Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/522 E. 2021/232 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2020/522
KARAR SAYISI : 2021/232

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 11/12/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile Manisa ili, Horozköy Caddesinde seyir halinde iken müvekkili …’a çarpıp yaraladığını ve müvekkilinin çalışma gücünün büyük ölçüde kaybına neden olunduğunu, davalının sorumluluğunun KTK ZMMS ile mevcut olup başvuru yapılmasına rağmen davalı tarafça herhangi bir ödemenin yapılmadığını, aynı şekilde arabuluculuk sürecinin de sonuçsuz bırakıldığını bildirmiş, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, şirkete KTK 97.madde hükmü uyarınca kanunda belirtili evraklar ile müracaat yapılmadığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını davanın İstanbul Anadolu Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacı taleplerinin net olmayıp maddi tazmin içeriğinin açıklanmadığını, tüm delillerin taraflarına tebliğini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava; işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri zararının tazmini isteğine ilişkindir.
Tarafların beyanları ve dosya içine sunulan dilekçelerle bilgi ve belgeler dikkate alındığında uyuşmazlık konusu 11/12/2018 günü davalı yanca ZMMS poliçesi ile sigortalı sürücüsü Özgür Erol sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaptığı kazada yaya davacının geçici ve sürekli iş göremez durumunda kalıp kalmadığı, kalmış ise süresi ve oranı, bakıcı ihtiyacı ve süresi ile bu olayda davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, geçici ve sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı istenebilecek ise ferileri ile birlikte miktarına ilişkindir.
İncelenen dava dosyamızda ise davalı …’nın yasal süresinde mahkememizin yetkisine itiraz ettiği ve İstanbul/Anadolu Ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirdiği görülmüştür.
… plakalı aracın davalı … nezdinde ZMMS poliçesiyle sigortalı bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMMS Genel Şartlarının C.7. Maddesinde “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acenteni bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.
HMK 16. maddesinde “haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” denildiği HMK 6. maddede ise “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” hükmünü içerdiği anlaşılmaktadır.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Somut olayda trafik kazasının Manisa il sınırlarında meydana geldiği, davacının yerleşim yerinin Manisa olduğu, davalı … şirketinin genel merkezinin Anadolu/İstanbul’da bulunduğu, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı … şirketinin Ankara’da Bölge Müdürlüğü bulunmakta ise de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi Başkanlığının 09/02/2017 tarih 2017/108 esas 2017/100 karar sayılı ilamında ayrıntılı olarak belirtildiği üzere bölge müdürlüklerinin hukuki statüleri kapsamında yetkiye esas alınmaları ve şube olarak değerlendirilmeleri olanaklı bulunmadığı nazara alınmış genel ve özel yetkili mahkemelerin hiçbirinde açılmamış olan iş bu davada davalı yanın süresinde yapmış olduğu yetki itirazının kabulü ile HMK 116/1-a ve 138 maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK’nun 114/1-4 ve 115.madde hükümleri gereği davanın dava şartı bulunmadığından usulden reddine,
HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Süresinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı