Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/571 E. 2022/916 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/571 Esas – 2022/916
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/571 Esas
KARAR NO : 2022/916
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/11/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketince ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobilin 02/10/2020 tarihinde Ankara ili Mamak ilçesinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacının ağır şekilde yaralandığını ve ömür boyu malul kaldığını, davalının sigortalısının kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmama ile bilirkişi incelemesi ile tespit edilecek diğer kural ihlalleri nedenleriyle asli ve tam kusurlu olduğunu, davacının tazminatlarını tahsil edilebilmesi amacıyla KTK m.97 gereği davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, başvuru evraklarının davalıya 09/11/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafın 19/11/2020 tarihinde temerrüde düştüğünü belirterek şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere 300,00 TL’nin poliçe teminat limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 19/11/2020’den itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davacının eksik evraklarla başvuru yaptığını, temerrüdün oluşmadığını, davacının soruşturma aşamasında şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle tazminat davası açma hakkının ortadan kalktığını, kusur oranlarının ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce belirlenmesi gerektiğini, maluliyet oranının ATK 3. İhtisas Kurulu’nca belirlenmesi gerektiğini, 25/02/2011 tarihli düzenleme gereğince müvekkilinin tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun kalmadığını, davacının sigortalılarının kusurunu ispatlaması gerektiğini, TRH 2010 mortalite tablosu ile 1,8 teknik faizin kullanılmasını, kazanç kaybı taleplerinin teminat dışı olduğunu, bakıcı giderine dair talebin de teminat dışı olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, davacının sosyal ekonomik durumuna ilişkin araştırma yaptırılmış, poliçe ve hasar dosyası, SGK kayıtları, soruşturma dosyası sureti, ilgili hastanelerden celbedilmiş tedavi evrakları dosya kapsamına alınmıştır.
Olaya ilişkin Ankara CBS’nin … sayılı soruşturma dosyasının yapılan incelemesinde, 08/12/2020 tarihinde şikayet yokluğu nedeniyle takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve var ise geçici ve daimi iş göremez kalınan sürenin ve bakıcı ihtiyacının bulunup bulunmadığının tespitine dair 25/04/2012 kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 22/02/2022 tarihli raporunda özetle; “engel oranının %8 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, 3 ay bakıcıya ihtiyaç duyulduğu” yönünde kanaat belirtilmiştir. Mezkur maluliyet raporunda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri esas alınarak davacının maluliyet durumunun belirlendiği, rapordaki tespitlere göre kaza ile maluliyet durumu arasında illiyet bağının kurulabildiği ve raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla alınan maluliyet raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Trafik kazası nedeniyle tarafların kusurlarının varlığı ile oranı bakımından; adli trafik uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 05/04/2021 tarihli raporda özetle; “… plakalı … marka motosikletin davacı sürücüsü …’ın dava konusu yaralandığı dava dışı çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, davalı ..Sigortalı … plakalı ….marka özel aracın dava dışı sürücüsü …’in dava konusu davacı sürücünün yaralanmasıyla meydana gelen dava dışı çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir. Maddenin ilk cümlesine göre “kusurun varlığını” araştırmada yetkileri sınırlı olan hukuk hakimi, maddenin ikinci cümlesine göre “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınmıştır. 6100 sayılı HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Eldeki teknik bulgulara göre hakim, kusur oranını kendisi belirleyebilir (Emsal: Yargıtay 17. HD.’nin 15/02/2021 tarih ve 2020/1185 Esas, 2021/1340 Karar sayılı ilamı). Bu açıklamalar ışığında; tüm dosya kapsamı, hasar dosyası, soruşturma dosyası, kaza tespit tutanağında yer alan tespitler ile bilirkişi raporu kapsamında dosyaya mübrez teknik bulgular, olayın örgüsü ile birlikte bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalıya sigortalı araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacının müterafik kusur olgusunun varlığına dair ise kaza tespit tutanağında davacının kask takmadığı belirtilmiş ise de davacının maluliyetine sebep olan yaramanın bacak bölgesinde olduğu ve somut olayda davacının kask takmamasının davacının maluliyetinin artışına neden olmayacağı değerlendirilmiş, tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması uygun bulunmamıştır.
Tazminat hesabı yönünden dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bila tarihli raporda özetle; “davacının dava konusu olay nedeniyle uğramış olduğu %25 davalı sigortalısına kusuruna denk gelir net maddi tazminatın bakıcı gideri zararı 2.217,83-TL, geçici iş göremezlik zararı 5.990,73-TL, sürekli iş göremezlik zararı 29.186,32-TL olmak üzere toplam 37.394,87-TL olduğu” yönünde kanaat bildirilmiştir. Mezkur raporda bilirkişi tarafından TRH 2010 yaşam tablosu ile progresif rant sistemi esas alınarak hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplamanın Yargıtay içtihatlarında öngörülen kriterlere uygun olduğu, gerekçeli ve denetime elverişli bulunduğu da anlaşılmakla hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Dava; davalıya sigortalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosikletin karıştığı trafik kazası neticesinde davacının yaralanması nedeniyle geçici ve daimi iş göremezlik ile bakıcı giderine dair maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, deliller, adli tıp ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; 02/10/2020 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, zarara neden olarak davacının %75, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir olduğu kabul edilen 14/10/2022 tarihli aktüer hesap bilirkişi raporu da nazara alınarak davacının 5.990,73-TL geçici iş göremezlik, 29.186,32-TL sürekli iş göremezlik ve 2.217,83-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 37.394,87-TL maddi tazminat isteminde haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Temerrüt tarihinin, KTK’nın 99. maddesi uyarınca davalıya başvuru tarihine göre 20/11/2020 tarihi olarak tespiti ile hükmolunan maddi tazminatın, belirlenen bu temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz üzerinden davalıdan tahsiline yönelik olarak son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 29.186,31 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 5.990,73 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.217,83 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 37.394,87 TL maddi tazminatın 20/11/2020 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 2.554,44 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL, talep artırım dilekçesi ile yatırılan 127,70 TL’nin toplamı olan 182,1‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.372,34‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 127,70 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 236,5‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 351 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.351,00 TL olan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022