Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/554 E. 2021/572 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/554 Esas – 2021/572
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2020/554 Esas
KARAR NO : 2021/572
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının yükleniminde olan “Diyarbakır/Ergani yolu (GAP) KM; 10+500+45+500 Arası Toprak İşleri (Kavşak Düzenlemeleri) Sanat Yapıları, Üst Yapı ve Bitümlü Sıcak Karışım Kaplama Yapılması İşi” ile ilgili olarak davalı ile davacı şirket arasında 10.04.2016 tarihli sözleşme imzalandığını, keşif artışı nedeniyle 31.07.2012 ve 05.12.2016 tarihli sözleşmeler imzalanarak davacının sözleşme koşullarına göre işi tamamladığını, taraflar arasında 24 adet hakediş düzenlendiğini, hakediş ödeme cetvellerinden görüleceği üzere davalının damga vergisinden muaf olduğu, muafiyetin işten kaynaklanması ve bu nedenle davacı şirketinde damga vergisinden muaf tutulması gerekirken damga vergisi kesintisi yaptığını, haksız kesilen toplam damga vergisi tutarının 814.491,49 TL olduğunu, davalının kesmiş olduğu bu damga vergilerine vergi dairesine beyan etmediğini ve ödemediğini, bu durumun anlaşılması üzerine davalının bağlı bulunduğu Tatvan Vergi Dairesi Müdürlüğüne 10.07.2019 tarihli dilekçe verilerek davacı hakedişlerinden kesinlen damga vergisi kesintisinin iade edilmesini istenildiğini, ilgisiz bir cevap verilmesi üzerine 03.09.2019 tarihli dilekçe verildiğini, damga vergisinin davalı tarafından yatırılıp yatırılmadığının sorulduğu, 08.01.2020 tarihli cevapta hakediş raporlarının resmi daireye düzenlenmediğinden yapılacak bir işlem olmadığının belirtildiğini bu gelişme üzerine davalının davacıdan kesmemesi gerekirken damga vergisinin haksız olarak kestiği uhdesinde tuttuğu vergi dairesine yatırmadığının anlaşıldığını belirterek 814.791,49 TL’nin her bir kesinti tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davalının idare ile imzalanan 12.04.2016 tarihli ana sözleşmeye dayalı olarak davacı şirket ile 10.04.2012,01.07.2012 ve 05.12.2016 tarihli alt yüklenici sözleşmeleri yapıldığını, davacının ana sözleşme ve ekleri kapsamında anılan işlerin tamamını ifa edeceğini kabul ettiğini, ana sözleşme ve eklerinin davacıyı da bağladığını, davalının münakit sözleşmelerden kaynaklanan borçlarının tümünü eksiksiz olarak ifa ettiğini, davacının hakedişlerini tahsil ederken ihtirazi kayıt ileri sürmemiş olduğunu, davacının hakediş cetvellerindeki alacaklarını eksik aldığına dair bir ihtirazi kayıt iradesi ileri sürmediğine göre davalıdan bir alacağı kalmadığının sabit olduğunu, davacının en son 24 numaralı hakediş metnini de ihtirazi kayıt ileri sürmeden imzaladığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış, Karayolları Genel Müdürlüğü 9. Bölge Müdürlüğünden ihale işlem dosyası getirtilmiş, Tatvan Vergi Dairesi cevabi yazısı dosya kapsamına alınarak mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzamanı bilirkişilere rapor tanzimi yönünde dosya tevzi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle; “davalı şirket yasal defter kayıt ve belgelerine göre davacı tarafından hakedişler karşılığı toplam 114.502.82,32 TL tutarında fatura tanzim edildiği, fatura bedellerine karşılık davalı tarafından 106.309.220,00 TL ödeme yapıldığı, davalı tarafından davacı adına yapılan hakediş ödemelerinden 3.532.644,22 TL KDV tevkifatı,19 TL stopaj, 814.491,79 TL damga vergisi kesintisi yapıldığının hesaplandığı, taraflar arasında düzenlenen hakedişlerde 814.491,79 TL damga vergisi kesilmiş olduğu, idare ile davalı arasında sunulan hakedişlerde ise damga vergisi kesintisi yapılmamış olduğu, davalı şirketin karayollarında üstlendiği iş kapsamında damga vergisi istisnası olduğu, bu hususa ilişkin vergi, resim, harç istisna vergisi sunulmuş olduğu ve davalının idare ile hakedişlerinde damga vergisi ödemediğinin anlaşıldığı, hakedişlere itirazlar hakediş içeriğine, hakedişteki birim fiyatlara yapılan işin ölçümlere davacının gecikmesi vs sebeplerle yapılan kesintiler ve ceza uygulamalarına ilişkin olup damga vergisinin ise VUK bakımından hakedişten yapılan kesintiler sonrası vergi dairesine ödenmesi gereken bir meblağ olduğu, hakedişin davacının alacaklarını davacının ceza vs kesintilerini içerin ve itiraz edilmediği takdirde davacının hak ettiği alacağı belirleyen bir döküm olan damga vergisi devlete ait bir meblağ olmakla hakedişe itiraz edilmemesi halinde damga vergisi kaleminin de kesinleşip kesinleşmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu” ifade edilmiştir.
Dava; yanlar arasındaki alt yüklenici sözleşmesi kapsamında düzenlenen hakedişlerden yapılan damga vergisi kesintilerinin iadesi talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık eser sözleşmesine ilişkin olup TBK 147 maddesi kapsamında 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalı yanın zaman aşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Davalı ile Karayolları Genel Müdürlüğü Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü arasında düzenlenen Diyarbakır/Ergani yolu (GAP) KM; 10+500+45+500 Arası Toprak İşleri (Kavşak Düzenlemeleri) Sanat Yapıları, Üst Yapı ve Bitümlü Sıcak Karışım Kaplama Yapılması İşi’ne ilişkin davacı ile davalı arasında alt yüklenici sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince düzenlenen 24 hakedişe dayalı olarak davalı tarafından davacıya hakediş bedellerinin ödendiği, düzenlenen hakedişlerde davalı tarafından toplam 814.491,79 TL damga vergisi kesintisi yapılmış olduğu hususları dosya kapsamı ile sabittir.
Davacı yan davalı tarafından hakedişlerinden yapılan damga vergisi kesintisinin haksız olduğunu belirterek iadesini talep etmiş, davalı yan ise davacı tarafından hakedişlere ihtirazi kayıt ileri sürmediğinden iade talebinin yerinde olmadığını savunmuştur.
Toplanan deliller ve yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor içeriği tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan alt yüklenici sözleşmesi gereğince davacının edimini yerine getirdiği, davalı tarafından düzenlenen 24 adet hakedişe dayalı olarak davacıya iş bedelinin ödendiği, ödeme yapılırken toplam 814.491,79 TL damga vergisi kesintisi yapıldığı öte yandan davalı ile dava dışı idare arasında imzalanan ana sözleşme kapsamında damga vergisi kesintisi yapılmamış olduğu, davalının yüklenicisi olduğu işe ilişkin sunulan vergi, resim, harç istisna belgesi ile teyit edilen damga vergisi istisnası bulunduğu ve bu kapsamda davalı ile idare arasında düzenlenen hakedişlerde davalının damga vergisi ödemediği anlaşılmış olmakla davalı tarafından davacı alt yüklenici hakedişlerinden yapılan damga vergisi kesintilerinin haksız olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı tarafından hakedişlere ihtirazi kayıt ileri sürülmediği itirazında bulunulmuş ise de hakediş içeriğindeki taraf hak ve borçlarına ilişkin birim fiyat, yapılan işin metrajı, ceza uygulamalarına ilişkin hususlarda hakedişe usulüne uygun itiraz edilmemesi halinde kesinleşeceği tabii ise de devlete ödenmesi gereken ve Vergi Usul Kanunundan kaynaklanan damga vergisi kesintisi yönünden hakedişlere itiraz edilmemesinin haksız yapılan kesintinin iadesine engel teşkil etmeyeceği sonuç ve kanaatine varılmış, TBK 39 maddesi kapsamında davacının hataen damga vergisini ödediği hususunu Tatvan Vergi Dairesine vermiş olduğu dilekçe tarihi olan 10.07.2019 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği ve bu tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde arabuluculuğa başvurarak her iki yanın katılımı ile arabuluculukta ilk oturum tutanağının 07.07.2020 tarihinde düzenlenmiş olduğu anlaşıldığından neticede kanıtlanan davanın kabulüne dava tarihinden önce davalının temerrüde düşürülmediği gözetilerek faizin dava tarihinden itibaren işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 814.491,49 TL’nin 18.11.2020 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 55.637,91 TL harçtan peşin alınan 13.909,48 TL’nin mahsubu ile bakiye 41.728,43‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 57.774,57 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 13.909,48 TL peşin harç, 177,00 TL tebligat, 119,90 TL müzekkere gideri ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 17.260,78‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 04.11.2021
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 17.11.2021