Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/542 E. 2021/280 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2020/542
KARAR SAYISI : 2021/280

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin davalı ile Hatay/İskenderun ikinci organize sanayi bölgesinde üstlendiği yapım işinin elektrik bölümünü yapmak için anlaşıp sözleşme düzenlendiğini, 15/10/2019 tarihinde işe başlanıldığını, proforma fatura ile davalı şirkete gönderdiği hak ediş talebi hakkında yanların anlaşmaya vardığını ve kesintiler ve KDV dahil 42.788,00 TL ‘lik düzenlenen faturanın davalı tarafça itiraza uğradığını, ödenmemesi üzerine takip yapıldığını bildirerek davalının haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, yanlar arasında geçmişten gelen herhangi bir borç bakiyesinin bulunmadığını, davalının iş için verdiği teklifin olumlu karşılanması üzerine işe başlatıldığını ancak davalının keyfi ve gerçeğe uygun olmayan fatura düzenleyip kabul edilmesini istediğini, gönderilen faturanın gerek birim fiyatlarının gerekse içeriğinin gerçeği ve yapılan iş miktarına uygun olmadığını, yapılan takibin haksız olup takibin kötü niyetle yapıldığını bildirerek davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, yanlar arasındaki taşeronluk sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklı bir kısım fatura olarak düzenlenen hakediş miktarının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
… müdürlüğünün … sayılı takip dosyası getirtilmiş ve dosyaya eklenmiş ve incelenmiştir.
Davanın, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacı şirketin Hatay İskenderundaki işinde elektrik işini üstlendiğini, yapılan iş karşılığı düzenlenen faturaya dayalı alacağının tahsili için … Müdürlüğünün … esasında yaptığı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu ve kesin yetki bulunmadığı; Mahkememizin, dava konusunda yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlığın;davacı tarafından üstlenilen işin eksik ve kusurlu yapılıp yapılmadığı, davalı tarafından ödemelerin tamamının yapılıp yapılmadığı, ödeme ve iş bedeli konusunda mutabakat yapılıp yapılmadığı, yapılan ödemelerin iş bedelini arşılayıp karşılamadığı, yapılan takip miktarı yönünden davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise fer’ileriyle miktarının ne olduğu ve davalıdan tahsiline ve tazminata karar verilip verilemeyeceği noktalarındadır.
Ne var ki, 7155 sayılı kanunla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi uyarınca ”Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (…)” yine 7155 sayılı kanunla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A maddesi uyarınca;
”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.(…)” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş ve anlaşmazlık son tutanağının düzenlenmiş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Dava dilekçesinde arabulucuya başvurulduğuna dair herhangi bir ibarenin yer almaması ve dosya kapsamında da herhangi bir belgenin bulunmamasına karşın, hak kaybına sebebiyet vermemesi açısından davacıya arabuluculuk son tutanak aslı hakkında taraf vekilleri sorgulanmış ise de dava öncesinde veya mahkememize intikal öncesinde tarafların yasada tanımlanan arabuluculuk yöntemine başvurmadıkları ve anlaşmazlık son tutanağının sunulmadığı anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
7155 sayılı kanunla eklenen 6102 sayılı TTK 5/A maddesi ile 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan HMK 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 2.140,38 TL ile icra sırasında alınan 633,04 TL toplamından indirilmesiyle artan 2.714,12 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine ,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; hazır olan taraf vekilleri yüzlerine karşı HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI