Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/548 E. 2021/198 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/548 Esas
KARAR NO : 2021/198

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2020
KARAR TARİHİ : 19/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2011 yılı Eylül ayında Ankara ili Yenimahalle ilçesinde yeni bir projeye başladığını, davalının dava dışı … ile gelerek satış vadi ile sözleşmeyi imza altına aldıklarını, söz konusu taşınmazın satış vadi sözleşmesi imza altına alındıktan bir süre sonra yenilenerek …’ın ve …’nun şahitliğinde bir araya gelinerek davacı tarafından inşaatı yürütülen taşınmazın satış vadi sözleşmesi imza altına alındığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin zamanla arttığını, 11/11/2015 tarihli Gayrimenkul satış vadi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede müteahhitlere verilen peşinat kadar teminat olarak müteahhidin senet vereceğinin bu senedin tapu verilene kadar daire sahiplerinde kalacağının kararlaştırıldığını, diğer alıcılara verildiği gibi davalıya da senet verildiğini, davacının teminat amacıyla verilen senetlere teminat senedi şerhi koydurmadığını, tapunun devredilmesi ve senetlerin alınması koşulunun vekaletini vermiş olduğu …’a söylemeyi unuttuğunu, nitekim senetlerin çoğunlukla devredilmediğini, davalınında tapunun devrini gerçekleştiren …’a 03/09/2016 veya 03/10/2016 tanzim tarihli senedi teslim ettiğini, diğerlerinin iadesini yapmadığını, söz konusu sözleşme ile davacının edimlerini yerine getirdiğini, davalının teminat olarak verilen senedin iadesini yapmadığını belirterek … Müdürlüğünün …. esas numaralı dosyalar ile konulan haciz nedeniyle ödemelerin dava sonuna kadar teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, icra takiplerinin iptaline, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacının tanzim ettiği üç adet bono hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığını, icra dosyaları satış aşamasına geldiğinde davacı ve işbirliği yaptığı kişilerin birbirleri aleyhine muvazaalı bir takım davalar açtıklarını, ihtiyati tedbir kararları ile satışların engellendiğini, bu davaların icra takibi üzerinden haczedilen taşınmazların satışını engellemek için açıldığını, her üç takibin dayanağını kambiyo senedinin oluşturduğunu, senedin düzenlenmesine sebep olan asıl borç ilişkisinin senetten anlaşılmasının mümkün olmadığını, davaya konu icra takiplerinin dayanağı olan bonoları ortadan kaldıracak bir başka ifadeyle senetleri hükümden düşürecek yazılı delil ibraz edilmediğini, dava dilekçesinde bonoların teminat amacı ile verildiği belirtilmiş ise de sözleşmeler ile bonolar arasında bir irtibat tespit edilemediğini, bonoların ön ve arka yüzlerinde teminata ilişkin hiçbir kaydın bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, UYAP sisteminden … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalara ait takip talepleri, dayanak bono suretleri ve bir kısım tahsilat makbuzlarının gönderildiği anlaşılmakla tetkiklerinde keşidecisi …, lehdarı …, düzenleme yeri Ankara olan;
-07/11/2016 düzenleme, 01/12/2016 vade tarihli, 41.600,00 miktarlı;
-07/11/2016 düzenleme, 17/11/2016 vade tarihli, 100.000,00 TL miktarlı ve
-05/12/2016 düzenleme, 06/02/2017 vade tarihli, 195.000,00 TL miktarlı bonoların takiplere dayanak edildiği görülmüştür.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden dava dışı … Otomotiv … Ltd. Şti.’nin ticaret sicil özeti celp edilmiş, … Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyalarına ait evraklar ve gerekçeli karar UYAP’tan gönderilmiş ve Yenimahalle Tapu Müdürlüğü yazı cevabı dosyaya gelmiştir.
Dava açılmazdan evvel dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulduğu, tarafların görüşmelere katıldığı ancak anlaşamamaları üzerine anlaşmazlık son tutanağının imzalandığı ve tutanak aslının dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dava, icra takiplerine konu bonoların teminat olarak verildiği ve bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup, bonoyu düzenleyen, asıl borçlu durumundadır (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 779/1). Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6). Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira davacı borçlu senedin bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, senedin teminat senedi olduğunu ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir (Bu yönde Ankara BAM 22. HD E.2017/2454, K. 2018/2028, T.24/12/2018; Y. HGK E.2003/19-781, K.2003/768, T.17.12.2003)
Somut olayda, 6100 sayılı HMK m. 201 gereğince; yazılı bir belgeye (senede) bağlanmış olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen hususların yazılı delillerle ispatlanması gerekir. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükü altında olduğunun kabulü gereklidir. Ancak dosya kapsamına gelen bilgi belge ve delillerin tetkikinde davacının ileri sürdüğü teminat senedi olduğu hususunun ispatlanamadığı anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 5.738,04 TL harçtan mahsubu ile 5.678,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 32.012,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 19/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.