Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/540 E. 2022/248 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/540 Esas
KARAR NO : 2022/248

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üst birliği olduğunu, davalının müvekkil kooperatife olan aidat borcunu ödemediğini, ödenmesi için yapılan icra takibine de itiraz etmiş bulunduğunu, Kooperatif Birliği, Genel Kurulu kararları, ana sözleşme ve Kooperatifler Kanunu doğrultusunda belirlenen aidat miktarı ve gecikme cezasından tüm birlik ortağı kooperatifler sorumlu olduğu gibi Genel Kurullara sunulan ve tüm ortak kooperatiflerce kabul edilen borçlar ve tasdik edilen bilanço ile mali hesap tablolarına göre üst birliğin borçlarından üye kooperatifler de üyelikten ayrılsalar dahi sermaye payları oranında sorumlu olduğunu, davalı kooperatifin, …’e aidat borcunu Genel Kurulda alınan karar gereğince ödenmesi gerektiğini, ancak davalı kooperatifin uzun süren görüşlerin sonucunda borcunu ödemediğini, müvekkili kooperatifin defter ve kayıtlarına göre icra takibi tarihi itibariyle davalı kooperatifin ödemesi gereken aidatın tahsiline yönelik yapmış oldukları Ankara …İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamını isteme zorunluluğu doğduğunu belirterek Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına haksız olan itirazın iptaline, takibin faiziyle birlikte devamına, %20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borcun zamanaşımına uğradığını, müvekkili kooperatifin, Üst Birliğin 08.12.2015 tarihinde mail yoluyla istediği belgeleri 31.12.2015 tarihinde göndererek üyelikten ayrıldığını, davalının ayrılsa bile üstbirliğin borçlarında sorumlu olmasının kabul edilemeyeceğini, davalı kooperatifin 29.06.2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurulunda Ankobirlikten ayrılmak için yönetim kuruluna yetki verildiğini, yönetim kurulunun 05.11.2015 tarihli toplantısında …’den ayrılma kararı verildiğini, ayrılma kararının Ankabirlikte bildirildiğini, 08.12.2015 tarihli … adına gelen mailde 31.12.2015 tarihi itibariyle çıkış işleminin yapılabilmesi için aşağıdaki eksiklerin giderilmesinin ivedilikle halledilmesi gerektiğini, denildiğini davalı kooperatifin de eksiklikleri tamamlayarak davacıya gönderdiğini, dolayısıyla davalının 31.12.2015 tarihinde üyelikten ayrıldığını, müvekkili kooperatifin üst birlikten ayrıldıktan sonra üst birlik tarafından hiç bir genel kurula davet edilmediğini ve davalı kooperatifin de hiç bir genel kurula katılmadığını, üst birlik genel kurul kararının da davalı kooperatife gönderilmediğini, borcu kabul etmemekle birlikte 2016-2020 dönemleri için aidat borcunun muaccel olduğunun da davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacının 42 ortak sayısına göre icra takibi yaptığını, müvekkilinin üye sayısının düşerek değiştiğini ve mevcut sayısının 29 olduğunu, aidat borcunu kabul etmemekle birlikte davacının toplam aidat tutarı doğru üye sayısına göre hesaplanması gerektiğini, gecikme cezasının hukuka ve kanuna açıkça aykırı olduğunu, faiz talep oranının da kanuna aykırı olduğunu, gecikme cezası ve aidat konusunda müvekkiline hiç bir uyarı yapılmadığını, davacı birlik genel kurul tutanakları, hazirun cetvelleri ve genel kurula çağrı davetiyeleri dosyaya sunulduğunda müvekkilinin davacı üst birlikten ayrıldığının tespit edileceğini, dosyaya sunulan mahkeme kararının iş bu dosyada emsal karar olarak değerlendirilemeyeceğini beyan ederek, açıklanan nedenlerle davacının taleplerinin reddi ile takibin iptaline, davacı hakkında %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, aidat borcunun tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, Kooperatif üst birliğine ödenmesi gereken aidat bedellerinin ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; zamanaşımı itirazı ile Kooperatif Üst Birliğinin 8.12.2015 tarihinde mail yoluyla istediği belgeleri 31.12.2015 tarihinde göndererek üyelikten ayrıldığını, buna rağmen borç çıkarılmasının yasal olmadığını, kooperatif Genel kurulunun verdiği yetkiye dayanılarak Yönetim Kurulunca 5.11.2015 tarihinde ayrılma kararı alındığını, … Yönetim kurulunca yapılan bildirim üzerine çıkış işlemleri için bir kısım eksik belgelerin tamamlanarak gönderildiğini ve 31.12.2015 tarihinde üyelikten ayrılıp ilişiğin kesildiğini, sonrasında üst birliğin genel kurul toplantılarına çağrılmadığını,icra takibinde aidatın hangi yıllara ait olduğunun belirtilmediğini ayrıca üye sayısının ayrılma tarihi sonrasında her yıl düştüğünü, aidat borcuna ilişkin hiçbir uyarı yapılmadığını, uygulanan faiz oranı ile cezaya faiz uygulanmasının yasaya aykırı olduğunu ,2015 sonrası hiçbir hizmet alınmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Ankara 1.İcra Müdürlüğünün 2020/ 6078 sayılı dosyası celp edilmiş,2020 Temmuz ayı dahil birikmiş aidat alacağı ve gecikme cezasına dayanılarak toplam 10.686,00 TL için takip yapıldığı, davalının borca, gecikme cezası ve faize itiraz ettiği görülmüştür. Davalı Kooperatifin Ticaret sicil kayıtları, genel kurul karaları, ayrılma talebine ilişkin belgeler celp edilmiş, defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporu ile ; davacı birlik ana sözleşmesi 16. Maddesinde orakların Genel kurulda aldıkları karara dayanarak hesap yılı sonunda 1 ay önce birlik Yönetim kuruluna yazı ile başvurarak ortaklıktan çıkabileceği hükmünün olduğu,KK 12. Madde uyarınca 6 aylık sürenin 1 aya indirildiği, davalı kooperatifin 29.6.2014 tarihli Genel kurul kararı ile … birliğe ait üyeliğin devamına veya başka bir üst birliğe geçilmesi kararı alınması ve uygulanması yönünde yönetim kuruluna yetki verildiği, 5.11.2015 tarihli toplantıda Genel kurul kararı doğrultusunda … üyeliğinden ayrılmasına ,gerekli yazışmaların yapılmasına,kararı alındığı, davacı birlik tarafından 8.12.2015 tarihinde çıkış işlemi için eksikliklerin giderilmesinin istendiği,davalı kooperatif başkanının imzası ile 31.12.2015 tarihli dilekçede 761,75 TL nini yatırıldığı, üyelikten ayrılma işleminin tamalanmasının istendiği ancak Davacı birlikten Üyelikten ayrılındığına ilişkin bir Yönetim kurulu kararının sunulamadığı, ayrıca KYK 46. Maddesi uyanınca Kooperatif evrakının geçerli olması için kooperetif ünvanı altında temsile yetkili iki kişinin imzasının gerektiği, sadece başkan imzalı belgenin hukuken geçerli olmayacağı,davalının kooperatif üyeliğinden çıktığını ispatlayamadığı, bu konuda alınmış bir kararın olmadığı gibi davalının sonraki yıllardaki birlik genel kurul Toplantılarına çağrıldığı ve hazirun cetvelinde adının olduğu, bu durumda üyeliğe ait aidat ödeme borcunun devam edeceği, talep edilen kısma ilişkin 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, aidat borcunun bilirkişi tarafından tespit edildiği gözetilerek ve İİK 67/2 maddesi uyarınca borcun hesaplanabilir nitelikte likit ve muayyen olduğu, davalının üyelikten ayrıldığını ispatlayamadığı, ve ayrılma talebinin sonuçlanmış olmadığı, bu konuda alınmış karar bulunmadığı gibi davalının sonraki yıllardaki toplantılara katılmış olduğu gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın kısmen kabulüne, Ankara …İcra Müd.’nün … sayılı dosyasında 5.289,00 TL aidat alacağı ile 2.299,79 TL işlemiş faiz toplamı 7.588,79 TL’ye yönelik itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve muayyen olduğundan asıl alacağın %20’si 1.517,76 TL inkâr tazminatının davalıdan tahsiline,
Alınması gereken 518,39 TL harçtan peşin alınan 129,07 TL harcın düşümü ile eksik kalan 389,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 183,47 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red dikkate alınarak 937,20 TL’nin davalıdan alınarak, 382,80 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 3.097,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan kabule göre hesaplanan taktiren 1.016,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 23/03/2022

Katip …

Hakim …