, ödemeler değerlendirilmiş; taraflar arasındaki ihtilafın davacının sipariş ettiği karton çantanın hatalı üretilip üretilmediği ve ürünlerdeki hasarın kimin kusurundan kaynaklandığının tespitine ilişkin olduğu görülmüştür. Uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınmıştır. Dava konusu 100.000 karton çantanın davalıya sipariş edildiği ve davalı tarafça üretimi yapılarak davalıya teslim edildiği sabittir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakta , karşılıklı yazışma ve mailler ile sözleşme kurulduğu anlaşılmaktadır. Eldeki davada davanın … tarafından açıldığı siparişlerin onun tarafından verildiği ancak bazı faturaların dava dışı Verbe-&Mediaagentur adına düzenlendiği görülmüştür. Davalı tarafça buna ilişkin husumet itirazında bulunulmadığı, davacı ile ilgisinin bilgisi dahilinde olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan 2.11.2017 tarihli Proforma Faturada alıcı Verbe-&Mediaagentur olarak görünmekte ise de ödemeleri davacının yaptığı, iş teslim yerinin Ankara , yurt içi ve yurt dışı nakliyenin davacıya ait olduğunun yazılı olduğu gibi dosyaya sunulan yazışmalardan paketlemenin davalı, taşımanın davacı tarafça yapıldığı anlaşılmıştır. Tarafların paketleme ve yüklemenin yanlış yapılması halinde ürünlerin zarar göreceğini bildiği yeterli özen ve dikkatin gösterilmediği, her iki yanında kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Almanya da 162 karton çanta üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, 85 adedinde dış tarafta yapışıklık ve yapışkan artıkları ile çantaların birbirine yapışık olduğu bunun kullanılan yapıştırıcıdan kaynaklandığı % 52,47 sinin üretim hatası olduğu tespit edilmiştir. 100.000 karton içinde incelenen 162 çantanın çok küçük bir bölümü olduğu incelenen kolilerin yatarak depolanmış kolilerden oluştuğu rapor içerisinden anlaşılmıştır. Kolilerin bir kısmının dikey, bir kısmının yatay konduğu ancak bunun ne kadarının ne şekilde yapıldığı tespit edilememiştir. Bu nedenle sondajlama usulü incelenmiş 162 çantanın tüm çantalar için emsal olması mahkememizce de kabul edilmemiştir. Almanya daki bilirkişi raporunda poşetlerin işlevselliği nedeniyle yeni üretime sebep olmadığı, ancak değer düşüklüğü olduğu, bunun da% 35 değer kaybı şeklinde olacağı bildirilmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da bu değer kaybı görüşüne katılınmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya münderecatından hasarın paketleme ve taşımadan kaynaklandığı sabit olup, hernekadar üretim ve paketlemeyi davalı yapmış ise de, yükleme sırasında davacının da hazır bulunarak ne şekilde yükleme yapılacağına nezaret edip denetlemesi,ayrıca yurt dışına taşımada sorumluluğun davacıda olması nedeni ile mahkemece taktiren hasardan %45 oranında sorumlu olduğu , davalının ise ürünlerin yurt dışına nakliyesini bildiği, karton çantaları hasara uğramayacak şekilde kolileyip yerleştirmesi gerektiği ve kullanılan yapıştırıcı malzemenin de buna göre seçilmesi gerektiği gözetilerek % 55 kusurlu olduğu kabul edilerek, 714 Euro tespit raporu, 5168,95 euro değer kaybı, 100 Euro depolama ücreti ile 1.692, 18 Euro depolama ücreti toplamı 7.675,13 Euro dan % 45 kusur idiriminin yapıldığı, hernekadar depolama faturası Verbe-&Mediaagentur adına ise de, bir kısım faturaların zaten onun adına düzenlenmiş olduğu, ancak fark faturası olarak bildirilen faturanın farklı bir şirkete ait olması nedeniyle kabul edilmediği gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın kısmen kabulüne, 714 Euro tespit giderleri, 5.168,95 Euro değer kaybı, 1.692,18 Euro depo ücreti, 100 Euro yol ücreti toplamı 7.675,13 Euro’dan taşımadan kaynaklı davacı kusurunun taktiren %45 olduğu kabul edilerek 4.221,32 Euro’nun 03.01.2020 dava tarihinden 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarınca Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 3.499,62 TL harçtan peşin alınan 2.213,05 TL harcın düşümü ile eksik kalan 1.286,57 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 2.267,45 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red dikkate alınarak 514,80 TL’nin davalıdan alınarak, 805,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 7.460,09 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 10.986,40 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan kabule göre hesaplanan taktiren 1.497,01 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 27/04/2022

Katip …

Hakim …