Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/551 Esas – 2021/278
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/551
KARAR NO : 2021/278
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu işletmesinin davacı şirket tarafın yürütüldüğünü, davalıya ait … plakalı araçlar ile 01/02/2018 – 10/03/2018 Tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine 6001 sayılı kanun gereğince 15 günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkanı verildiğini, davaya konu ihlalli geçişler nedeniyle ücretlerin anılan sürede ödenmediğinin tespit edildiğini, davacı tarafından davalı aleyhine … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve gecikme cezasının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, dava öncesinde arabuluculuğa başvurulduğunu, borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafça usul ve yasaya uygun hukuken geçerli bir icra takibi başlatılmadığını, geçersiz icra takibine ilişkin itirazın iptalinin istenilemeyeceği, yetkili icra dairesinde bir icra takibinin başlatılmadığını, yetkili icra müdürlüğünün Anadolu Adliyesi icra müdürlükleri olduğunu, yetkili mahkemelerinin Anadolu Asliye Ticaret mahkemeleri bulunduğunu, bu nedenlerle davanın usulden reddi gerektiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalı şirketin tüm ödemelerini düzenli ve nizami bir biçimde yaptığını, hiçbir zaman ihlalli geçiş yapmadığını, bugüne dek farklı ödeme araçları ile her zaman usul ve yasaya uygun olarak ödemelerini yaptığını, davalının hesap bakiyelerinin yeterli olmasına rağmen davacı tarafından işlemlerin gerçekleştirilememiş olmasından davacını sorumlu olduğunu, ihlalli geçiş olarak tanımladığı geçişlerden sonra araç sahiplerine herhangi bir uyarıcı mesaj, mail vs bilgilendirici bildirimde bulunmadığını, icra takibine konu faiz oranlarını kabul etmediklerini, davalının temerrüte düşmediğini, icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacıya ait otoyoldan davalıya ait araçların ücret ödemeksizin ihlalli geçiş yaptığından bahisle geçiş bedeli, 6001 sayılı kanundan kaynaklanan ceza, işlemiş faizi ve KDV’sinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celbedilmiş olup tetkikinde; davacı … … A.Ş’nin alacaklı, davalı Metro…. Ltd. Şti’nin borçlu olduğu, 7.905,70 TL asıl alacak (geçiş ücreti – para cezası), 42,11 TL Faiz ve 7,58 TL KDV olmak üzere toplam 7.955,39 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, davalı borçluya gönderilen ödeme emrine karşı borçlu vekili tarafından icra müdürlüğü yetkisine itirazlarını da içerir dilekçe sunulduğu, itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dava dilekçesindeki talebe konu …. plakalı araçlara ait sahiplik belgeleri UYAP sisteminden temin olunmakla dosya kapsamına alınmıştır.
Dava açmazdan evvel davacı tarafından arabuluculuğa başvurulduğu, tetkikinde tarafların görüşmelere katıldığı ancak anlaşamadığı görülmüştür.
İtirazın iptali davaları, icra takibine yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla açılan eda davalarıdır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli bir icra takibi yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine de usulen olanak yoktur. İlâmsız icra takibinde genel yetkili icra müdürlüğü borçlunun ikametgah adresindeki icra müdürlüğüdür. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra müdürlükleri de özel olarak yetkilidir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 2019/2329 Esas 2021/180 Karar sayılı ve 03/02/2021 tarihli ilamı da nazara alınarak eldeki davanın para alacağından kaynaklanmadığı ve para alacaklarına yönelik yetki kurallarının uygulanamayacağı anlaşılmakla, yetkili icra müdürlüğünün davalının ticaret sicile kayıtlı bulunduğu Büyükçekmece ya da ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemlerin gerçekleştiği İstanbul olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ile birlikte eldeki dava dosyası incelendiğinde, itirazın iptaline konu … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, davalı borçlu vekili süresinde ve usule uygun şekilde icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ederek Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu ileri sürdüğünden öncelikle mahkememizin tetkik merciinin yerine geçerek, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı incelemesi gerekmiştir. Davalı borçlu vekilinin Ankara icra müdürlüğünün yetkili olmadığına, yetkili icra müdürlüğünün kendi seçimine göre de Büyükçekmece icra müdürlüğü olduğuna yönelik takip dosyasına yaptığı itirazı usul ve yasaya uygun olduğundan ve itiraz tarihinde adresinin de Büyükçekmece olduğu tespit edildiğinden, Ankara icra müdürlüklerinin yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın dava şartı yokluğundan reddi ile aşağıdaki şekli ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Yetkili icra dairesinde başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 75,90 TL ile icra sırasında alınan 39,78 TL toplamının indirilmesiyle artan 56,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021
Katip
E-İMZALI
Hakim
E-İMZALI